beşiktaş'ın transfer politikası

önder özen uğursuzu ardına doğru hamleler ile ilerleyen politikalardır.

spoiler--

Transfer yavaş gidiyordu diyorlar. Yavaş gider. Masaya 8-10 pat diye koyarsanız hızlı gider. Burada yönetim kurulunun da üstüne gitmemek gerekiyor. Bu kulübün masaya koyacak 8-10 milyonları yok. İnsanlar dişinden, tırnağından, mesaisinden arttırarak bir şeyler ortaya koymaya çalışıyorlar. Oraya da duyarlı olmak gerekiyor. Gereksiz bir şekilde yönetim yıpratılıyor. İnsanların ne şartlar altında çalıştığı bilinmiyor. Belki yönetim bunu sağlıklı aktarmıyor. Belki onlar da bir kere daha kendilerini gözden geçirebilirler. Acaba tabloyu kamuoyuna doğru anlatabildik mi diye sorgulayabilirler. Real Madrid’de ekonomik sebeplerden çok hızlı gider transferler. Ama Osasuna’da öyle gitmiyor. Ben Beşiktaş, Osasuna ile eşittir demiyorum ama ekonomik tablo bu ve yaşanılan durumu bu yönetim yaratmadı.

spoiler--

[ybkz]swh[/ybkz]

--alıntı--

"Yarın( bugün) UEFA ya isim bildirme son gün diye birini getirmek doğru olmaz. Zaten feyenoord maçına kısa süre kaldı. Yarın gelen biri , bize tur mu getirecek? Ama Tabii ki on numara alacağız. Ruiz olur, Marin olur ya da hiç duyulmamış biri olabilir"

--alıntı--

[ybkz]swh[/ybkz]

spoiler--

4 tane transfer yaptık görünse bile 2 transfer yaptık. Gökhan ve Motta geçen seneden oynayan oyuncularımız. Onların bonservisini aldık. Motta için 2.5 milyon euro istediler ancak 1 milyon 100 bin euroya bitirdik. Gökhan için 7.5 milyon euro istediler onu da 4.5 milyona tamamladık. Gökhan'ın uzamasının sebebi yapmış olduğumuz pazarlıklardır. Bundan sonra bir orta saha alacağız sonra 1-2 takviye daha yapacağız

spoiler--

uzun zamandır hakkında ilk kez olumlu görüş edindiğimidir. tebrikler başkan

#363501

demek ki iyi işler de oluyor. tebrikler başkan, tebrikler

spoiler--

Sezon başından beri yürüttüğümüz bir transfer politikamız vardı. İlk başlarda yüksek rakamlar telaffuz edilen oyuncular vardı. Yönetim olarak, belirlediğimiz bütçelerde kalmayı hedefledik ve bu çerçevede ciddi çalışmalar yaptık. Beşiktaş'ın menfaatleri doğrultusunda, en minimum seviyelere çekerek uzun pazarlıklar sonucu, bu değerli arkadaşlarımızı Beşiktaşımıza kazandırdık.

spoiler-- [ybkz]swh[/ybkz]

martin linnes gelmediği için tam amacına ulaşamasa da güzel yürütülen politikadır. para az olunca geç kaldık ama olsun. arsenali eleyebilirdik o zaman . ama ne demiş fiko futbol keşkeler oyunudur [ybkz]swh[/ybkz]

spoiler--

Biz eskisi gibi transferleri yapmıyoruz. Futbol şubeye geldiğim tarihten itibaren ipler bir başkanın veya teknik direktörün elinde değil. 5-6 kişinin çalıştığı bir sistem var. Sayın Bilic önce Mete Vardar'a geliyor ve eksikleri belirliyor. Ondan sonra scout ekibine talimat veriyoruz. Scout'un bulduğu Beşiktaş'a katkı verecek oyuncuların katkısını inceliyoruz. Scout ekibinin bulduğu isimler arasında değerlendirme yapıyoruz. Hummalı bir çalışmanın ardından transfer oluyor. Sağ bek için de aynı çalışmayı yaptık. Bu listenin içinde ekonomik olan kısmıyla çalışıyoruz. Uygun olduğunu bulduğumuzda sayın Bilic'in önüne bir kaç isim veriyoruz.
Bir transferi yapmış olmak için yapmacağız. Beşiktaş'ın şartlarına uygun değilse vazgeçeriz

spoiler--

a.n.ç nin dedikleri doğruysa; oluşmaya başlayan politikadır

bu sene en iyi şekilde yürütülen politika dır çokta mutluyum bu yönetim beni her geçen gün daha büyük göt ediyor hala herşeyi kıvırabildiler mi hayır çok eksikleri var ama transfer işi tolgay arslan transferinde izlemlediğim kadarı ile süper yaklaşımdalar bütçe kasma kurnazlıklarına düşmeyip iyi o zaman onlarla anlaşın demeyi öğrenmiş bir yönetim var ve beni mutlu ediyor inşallah 0 dan başladıkları bu işi öğrenip devam ederler hatalar olur ama önemli olan hatalardan ders almak şuana kadar çoğu hataları devam ediyor ama galiba bende desteklemeye başlayacağım bu yönetimi saygılar.

trabzonspor'da olmayan bir politikadır.

yönetimin belkide en doğru şekilde yaptığı tek olumlu politikadır.

en son tolgay transferinde kendini göstermiştir. 500 bin euro istenilen ücret olmasına rağmen yönetim 100 bin euro'da diretmiş ve transfer yatmıştır.

teknik direktör belirsizliğinden ötürü hassas ve dikkatlice ilerlemesi gerekendir.
kapalı kapılar ardında neler dönüyor bilemeyiz. belki teknik direktör ile anlaşıldı tosic transfer onayı alındı.
ama ne olursa olsun teknik direktör bilic gittikten hemen sonra alınmalı ve transferler şekillenmeli.
kamplar başladığında yeni transferler ve mevcut oyuncular ilk kamp döneminden itibaren beraber çalışmaya başlamalı.

financial fair play tehditi altında yürütülmeye çalışıldığı için risk içeren politikalar.

düşük maliyet ve kaliteden ödün vermeden yapılabilecekler:

1) son dönemlerinde eski performanslarını aratan yıldız oyuncuları tercih etme yani riske girme.
taraftarın unutmaması gereken ilgilendiğimiz yeteneğin tabela yapması durumunda zaten bizim ligi
tercih etmeyeceği..
örnek: demba, rvp, mario gomez...

2) kaliteli kadroya sahip takımların oyuncu aldıkları mevkideki diğer oyuncuya yürüme
örnek: andreas beck (Hoffenheim pavel kaderabek'i aldı oraya)

3) sözleşmesi bitmek üzere olan topçuyu değerinden daha az masraflara almaya çalışmak.
örnek: tolgay ali arslan, dzsudzsak

4) sözleşmesi biten oyuncular
örnek: cenk tosun

5) büyüme potansiyeli olan, maliyeti düşük genç oyuncular
pedro franco, milosevic, ozzy...

mesela chelsea'de mevcut forvetler Diego Costa, remy, falcao'yu da kiraladılar,
barça'dan pedro'yu da alacaklar gibi duruyor.
bu durumda remy 4. opsiyon olacağından remy'de pazarlıklar daha da kolaylaşacaktır.

Mönchengladbach'lı oscar wendt seneye sözleşmesi bitiyor ve 29 yaşında almanya'nın en iyi sol beklerinden biri..
şimdiden yürü isveçli sarıya. devre arası transfer dönemi açıldığında aynı tolgay gibi düşük bonservisle halledilebilir.
o da kariyerinin sonunda son kontratını yapar.

sabır taşı olsan çatlatacak politika.
arkadaş ne gizemli, ne sıkıcı bir politika yauw. oğlum alın işte fener gibi, adam ne istediyse verin, taraftar coşsun, siz de piyasa yapın. fena mı. [ybkz]swh[/ybkz]

biz taraftarları strese soksa da özellikle son iki senedir doğru olduğunu düşündüğüm politika.

uefa'nın yaptırımlarının da etkisiyle zaman içerisinde ayağını yorganına göre uzatmanın türk futbolundaki karşılığı olmuş transfer politikasıdır.

önüne gelen her oyuncuya teklif yapıp ama bir tanesiyle bile anlaşamadığımız politikadır. böyle politikanın ağzına sıçayım. yeter lan artık transfer istiyoruzzzz

tabata'lara 8 milyon euro'ları hatırlayınca doğru olan politikadır. futbolcunun erken transferi, kampa katılımı çok önemli lakin acele olsun diye de transfer yapılması büyük risk. ince eleyip sık dokumak lazım.

Iyiden iyiye geçen seneye benzemiş olan politikadır. Aynı geçen sene oldugu gibi bir sürü futbolcuyla adımız anılıyor. Aynı geçen sene olduğu gibi her biri her an transfer edilebilirmiş an meselesiymiş gibi lanse ediliyor. Aynı geçen sene olduğu gibi hep yarını bekliyoruz. Umarım sonu aynı geçen sene olduğu gibi olmaz. Bu sene de resmi ilk maçımızdan bir kac gun once ancak transfer yapılır ve adı geçen oyunculardan bir tanesi bile alınamaz ve yine mevkilerimizden biri gözden çıkarılarak transfer yapılmazsa bu yönetimin gelmiş geçmis en sahtekar yönetim olduğuna kanaat getirecegim.

(bkz: du bi dk)