7 ayda -yaklaşık 210 günde- 48 adet maça çıkan beşiktaş futbol takımının eski teknik direktörüdür.
hataları olmuştur, yanlışları olmuştur, oyunu okuma konusunda eksikleri vardır, bazen rakibi gözünde çok büyütmüştür falandır filandır. ancak güzel adamdır, senin benim gibi sevinir-üzülür-oyuncularına gaz verir. ben'dir, biz'dir kısaca. seversin sevmezsin, kızarsın kızmazsın...orası sana kalmış. ama hakkını teslim etmek zorundasın arkadaş.
yaptığın alıntı için sana çok ama çok teşekkür ediyorum forzaquila. bilesin! ama 10 kişi bile okumamıştır onu muhtemelen. bunu da bilesin![ybkz]swh[/ybkz]
benim gibi hisseden beşiktaşlı azdır çoktur ama vardır. ulan amına koyim bir kere de şu çok övündüğümüz asi ruhumuza uygun bir adam gelip kalsın şu takımın başında be! deli dolu olsun, medyayı siklemesin, arada çıkıp saçma sapan şeyler söylesin, bizlere de atar yapsın gerektiğinde, bok kokan ülkemizin boka batmış futbolundaki yanlışları çıkıp çatır çatır vursun yüzümüze..."60'ların futbolu oynanıyo amına koyim burada!" desin mesela. "sizin yapacağınız fikstürü sikeyim ben!" desin...ama susmasın. kabul etmesin bu kokuşmuş adamların dikte ettiği şeyleri. çıkıp tek tek söylesin neyin ne olduğunu. eksikliğini hissedeceği, 'yıldız' adı altındaki adamların triplerini çekmesin boşu boşuna. kadro dışı bırakabilsin zamanı geçmeden. üstündeki koordinatörün, sportif direktörün, futbol komitesinin, yönetimin baskılarına, zorlamalarına "bi siktirin gidin lan!" desin behzat amirim gibi.
çok mu lan istediklerim? hiç yok mu böyle teknik direktör? hiç gelmedi mi sanki beşiktaş'a böyle adam? "beşiktaş'ın çocuğu" dedik de ne oldu? gitti bursa'da şampiyon oldu, deliler gibi sevindi, kendi kariyeri uğruna beşiktaş'ı itin götüne soktu kimi zaman. ne olurdu lan bir kere de deli, psikopat, aykırı, farklı, en azından olduğu gibi görünen bir adam yönetseydi takımı? imkansız mı lan?
öncesine çok yetişemediğimden benim için bu tanıma kısmen uygun ilk teknik adam tigana'dır. ağzındaki kürdan olaydım da gitmeyeydin be tigana!
ikincisi tabii ki schuster dayı'dır. ki zaten onu da bizler yedik. ne güzel de gider yapıyordu halbuki boktan sorular soran gazetecilere. ulan bu adam bize bile gider yapabildi ya. en azından kıvırma gibi bir özelliği yoktu be adamın. düşündüklerini söylüyordu ne güzel. aynı senin benim gibi zart diye çıkıyordu laflar ağzından. ama yok. sen adamın en nefret ettiği, en sinir olduğu oyuncu topluluğunu alıp adamın eline veriyorsun sonra da "ama bu da sürekli ülke futbolunu eleştiriyor yeaa" diye yakınıyorsun. ulan sen adamın eline hücumcularla dolu takım verirsen adam da hücum oynatmak zorunda kalır doğal olarak. 90 dakika kapanıp siktiri boktan bir kontra atakla gol arayan bazen kontraya bile çıkmayan takımlara karşı hücum futbolu oynasan ne oynamasan ne?
ve son durak carlos! ne hocadır ne de carlos carvalhal'dir benim için o. carlos abi'dir o kadar! yeteri kadar entry yazdım o'nun hakkında. bu entry de at siki kadar uzun oldu zaten. carlos abi hakkında söyleyecek daha fazla şey yok benim açımdan. son bir umuttu, son bir fırsattı benim için o da olmadı. bu tren de kaçtı gitti.
belki şu alıntıyla derdimi anlatabilirim götüyle düşünen arkadaşlara:
---------------alıntı---------------
Cavalhal de gitti. O bizi anlamış, biz de onu kırmamışız, o bize -en azından bana- yetsin. Uzun yıllar unutulmayacak Carvalhal, tıpkı (vurgula: Beşiktaşın kolpa çocukları)nın unutulmadığı gibi.
Bunu demek kolay değildir; unutmaya yüz tuttuğumuz Beşiktaşı tekrar yaşattı bana Carvalhal.
Bir şekilde haftada 3 maç oynayarak, berbat bir futbol ortamında UEFA Avrupa Liginde son 16′ya kaldık. O arada ligde yine garibanın dostu halimizle puanlar verdik. Günahları vardır sevapları da olduğu gibi. Beşiktaşı geçtim; şu son 15 maçtaki performansı halı sahada göstersen gönderilirdin. Gönderildin.
Her şeye rağmen güzel adam Carlos Carvalhal. Yerine geçecek adamın tapelerde konuşmaları yüzünden gözümde karton kadar değeri yok.
her şey için teşekkürler güzel adam. o deparını da, aşırı gaz dolu basın toplantını da unutmayacağım. umarım tekrar türkiye'de, inönü'de görüşürüz. hatta inşallah bursaya falan gidersin de inönü'de bize koyup göt edersin sana küfredenleri.
en iyilerine, en güzellerine layıksın. değerini bilemedik. o kadarını da affet artık be. deliyiz, manyağız biz işte anlamışsındır zaten.
yolun açık, her şey gönlünce olsun. unutulmayacaksın güzel adam. sen de bizi unutma yeter bana.
---------------alıntı---------------
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?