sözlük yazarlarının itirafları

ben öyle bi insan mıyım
sanırım kaybediyoruz abi.

bir tek kendimiz gibi olamadık şu hayatta, yatacak yer bırakmayacaklardı zira. yaşayabilmek için -ki her hayvanda bulunan bir ve aslında temel içgüdüdür- sabahın körü olarak nitelendirilebilecek olan 7:00'da evden çıkarken, birden fazla kostüm almak durumunda kaldık üzerimize; "bir" asla yeterli değildir.

hep geceyi bekledik; kendimiz olabildiğimiz, kendimizle baş başa kalabildiğimiz, en fazla kendimize yalan söyleyebileceğimiz (ve elbet de yemeyeceğimiz) saatleri için günün. sattığımız emeğimizin, insanlığımızın bedeli olarak bize esaretten arda kalan üç, en fazla dört saatlik dilim hepi topu... hayatı, kendimizi sorgulayıp, kafayı iyice bi' dumanlayıp, sonunda mecburen yatağa uzanıp, ertesi sabah yine aynı boku yiyeceğimizi bile bile yaşadık bu kısır döngüyü. umutları vardı kimimizin, kimimizin ardında bıraktıkları, kimimizin bırakamayacakları; kimimizin inancı, kimimizin borcu, kimimizin harcı...

ben artık çok sıkıldım bu ne idüğü belirsiz hayatı, peşinden koştukça tam bir kevaşe gibi elimizden arsızca kaçan umutları, hevesleri, sevgiyi, sevilmeyi kovalamaktan. yaşamam gereken hayat bu değildi belki, şimdi her gün bileklerime birer çentik daha atıyor gerçekler. zorunluluklar, başladığı noktaya dönünceye kadar zahiri bir teselli verebiliyor, güç verebiliyormuş insana.

olduğum kişiden, olmaya çalıştığım kişiden ve hatta bir zamanlar olmak istediğim kişiden dahi tiksiniyorum artık. keşke bir "hiç" olabilseydim; hayır kocaman falan değil, kendi çapımda bir hiçlik de yeterdi bana. belki o zaman... belki o zaman bakabilirdim aynaya, yüzüm kızarmadan.

"benden, sizden biri yaratmayı nasıl başardınız?"
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol