çernobil faciası

kerami pestenkerani
birkaç yıl önce israil'in sscb menşeli ırak nükleer reaktörlerine saldırması nedeniyle sıklaştırılan olası blokaj halinde santralin daha ne kadar güç üreteceğine dair yapılan tetkiklerden biri esnasında dördüncü reaktörün çekirdeğinin infilak etmesi sonucu havaya salınan müfrit radyoaktivitenin avrupa'nın tamamına, afrika'nın da mağrip dolaylarına ölüm gibi çöktüğü facia. saatler 01.43'ü gösteriyordu.(tetkikin başlamasından tam bir saat sonra)
talimatlarla pratiğin arasının uçurum olduğunu düşünen tecrübeli bir baş mühendis parametrelerde büyük değişiklik yaparak güvenlik önlemleri hiçe sayar. ısı üretiminin minimum 700mw'de olması gerekirken çok daha daha düşük değerlerde seyretmesi, buhar tirbünlerinin devirle optimum ısıda buhar basıncıyla ana su pompalarını çalıştıracak enerjiyi üretmesi beklentisini acı bir tecrübeyle boşa çıkartır. ısının az olması denetim çubukları marifetiyle suyu dengeleme işini de aksatır. bunun yanı sıra tetkik hazırlıklarının gündüz vardiyasında başlaması da gece vardiyası çalışanlarında tetkikin gündüz bitirildiği yargısını oluşturmuş bu da bir dizi yanlış adımların atılmasına neden olur. bir başka anekdot da reaktör tavanının siyasi kaygılar münasebetiyle muntazam maddelerden inşa edilmeyip çarçabuk tamamlandığıdır.
çernobil faciası arkasında akut radyasyon zehirlenmesi, tiroid kanseri, lösemi vb. hastalıklardan ölen insanlar ile her gün ölmeyi arzulayan binlerce kişi bırakmıştır.
etkisinin geçmesini zaman aralığına yayarsak henüz 4'te 1'i bile tamamlanmayan çernobil'e hâlâ sıkı güvenlik kontrolleriyle kademeli olarak girilmektedir.
fani madida
25. yıl önce bugün gerçekleşen olay. günümüzde halen etkilerini görmeye devam ediyoruz. kanser vakalarının artışındaki en büyük etkendir bu olay. bugün hala nükleer santral kurulsun diyen, gözünü rant hırsı bürümüş başbakana biri bunu anlatsın. umurunda olursa tabi.
fozhan
o dönem özellikle karadeniz bölgesinin bu patlamadan etkileneceği söylenmiş fakat dönemin sanayi ve ticaret bakanı cahit aral "radyasyon yok, bakınız ben çay içiyorum" diyerek halkı aydınlatmıştır!
daha sonraki yıllarda, kardeniz bölgesinde yetişip elde kalan fındıklar ilk okullarda dağıtılmış ve öğrenciler bir nevi kobay olarak kullanılmıştır...
(bkz: kanserden ölmesin karadeniz yeter ulan)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol