ufaktan ufaktan idmalık ali rolü kendisine biçilmeye başlanan beşiktaş erkek basketbol takımı baş antrenörü. tercih yükümlülükleri sahada kısa zamanda somut anlamda sonuç alınıp alınmadığıyla ilişkilendirildikçe av hikayeleri belli ki avcıyı yüceltmeye devam edecek. üç buçuk çeyrek basketbolun hem savunmada hem hücumda neredeyse tüm doğrularını yerine getirdiğiniz bir maçı son beş dakikada kaybediyorsanız 35 dk yaptığınız yok hükmünde kabûl görebiliyor.
bir oyun sistemi, bir felsefe yerleştirmek amacıyla yola çıktıysanız ve bunları yapabilmek adına arkanızda devasa olmasa da ciddiye alınabilecek bir mâli destek yoksa en büyük avantajınız size inatla inanmaya devam eden insanların fazlalılığıdır. dezavantajınız ise tüm düşündüklerinizi salı akşamı kurgulayıp çarşamba akşamından lig bitene kadar kusursuz bir şekilde işletmenizi bekleyenlerin fazlalığıdır. hangisi terazide ağır basıyorsa sıkıntınız aynı orantıda artar yahut azalır. kaldı ki sadece sporda değil ekonomiden siyasete hayatın hemen her alanında bizim kadar plânı, projeyi, hedefi ve bunlar için sabır gerektiğini dilden düşürmeyip; pratiğe geldiğinde çuvallayan bir toplum yoktur.
dezavantajlardan bashettik de asıl tehlike beşiktaş adına beşiktaşılılık yapmaktan imtina edenlerin kimi zaman en çirkince saldırılara başvurmaktan çekinmemesidir. mesela beşiktaş erkek basketbol takımının hemen her seviyesinde zamanında görev yapmış bir koç, türkiye kupasında kaybedilen fenerbahçe ülker maçı sonrası twitter sayfasından "beşiktaş basketbol takımı en son ne zaman ikinci kümye düştü?" diye sorarak erman kunter'in beşiktaş'ı bundan önce çalıştırdığı döneme bel altı çalışmak suretiyle gönderme yapabiliyor. ama bilmez ki yarın öbür gün olur da beşiktaş'ın başına geçerse, o en çirkin, en saygısız bir yol seçerek dil uzattığı adam kendisini sıfır kompleksle ilk tebrik eden insan olacaktır.
erman kunter'in bugün yaşadığı sorunların (şampiyon olan kadronun önemli isimlerinin ezeli rakiplere gitmesi, sınırlı bütçe vs.) neredeyse aynısını zamanında bire bir yaşan kadın basketbol takımı koçu aziz akkaya'ya koşulsuz destek çıkanlar; şimdilerde adeta o gün ki tutumlarını inkâr edercesine her kaybedilen maç sonrası kunter'e istifa imalarında bulunuyor. yazık. acı.
yetkin insanlar bu verdiğim iki örneğin başat öznesi olursa; sözlük yazarı arkadaş da gelir "hâlâ mı...." diye başlayan cümleler kurarak yol yordam gösterme egzersizlerine başvurur.
ez cümle benim fert olarak erman kunter'in bu camia içerisinde bir şeyleri başarabileceğine dair inancım 15 şubat 2013 fenerbahçe ülker beşiktaş maçı ile katlanarak artmıştır. maçın tamamına yakın kısmında sergilediğimiz oyunu, daha çok çalışarak ve daha önemli transfer hamleleri yapacak desteğin sağlanmasıyla önümüzdeki sezonun bütününe yansıtabileceğimizi düşünüyorum. umut etmek söz konusu değil, inanıyorum.
evet. hâlâ kunter.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?