varol ürkemez, necmi mutlu, rahmetli sabri dino, rasim kara gibi beşiktaş efsanelerine yetişmedim. ilk beşiktaş'ı izlemeye başladığım yıllarda kalede adem vardı. bir dönem fatih, zalad, engin ve bako.bu yılalrda müzmin yedek metin akçevreydi 48 maç sonra inönüde kornerden stumpftan gol yedi beni inönüde rezil etti. daha sonra şener vardı manav şener. ah birde halen üzüldüğüm fevzi tuncay, o top ıskalanır mıydı be... bayern'den aumann geldi büyük bir transferdi o sene şampiyon olduk ama sonrasında emekli oldu gitti. çorumlu geldi uzun panatalonu ile hep gülerdi kendisi.
sonra daum çıldırdı kajer gibi bir dede'yi getirdi yetmedi mhyre sonra asper geçti. bir sezonda 3 iskandinav, 3 de 1 adam etmedi.
oscar cordaba geldi ama bence en iysisi o da değildi uzun yıllar kaldı , tabiki güzel izler bıraktı. ayağına hakimdi tam bir liderdi.bu sırada göksel mökesel bir sürü yedek geldi geçti
o gidince meşhur runjee runjeee geldi beşiktaş taraftarı kalecisini yedi, oysa ki asla kötü bir kaleci değildi.
rüştü idare etti, cenk kalitesizdi. hakan arıkan liverpool gazisi oldu. sonrasında tolga geldi , o da bunalımlara girdi kale bir türlü düzene girmedi.
Ama birini atladım , benim izlediğim bunca kaleci arasında uzak ara en yetenekli en iyi reflekslere sahip en iyi yer tutanı marijan mrmiç 'ti. bir valencia maçı vardı ki , beşiktaş tarihinin en iyi kalecilik performansını sergiledi. fatih terim ve mehmet ağır işbirliği ile hak ettiği şampiyonluktan uzaklaştırıldı. sonra toschak geldi fevziden bir casillas yapmaya çalıştı kendisi de harcandı gitti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?