cem yılmaz'ın çocukluğu

mefetzeger
okuyunca çok eğlendiğim yazı..
ben cocukken cok salaktim.


--- alıntı ---
edip akbayram in ismini edi zannederdim. yani o, benim icin edi
pakbayram di.

ablama, nasil olup da koca bir gunu canin sıkılmadan evde
oturarak geciriyorsun? demistim. buyuyunce insanin cani sokakta
oynamak istemez ki cevabini vermisti. uzunca bir sure buyuyup buyumedigimi anlamak icin
kendime, canin sokakta oynamayi istiyor mu? diye sormustum.

annem erkegin cinsel organini pipi kadininkini kutu olarak
tanimlamisti. o zamanlar trt de cenk koray in sundugu tele kutu diye
bir yarisma vardi. yarismacilar, hayir cenk bey. ben kutumu acmak
istiyorum deyince kosarak odadan kacardim.

sabahlari kalktigimda aklimin hala yerinde olup olmadigini anlamak
icin
2+2, 3+4 gibi toplama islemleri yapardim. sonuclar dogru olunca da cok
sevinirdim.
dedemle parka gittigimiz bir gun trt ciler cekim icin oradaydi. beni
oynarken cektiler. yayin gunu bizim aile jeneriginde gozuktugum cocuk
programini izlemek icin televizyon basina gecti.kendimi ekranda
gorunce,
beni niye parkta unuttunuuuz diye gozyaslarina bogulmustum.

geri vites kavramim yoktu. sofor, kolunu koltuga atip arkaya dogru
bakinca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.

benden buyuk kuzenlerim dondurmacilarin dondurma kulahlarinin sivri
kismiyla kulaklarini karistirdigini soylemisti. inanmistim. hala da
kulahlarin sivri kisimlarini yemem. cope atarim.

babaannem bir gun gelirse sevdigim dizilerin olmadigi bir gun gelsin
istiyordum.

abimle karaoglancilik oynardik. o karaoglan olurdu, beni de bizans
askeri
yapardi. sonra evire ceviredoverdi. cok muhim bir sey yaptigimi
sandigim
icin canim yansa bile hic sesimi cikarmazdim
yesil ve siyah zeytinin ayri agaclarda yetistigini sanirdim.

bulmacalardaki, annenin erkek kardesi kismina dayimin bes harfli
ismini
sigdirmaya calisirdim.

anaokulunda patates baskisi yapmayi ogrenmistik. o kadar hosuma
gitmisti
ki, evde duvarlara, masa ortulerine filan basmistim.ancak sanat
merakim
annemin yeni aldigi beyaz etege patatesi yapistirmamla son
bulmustu.hem
gonlunu almak hem de el koydugu patateslerime kavusmak icin dahiyane
bir
fikirle ogretmenimin yanina gittim. annem yazisini patatese
oydurttum.
sevincle eve gelerek soyundum. renkli boyalara batirdigim patatesi
vucudumun her tarafina bastim. sonra da annemin karsisina gectim. beni
o
halde gorunce aglamaya baslamisti.

madonna ile maradonayi kardes zannederdim. kendi kendime, bunlarin
babasi
ne sansli be. bir cocugu futbolun krali,biri muzigin kralicesi derdim

birinden ozur diledigim zaman allahin bana bir ozur verecegini
sanirdim.
sakat olacagimi dusunup hemen diledigim ozru geri alirdim.

kurban bayraminda toplanan derilerden ucak yapildigini sanirdim.
ucaklarin
dis yuzeyinin bu derilerle kaplandigi icin turk hava kurumunun
topladigini
dusunuyordum. ucak kacirma filmlerinde silahla ates edildiginde ya da
bomba
patladiginda, ayyy! deri delindi! derdim.
gil diye konusanlari fakir zannederdim.

annem banyodan ciktiktan sonra babamin soyledigi, sihhatler olsun
lafini
saatler olsun diye anlardim. bunun da, banyoda amma cok kaldin
gibi bir
sey demek oldugunu sanip babamin anneme kizdigini dusunurdum. annemin
buna
karsin niye sadece, sagol dedigini merakederdim
ne kibar kadin,
derdim
--- alıntı ---

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol