blue blanco

the deer hunter
istanbul'a geldiğim ilk fırsatta gidip bir şeyler içeceğim mekan. yaşadığım şehirden[ybkz]swh[/ybkz] ve hayatımdan memnun olmama rağmen ne zaman semt[ybkz]swh[/ybkz] ile ilgili bir şeyler okusam içimde bir burukluk oluşuyor.
forzaquila
çok naif adamlar. ama böyle devam ederseniz sözlük olarak tapusunu alırız o mekanın, bu kadar uyumlu olmayın.[ybkz]swh[/ybkz]

bu arada 23 şubat 2013 gecesi mekanın konsepti gereği arka fondan çalan hafif dıptıslı müziği kısamayacaklarını belirtmelerine rağmen 24 şubat 2013'ün ilerleyen saatlerinde mekanın tek müşterileri olmamızdan mıdır, kendilerine çok çektirdiğimizden midir bilmem, türk sanat müziği yayınına başlamışlardır. insan gerçekten hayret ediyor

edit: ayrıca ismine takığım nicedir. ingilizce ve ispanyolca iki kelimeden oluşan ve 'mavi-beyaz' anlamına gelen hibrid bir isim oluşturmuşlar. bir ara işletmecisiyle oturup hikayesini dinlemeyi düşünüyorum.
semt bizim aşk bizim
büyük kartal heykeli arkasındaki sokağa girdiğinizde sağdan 2. mekan.

yeni açıldı sayılır.. basketbol play off serisinde epey birasını içtik. sulandırmıyorlar. [ybkz]swh[/ybkz]

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol