the 100

dar alanda kısa entryler
dış görünüşe önem veren insanların baktığı gibi yaklaştığım ama beni ters köşeye yatıran kimilerinin deyimi ile ergen dizisi ama bence gayet izlenilebilirliği olan ve ön yargı ile yaklaşılmaması gereken dizi.

---ağır spoiler içerir---

şimdi efendim öncelikle bir arkadaş tavsiyesi ile başladım bu diziye ve ilk bölümde açık konuşmak gerekirse uzay, uzay gemilerini filan görünce henüz 22. dakika da bu dizi bana göre değil çünkü ben bilim kurgu sevmem lan deyip kapatacaktım. ama arkadaşın hatırına bir kaç bölüm izleyeyim bari dedim. ve bölümler izledikçe bende ki bu diziye karşı bir şimşek aşkı oluşmaya başladı.

100 kişinin uzaydan dünyaya gönderilmesi bende jack sheppard'in içinde bulunduğu uçak kazasını aklıma getirdi. biraz daha ilerleyip işin içine orman da girince ve orman da ya da dünyada yaşayan başka kişilerinde olduğunu öğrendikçe bende bir lost izliyorum havası yarattı.

13 bölüm olan ilk sezonda bölümler ilerledikçe dizi yavaşlar, sıkıcı diyaloglar araya girer, konudan uzaklaşılıp farklı bilinmeyenler ortaya çıkar diye düşünürken kazın ayağının öyle olmadığını bölümler ilerledikçe merakım her bölümde biraz daha artarak izledim.

ve sonunda ağzım açık bir şekilde birinci sezonun 13. bölümünü izledim.

ikinci sezonda farkettiğim bir durum var ki insanların hayatta kalmak için, sevdikleri için yapamayacakları şey yok.

gerçek hayatta öyle değil mi?
sevdiğiniz, değer verdiğiniz insanları korumadınız mı?
onlara zarar gelmemesi için mücadele etmediniz mi?
belli fedakarlıklarda bulunmadınız mı?

söylesenize ulan bulunmadınız mı?
(yazar burda biraz sesini yükseltiyor)

karakter değişimlerini o kadar güzel ve yavaş işlemişler ki adamın o durumda alacağı kararı sanki beraber alıyormuşsunuz hissi yaşıyorsunuz.

ikinci sezon itibariyle işin içine bir de uzaydan gönderilme amaçları olan weather dağının aslında dağdan ziyade bir denek laboratuarı olduğunu öğrenmem ile şaşkınlığımı gizleyemedim.

noluyo lan derken

---spoiler---
uzaydan gönderilen 100 kişinin 47 si (aslında 48 idi ama sarışın mavi gözlü ateş gibi hatun kızımız clarke kaçınca sayı 47'ye düştü) yediği önlerinde yemedikleri arkalarında dağda yaşamaya çalışan diğerleri ile birlikte bir hayat sürenler için kötü bir düşünceleri olduğunu da öğrenince dizi benim sık izlenenlerime ekleniverdi.
---spoiler---

her bölüm ayrı bomba bir dizi ve umarım devamı farklı farklı bombalar ile gelir.

---spoiler---
bu arada 2. sezon 8. bölüm sonunda dünyalıları öldüren finn için kanlarına kan isteyen dünyalıların imdadına clarke'in gelip sevgilisini öldürmesini beklemiyordum.
---spoiler---

inanın çok şaşırdım.

sonuç itibari ile bu diziye benim gibi ön yargılarıları olupta başlamayan var ise ve yazımı bu satırlara kadar okuma zahmetinde bulunduysa çok geçmeden diziyi izlemeye koyulsun.

esen kalınız...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol