bazı hocaları hariç doğru bakış açısıdır.
mesela yukarıda gördüğüm hocalardan sadece 2 tanesi için ahlar vahlar çekiyorum.
tigana ve lucescu
beşiktaş taraftarının hocalarına bakış açısı
schuster -
çükümü öpsün. [ybkz]swh[/ybkz]
carvalhal -
çok önemli biri değil.
ertuğrul sağlam -
85 dakika anamıza küfredilen daha sonra sivok ve holoskoyla 5 dakikada bursaya babasının kim olduğunu gösterdiğimiz maç sonrasında " bursa taraftarı bugün muhteşemdi " diyerek ne kadar haysiyetsiz olduğunu gösterdi. 85 dakika küfür yedik. o da zamanında beşiktaş'ta oynayıp teknik direktörlük yaptı. sie.
tayfur havutçu -
sürekli yurt dışında seminerlere gitti geldi hep bu görev için bekledi. ağlak fenerliler aykut kocaman'ı şike sürecinde yüceltirken kendisi aykut kocaman'dan çok daha büyük bir teknik direktör olacaktı bu şike süreci olmasa. ben seviyorum vesselam.
mustafa denizli -
yapması gereken her şeyi yaptı. geldi şampiyon yaptı gitti. fakat tek bir şey onu gözden düşürmeye yetti. " schuster geldiğinde bu kadar hazır bir takım bıraktığım için bana teşekkür etti. " etmiş olsa bile dillendirmemesi gerekirdi. kalite dediğin farklı bişey.
samet aybaba : intiharcı hoca. elinde olan yeteneği taraftarın eline koz verip ağzını açtırınca kaybetmiş kadar oluyor. oysa gs-fb deplasman derbilerinde aklın yolu bir ilk 11'iyle çıkıp da yenilse ve bazı maçlarda mantıklı değişiklikler yapsa kimse ona bu kadar karşı olmaz. hatta bu tarz enteresan kadro seçimlerine kafa yoracağına ilk yarıda yaptığı gibi " kimden en iyi şekilde verim alabilirim " düşüncesiyle işine çalışsa büyük hoca olur.
çükümü öpsün. [ybkz]swh[/ybkz]
carvalhal -
çok önemli biri değil.
ertuğrul sağlam -
85 dakika anamıza küfredilen daha sonra sivok ve holoskoyla 5 dakikada bursaya babasının kim olduğunu gösterdiğimiz maç sonrasında " bursa taraftarı bugün muhteşemdi " diyerek ne kadar haysiyetsiz olduğunu gösterdi. 85 dakika küfür yedik. o da zamanında beşiktaş'ta oynayıp teknik direktörlük yaptı. sie.
tayfur havutçu -
sürekli yurt dışında seminerlere gitti geldi hep bu görev için bekledi. ağlak fenerliler aykut kocaman'ı şike sürecinde yüceltirken kendisi aykut kocaman'dan çok daha büyük bir teknik direktör olacaktı bu şike süreci olmasa. ben seviyorum vesselam.
mustafa denizli -
yapması gereken her şeyi yaptı. geldi şampiyon yaptı gitti. fakat tek bir şey onu gözden düşürmeye yetti. " schuster geldiğinde bu kadar hazır bir takım bıraktığım için bana teşekkür etti. " etmiş olsa bile dillendirmemesi gerekirdi. kalite dediğin farklı bişey.
samet aybaba : intiharcı hoca. elinde olan yeteneği taraftarın eline koz verip ağzını açtırınca kaybetmiş kadar oluyor. oysa gs-fb deplasman derbilerinde aklın yolu bir ilk 11'iyle çıkıp da yenilse ve bazı maçlarda mantıklı değişiklikler yapsa kimse ona bu kadar karşı olmaz. hatta bu tarz enteresan kadro seçimlerine kafa yoracağına ilk yarıda yaptığı gibi " kimden en iyi şekilde verim alabilirim " düşüncesiyle işine çalışsa büyük hoca olur.
genel olarak eleştirel yönde bir bakış açısına sahiptir. normal, bizim görevimiz statta alkışlamak veya susmak ancak varsa hatasıda çatır çatır konuşmak.
samet ayababa - vizyonsuz demedik o vizyonum yok dedi.
tayfur havutçu - beşiktaş futbol takımının teknik direktörü olamaz, vizyonu var ancak deneyimi yok. e yok ne yapalım yok yani?
carvalhal - yorumsuz. hayatında görebileceği en yüksek noktayı bizimle gördü, burada daha çok yöneticiler eleştirilmeli bu isimden öte.
shuster - gayet ülkeye alıştı kapak açıklamaları ile basına ayar verdi ve basınla uğraşmaktan takımı unuttu, sinirlendi ve bu beşiktaş'a zarar vermeye başlamıştı, gitmesi gerekiyordu gitti.
