şenol güneş

ederson
içerideki genk maçı ve kalede utku yuvakuran'ın olduğu antalyaspor maçı hariç, puan kaybettiğimiz her maçı yaptığı oyuncu değişiklikleriyle veren teknik direktör.

her maçtan önce yaptığı "rakibi analiz ettik" minvalı açıklamalarının ilk defa altını doldurduğunu gördük (bu sezon) ama rakibin baskısını arttırdığı, deyim yerindeyse komple yüklendiği son 15 dakika, topu rakibe ver oyunundan topa sahip ol oyununa dönmemiz gereken esnada, topu saklamaktan başka kayda değer bir numarasının olmadığı tolgay arslan'ı oyuna almayarak gole davetiye çıkarmıştır kendisi.

şimdi amansız hoca savunucuları, bursa maçını örnek verip, necip'i oyuna alsa (ki adım gibi eminim, yapabilseydi yapardı) veya konya maçı örnek gösterip defans (roco) alsa da eleştireceksiniz diyecek. ama zaten elit seviye bir teknik direktörü diğerlerinden ayıran şeylerden biridir, doğru oyuncu değişikliğini yapmak. şenol güneş'in elinde üç sezondur kendi oyunun empoze eden bir takım vardı, bu nedenle zayıf taktisyenliği bir şekilde su yüzüne çıkmıyordu ama bu sezon durumlar değişmişe benziyor.

ha ben hocadaki motivasyon sorunlarını yönetime yazıyorum. böylesine kanser bir transfer politikası, her teknik direktörü yıldırır. şampiyon teknik adam, hedef büyütmek ister, kadronun korunup eksik bölgelere takviye yapılmasını ister, istedi de. ama her sene aynı teraneyi yaşıyoruz, üstüne takımın en önemli hücum silahlarını sezon öncesi kampına yetiştirme kaygısı bile gütmüyoruz. olacak olan oluyor hâliyle.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol