100. yıl dahil olmak üzere, yıllar süren gerçek bir efsanenin tam adıdır.
http://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/405494_10150476334739527_275291931_n.jpg
kapalı'ya en yakın durduğum ilk maç 1991-1992 sezonu Beşiktaş - Sarıyer maçıdır. eski açık kapalı tarafındaydım ve zaten şampiyonluğu garantileyen takımımızın sıkıcı ve bitse de gitsek modunda oynadığı maçtan çok efsane beşiktaş kapalısı'nı izlemiştim. ilk yarı boyunca sürekli "ali gol, metin gol, haydi bastır kral feyyaz sende koy. ne fener, ne cimbom, bu sene de beşiktaşım şampiyon"u söylemişlerdi.
hayranlıkla izlemiştim. ve o gün "bir gün ben de orada olacağım" diye yemin etmiştim. meşhur iki direk arası kaybolalı beri "efsane beşiktaş kapalısı" da mumla aranır oldu. bazı maçlarda "efsane beşiktaş kapalısı"nı andırsa da tribün performansları o günler asla geri gelmeyecek.
her güzel şey gibi o da bitti maalesef.
efsane beşiktaş kapalısı
türkiye'de tribün denildiğinde hala parmakla gösterilen beşiktaş taraftarının gerçek efsanesidir. sözlüğümüzde de sık yaptığımız bir hata kapalı tribün olarak addetsek de; tribünün gerçek efsanesi iki direk arasında yer alan o kısım idi.
(bkz: özledik)
(bkz: özledik)
2012-2013 sezonu son maçıyla tarihe karışmış olan efsane.
1983 yılında babamın omuzlarında duhul etmiştim iki direk arasına. [ybkz]swh[/ybkz]
ilk kombinemi aldığımda 1996 yılıydı ve biraz ürkerek, biraz heyecanla haznedarlı biri olarak tek başıma tribüne dahil olduğumda, aslında evime geldiğimi anladım. büyükler abim, akranlarım kardeşim gibiydi. kimse kimseye iş koymuyor, aksine destek veriyor, ortamına çekiyor, sahipleniyordu. her gelen aileden biriydi neticede. gırtlaklarımızı parçalarcasına tezahüratlar yapar, zıplayarak stadı yıkmak istercesine omuz omuza yapar, yorulup destekten düşenlere avazımız çıktığı kadar "haydiiieeeeee" diye bağırarak sevda selimize katardık.
çok güzel günlerdi. taa ki 100. yıl için kombineler satışa çıkana kadar. o kombinelerle birlikte taraftar da satıldı. asya kartalları ve özgür kartallar oluşumu o zaman ortaya çıktı ve kavgalar, ayrılıklar, kamplaşmalar neticesinde bugünlere gelindi.
ilk kombinemi aldığımda 1996 yılıydı ve biraz ürkerek, biraz heyecanla haznedarlı biri olarak tek başıma tribüne dahil olduğumda, aslında evime geldiğimi anladım. büyükler abim, akranlarım kardeşim gibiydi. kimse kimseye iş koymuyor, aksine destek veriyor, ortamına çekiyor, sahipleniyordu. her gelen aileden biriydi neticede. gırtlaklarımızı parçalarcasına tezahüratlar yapar, zıplayarak stadı yıkmak istercesine omuz omuza yapar, yorulup destekten düşenlere avazımız çıktığı kadar "haydiiieeeeee" diye bağırarak sevda selimize katardık.
çok güzel günlerdi. taa ki 100. yıl için kombineler satışa çıkana kadar. o kombinelerle birlikte taraftar da satıldı. asya kartalları ve özgür kartallar oluşumu o zaman ortaya çıktı ve kavgalar, ayrılıklar, kamplaşmalar neticesinde bugünlere gelindi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?