beşiktaş'ın çocuğu/evladı tanımının basının elinde silaha dönüşmesi durumudur. beşiktaş'tan yıllarını çalan bu muhabbet demirören medyası aracılığı ile tekrar hortlamıştır. zeki önder özen'in gidişinden sonra olacağını tahmin ettiğim kötü senaryolardan biridir.
bu kez muhabbetin öznesi çiçeği burnunda td sergen yalçın. peki sergen yalçın'ın teknik direktörlük cv'si nedir? kaç satırdır? neyi başarmıştır? hiç. rıza çalımbay, ertuğrul sağlam, tayfur havutçu, samet aybaba ve şimdi de sergen yalçın öyle mi? beşiktaş'ın çocuğu muhabbeti beşktaş'ın yıllarına mal olmuştur. kendini ispatlamadan, somut hiçbir başarısı olmayan isimler sırf geçmişte beşiktaş forması giydi diye kulüp deneme tahtasına çevirilmiştir. twitter'da okuduklarım ise beşiktaş'ın renklilere değil taraftarına rağmen ayakta kaldığına işaret. "sırada şifo mehmet var. onun hakkı, öncelik onun" diyen bile var. mehmet özdilek gibi son derece vasat bir teknik adama beşiktaş'ı emanet edelim diyor. neden? çünkü o beşiktaş efsanesi. neyse sinirlenmeyeceğim.
velhasılı sergen gitsin sivasspor'u üst sıralara taşısın, türkiye kupası kaldırsın, uefa'da 2. tura çıksın. kısacası rüştünü ispatlasın, öyle gelsin. bu haberlerin şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlerken çıkması bile beşiktaş'ın çocuğu muhabbetinin, beşiktaş düşmanlarının elinde silaha dönüştüğünün kanıtıdır. bu muhabbetten tiksiniyorum. bu muhabbete prim veren beşiktaşlılardan da tiksiniyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?