cemal süreya

0 /
artin
“Pencereniz kirliydi, gördüğünüz her insana çamur attınız.”


31 yıl önce hayatını kaybeden Türk şiirinin usta kalemi #CemalSüreya, “İkinci Yeni” şiirinin öncü şairlerinden biridir.
artin
asıl adı cemalettin seber’dir. 1931 yılında erzincan’da doğdu. zaza alevi asıllıdır. 1938 dersim isyanı sonrasında ailesi bilecik’e sürgün edildi. cemal süreya bu sürgünü şu şiiriyle dile getirmiştir:

bizi kamyona doldurdular,
tüfekli iki erin nezaretinde,
sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular,
günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar,
tarih öncesi köpekler havlıyordu.
artin
biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
anamız çay demliyor ya güzel günlere
sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
bu, böyle gidecek demek değil bu işler
biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz
ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
işte o gün sizi tanrılar bile kurtaramaz.

çekirge1903
Soyadının bir harfini iddia sonucu atmış şair, ayrıca insana umut etmeyi öğreten yıllarca okusan da bıkılmayacak cinsten olan sevda sözleri vardır, okunasıdır.
cakrouzz
Biliyorum sana giden yollar kapalı 
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni 

Ne kadar yakından ve arada uçurum; 
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi 

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm 
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini 

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım 
Ben artık adam olmam bu derde düşeli 

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya 
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki 

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi 
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği 

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda; 
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki 

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor 
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini 

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu; 
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri 

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım 
Bu böyle pek de kolay değil gerçi... 

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya; 
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki 

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, 
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki 

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem, 
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi: 

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu 
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
last director
alıntı--

Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun
Elma da elma ha Allahlık
Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı
Kuşlar uçuyor üstünde
Gökyüzü var üstünde
Hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
Bir duvarın üstünde
Bir yandan elma yiyorsun kırmızı
Bir yandan sevgililerini sebil ediyorsun sıcak
İstanbul'da bir duvar

Ben de çıplağım ama elma yemiyorum
Benim öyle elmalara karnım tok
Ben böyle elmaları çok gördüm ohooo
Kuşlar uçuyor üstümde bunlar senin elmanın kuşları
Gökyüzü var üstümde bu senin elmandaki gökyüzü
Hatırlanacak olursa seninle beraber soyunmuştum
Bir kilisenin üstünde
Bir yandan çan çalıyorum büyük yaşamaklara
Bir yandan yoldan insanlar geçiyor çoğul olarak
Duvarda bir kilise
İstanbul'da bir duvar duvarda bir kilise
Sen çırılçıplak elma yiyorsun
Denizin ortasına kadar elma yiyorsun
Yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun
Bir yanda esaslı kederler içinde gençliğimiz
Bir yanda Sirkeci'nin tiren dolu kadınları
Adettir sadece ağızlarını öptürürler
Ayaküstü işlerini görmek yerine

Adımın bir harfini atıyorum

alıntı--

[ybkz]swh[/ybkz]
angela
şu şiir ile turgut özal'ı intihara davet etmiş olan şairdir. turgut bey elbette icabet etmedi.

ülkemizi sizden,
sizi de kendi özel sıkıntılarınızdan
kurtarmak için
arkadaşım muzaffer buyrukçu'yla
bir önerimiz var:
intihar etmelisiniz!
ben ve buyrukçu bu konuda
dostça omuz veriyoruz size.
gelin, halkın önünde,
üçümüz birlikte intihar edelim.
yer: kadıköy eski iskelesinin önü,
günü ve saati siz saptayın.
ülkemiz sizden kurtulsun,
biz de bir işe yaramış olalım.
last director
sizin hiç babanız öldü mü?
sizin hiç babanız öldü mü?
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum
siz hiç hamama gittiniz mi?
ben gittim lambanın biri söndü
gözümün biri söndü kör oldum
tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
şöylelemesine maviydi kör oldum
taşlara gelince hamam taşlarına
taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
taşlarda yüzümün yarısını gördüm
bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
yüzümden ummazdım bunu kör oldum
siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
last director
kısa bir şiiri vardır, keza adı da kısadır. şiiri de şöyledir;

"hayat kısa
kuşlar uçuyor"

anlayacağın şiirin teması da mesajı da kısadır...
huzun kovan kartalı
"iki çay söylemiştik orda biri açık
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
diyen şair. bu iki cümleyi aldım önce kendime. şiirlerine ayrı ölürüm aşklarına ayrı elma'sına çok ayrı. iyi ki yazmış.
artin
'önce bir ellerin var
yalnızlığımla benim aramda
sonra birden kapılar açılıverdi
ağzına kadar
sonra yüzün,
ardından gözlerin dudakların
sonra herşey çıkıp geldi
bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde
sen çıkardın utancını duvara astın
ben masanın üzerine koydum kuralları
herşey işte böyle oldu önce'

demiş şair

0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol