ole gunnar solskjaer

the athletic ile uzunca bir mülakat yapan beşiktaş teknik direktörü:

"Üç yıldır çalışmıyordum. En az 40 tane teklif aldım. Ama hiçbiri benim için doğru teklifler değildi. Beşiktaş Büyük bir kulüp, harika bir tarihe sahip ve inanılmaz bir şehirde yer alıyor.

Daha önce Beşiktaş'la iki kez görüştüm; biri altı ay önce, diğeri bir yıl önceydi. Bu kez farklıydı; başkan ve onun eski Beşiktaş'ı, değerleri ve saygıyı geri getirme konusundaki konuşması etkileyiciydi. Asla pes etmemek, her zaman mücadele etmek gibi insani değerlerden bahsediyordu. Ayrıca hızlı, hücum futbolu istiyorlardı.

Beşiktaş'taki durum, düşündüğümden daha kötüydü. Biraz Manchester United'a geldiğim zamanki gibiydi. Oyuncular moralsizdi ve muhtemelen 'İşte yine, bir başka teknik direktör, bir başka değişim' diye düşündüler. Farklı teknik direktörler ve başkanlar olmuş, oyuncular için değişimin zor olduğunu anlıyorum. Ama geldikten üç gün sonra Avrupa Ligi'nde Athletic'i yendik ve bu her şeyi değiştirdi.

Oyuncular üzerindeki baskıyı hafifletmek istedim, çünkü medya ve sosyal medyada büyük bir baskı altındaydılar. Onların en iyi versiyonlarını ortaya çıkarmalarına ve bir takım olarak kaynaşmalarına yardımcı olmak istedim. Anahtar nokta şu: Kültür bireysel başarıya değil, takıma odaklanmalı.

Sezon ortasında geldiğinizde çok fazla değişiklik yapmak zordur. Antrenmanlarda da fazla değişiklik yapamazsınız, çünkü sakatlık riski artar. Ama küçük detayları değiştirdim ve oyuncular yavaş yavaş bizim fikirlerimize inanmaya başladı. Burada personel ve oyuncular arasındaki ilişkileri geliştirecek kararlar alıyorum. Geldiğimde tecrübeli oyuncular restoranda küçük gruplar halinde oturuyordu. Artık herkesin daha fazla kaynaşmasını istiyorum. Radikal değişiklikler yapmıyorum ama yine de bazı şeyleri değiştiriyorum. İnsanlar bazen değişime direnç gösterebilir, ancak ilerlemek istiyorsanız değişim şarttır. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir. Bu yüzden değişim yapın ve farklı bir sonuç elde edin.

Ben hiçbir zaman tek bir oyun tarzına bağlı kalmadım. Birçok farklı sistemi biliyorum ve iyi bir başlangıç yaptık, ama şu anda lider iki takımın (Galatasaray ve Fenerbahçe) çok gerisindeyiz. Bizim, oyunları domine edebileceğimiz ve kazanabileceğimiz bir stil bulmamız gerekiyor. Eyüpspor galibiyeti, yapmak istediklerimize çok iyi bir örnekti. Duygusal kontrolümüzü koruduk, henüz 45. saniyede gol yedik ve böyle anlarda panik yaparsanız oyundan düşebilirsiniz ama biz duygusal istikrar üzerine çalıştık. Pozisyonlar yarattık ve daha fazla gol atabilirdik, ancak yine de çok tatmin edici bir galibiyetti. Oyuncuların yeteneklerini sergilediğini gördüm. Onların her maçı son maçlarıymış gibi oynamalarını istiyorum.

Fenerbahçe ve Galatasaray hakkında fazla düşünmek istemiyorum. Biz kendi yolumuzu izlemeliyiz, farklı bir yol: benim yolum, başkanın yolu. Ama transfer döneminde panik yapmadık. Uzun vadeli düşünmemiz gerekiyor; doğru oyuncuları, doğru değer ve maliyetle takıma katmalıyız. Harcayıp boşa savuracak çılgın bir bütçemiz yok.

Genç oyunculara şans vermeyi seviyorum ve Beşiktaş, genç oyuncular yetiştirmesiyle bilinen bir kulüp. Burada iyi bir altyapımız var ve kulübede genellikle gerçekten inandığım genç oyuncular yer alıyor. Bazıları gerçekten çok yetenekli. Tek tek isim verip dikkatleri üzerlerine çekmek istemiyorum ama aralarında milli oyuncular da var ve onlara şans vereceğim.

Tabii ki kısa vadede sonuçlara ihtiyacımız var çünkü ligde üst sıralara çıkmalıyız. Avrupa kupalarına katılmamız gerekiyor ve bu ya ilk dört içinde yer alarak ya da kupayı kazanarak olacak. Ama aynı zamanda genç oyunculara süre vererek onların tecrübeli oyuncularla birlikte sahada olmalarını sağlamalıyım. Sadece bir grup genç oyuncuyu sahaya süremezsiniz; dengeyi kurmalısınız, yoksa onları çok erken oynatarak gelişimlerini olumsuz etkileyebilirsiniz. Daha enerjik bir takım istiyorum.

Beşiktaş, bir aile kulübü gibi, insanlar birbirine saygılı. Burada 10, 20, hatta 30 yıldır çalışan personeller var.

Böyle bir kulüpte ve bu seviyedeki oyuncularla çalışmak güzel. Daha önce beni başarılı yapan şeyleri burada da denemek ve uygulamak istiyorum. Temel inançlarım ve bir çalışma yöntemim var, ama aynı zamanda işsiz kaldığım dönemde öğrendiğim yeni şeyler de var, taktiksel değişiklikler ve oyundaki yeni trendler.

Futbol sürekli gelişiyor ve benim de bir oyun stili inşa etmem gerekiyor. Bu sezonu elimizden geldiğince en iyi şekilde tamamlayacağız, ardından yazdan itibaren daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz."