çalışmadığı senenin parasını almak

öbür tarafta en ufak bir eksisi olmayacak hadise samet aybaba açısından. almasa idi artısı olurdu o başka.

keşke bizim de başımıza gelse dediğimdir. hem de az buz para da değil hani.

bu benim, okuldayken çalışmadığım her yılın parasını çatur çutur aldım annemden...

sektörel ayrıma gidilerek düşünülmemesi gereken uygulama. söz konusu samet aybaba ve adam kendisini başarılı buluyor, başarılı bulan bir kitlesi de yok değil hem de azımsanamayacak kadar var. ancak bu işi az çok bilen beşiktaş'ı takip eden kişilerin büyük bir çoğunluğu gelecek planlaması ve beşiktaş'ın menfaatleri açısından düşündüğünde yolların ayrılması gerektiğini savunuyor. ters çevirelim madalyonu samet aybaba kendisini başarılı bulmadığı gibi başarısız da bulmuyor ya da başarılı buluyor dallanıp budaklandırmayayım. duygusal bakıyoruz biz uzaktan ve haklıyız ancak işin içine giren bakiyeler dudak uçuklatan paralar orada 10 kişinin 9 u profesyonel bakıyor bu işe. bilmiyorum benim açımdan mantıklı.

şunu ekleyelim; çalışmadığı dönemin parasını almaması erdemdir. alması ise sözleşme gereği ise hak. işin özü bu benim gözümde.

iş hayatında etik olabilir futbol camiasında bazı durumlarda hariç. örnek del bosque çatır çatır aldı diyecek bir şey yok ama, ertuğrul sağlam, samet aybaba böyle beşiktaş'tan gelen insanların alması etik değildir. ertuğrul bir örnekti almadı evet sözüm aybaba'ya. seni aybaba yapan beşiktaş zaten. beşiktaş olmasaydı şu an bankanda olan paralar olmayacaktı. zira ne futbolcu olarak büyük takımlarda oynayacaktın ne de teknik direktör olabilecektin.

#276374 buradaki gibi bir durum söz konusuysa, kişinin yasal hakkıdır. ancak söz konusu samet aybaba olunca itiraz edilen nokta, bu adam beşiktaş'ın başına geçtiği andan itibaren, göreve gelişi üzerinden yapılan "feda" edebiyatı. "zor dönemde elini taşın altına soktu, feda dedi" ve benzeri muhabbetler. her başarısızlıkta bunlarla savunuldu aybaba. aklını ve mantığını kullanan insanlar, "bu maaşla neyin fedası?" dedi o zamanlar ama kendileri söyleyip kendileri dinlediler. herkesin gerçekleri görebilmesi için, bir "tazminat" vakası daha yaşanması gerekiyormuş. yaşadık. umarım bu son olmuştur. ha bir de "kulüp nasıl 4 senelik sözleşme imzalar?" diyenler var. doğru. ama tazminatını çatır çatır alan samet, 1 senelik sözleşmeyi de asla kabul etmeyecektir herhalde. şart mıydı samet? oraya hiç girmeyelim. yolu açık olsun.

şöyle: ben bir şirketle mukavele imzalıyorum, şirket iki sene bizimle çalış diyor ve garanti ücret sunuyor. pekala diyorum ve iş hayatıma başlıyorum ilk senenin sonunda haklı haksız sebeplerden dolayı yollarımızı ayırma kararı alıyoruz ve ben hakkım olan bir sonra geçirmemiz gereken sezonun ücretini çatır çatır alıyorum, mantıklı. büyük şirketlerde profesyonel yöneticileri bırak hak olarak sunduğun her şeyi vermek zorundasın. şirkete alım kararı senin olduğu gibi gönderme kararı da sana ait en nihayetinde. ben kendimi başarılı buluyorum mesela ama şirket bulmuyor ben neden siz beni başarılı bulmuyorsunuz diyerek gideyim? gitmem. gitmeyin.

samet aybaba'nın 1.550.000 alacak olması durumu.

ancak; beşiktaş tarihinin en büyük 3 kaptanından birinin eylemi olabilecek davranış.

spor camiasında sıklıkla görülen; iş yaşamı genelinde tazminat olarak adlandırılan uygulama. iki taraflı imzalanan sözleşme sonrasında hak edilir. futbolcular; teknik adamların kovulmalarına sevinmelerine sebeptir.