ertuğrul - cemaatçi kısmı düşündürücü ve beni şahsen ilgilendirmeyen bir ünvan. ancak gerçekten sistemsiz ve çok duygusal bir yapıya sahip. kim ne derse dedin en güzel giden oydu. saçlarına ak düştüğünde beşiktaş'ın jose mourinho'su olur.
mustafa denizli - şu beste anlatıyor her şeyi; iyisi kötüsüyle bir sezon bitti - canın sağolsun denizli - bu taraftar hep yanında - seneye korkak oynatma! bu bestenin ne zaman söylendiğini hepimiz hatırlıyoruzdur. son maç taraftar seneyede bizimlesin dedi o hastayım dedi ve kendisi gitti.
tigana - yorumsuz.
rıza çalımbay - daha çok toy 35 yaşında çalışıp gelsin [ybkz]swh[/ybkz]
del bosque - ona yeni köy kasabı diyenin ciğeri nereden aldığını hep çok merak ettim. zira olmayacağı baştan belliydi bana sorarsanız hiç harcadık filan demeyelim adamı beşiktaş'ın kapasitesinin, alt yapısının, profesyonel kimliğinin on beş gömlek üstünde adam. bence hiç gelmemeliydi.
lucescu - taraftarın dibine kadar sahip çıktığı teknik direktördü, sistemin, ahlaksızlığın ve şerefsizliğin kurbanı olarak bırak beşiktaş'ı ülkeden gitti.
daum - [ybkz]swh[/ybkz]
nevio scala - barcelona'ya istanbul'da 3 attık ve o bunun mimarıdır ancak bizden önce bizden sonra gittiği tüm takımlardan kovuldu. biz yine sağlıktı şuydu buydu diyerek cv'sini çok bozmadık.
bu liste keşke biraz daha sürüp gitseydi, gerçi bu kadarı bile yeterli. yönetsel kabiliyet gelmeden başarı gelmiyor önce bunu anlamalıyız, aykut kocaman samet ayababa'dan çok mu iyi bir teknik direktör? ya da yukarıda saydıklarımızın hangisinden daha iyi? kriz mi yönetebiliyor? aziz yıldırımın verdiği destek sayesinde futbolcuların üzerine hakimiyet kuruyor. önce takım değil kulüp bir seviyeye gelecek, sonra bir baba tadında başkanla birlikte beşiktaş'ın hakları çatır çatır savunulacak ve sahada kafası rahat teknik direktör olacak. çünkü beşiktaş taraftarı buna aç, iyi bir başkan ve yönetici görmeye başarıdan daha aç! bu açlık dürüstlüğü gördüğü anda kulüp yöneticilerinde / başkanında sonuna kadar onların kararlarına saygı duymayı getirecektir. falan filan yine girdim yönetici konusuna, kendimi bıçaklayacağım ya. rakı içmeye gidiyorum ben. ali ece okuyorsan yazsana sen de bir iki kelam bir şeyler şuraya uğraştırıyorsun bizi şapşik şapşik. belertme gözlerini bak!
samet ayababa - vizyonsuz demedik o vizyonum yok dedi.
tayfur havutçu - beşiktaş futbol takımının teknik direktörü olamaz, vizyonu var ancak deneyimi yok. e yok ne yapalım yok yani?
carvalhal - yorumsuz. hayatında görebileceği en yüksek noktayı bizimle gördü, burada daha çok yöneticiler eleştirilmeli bu isimden öte.
shuster - gayet ülkeye alıştı kapak açıklamaları ile basına ayar verdi ve basınla uğraşmaktan takımı unuttu, sinirlendi ve bu beşiktaş'a zarar vermeye başlamıştı, gitmesi gerekiyordu gitti.
ertuğrul - cemaatçi kısmı düşündürücü ve beni şahsen ilgilendirmeyen bir ünvan. ancak gerçekten sistemsiz ve çok duygusal bir yapıya sahip. kim ne derse dedin en güzel giden oydu. saçlarına ak düştüğünde beşiktaş'ın jose mourinho'su olur.
mustafa denizli - şu beste anlatıyor her şeyi; iyisi kötüsüyle bir sezon bitti - canın sağolsun denizli - bu taraftar hep yanında - seneye korkak oynatma! bu bestenin ne zaman söylendiğini hepimiz hatırlıyoruzdur. son maç taraftar seneyede bizimlesin dedi o hastayım dedi ve kendisi gitti.
tigana - yorumsuz.
rıza çalımbay - daha çok toy 35 yaşında çalışıp gelsin [ybkz]swh[/ybkz]
del bosque - ona yeni köy kasabı diyenin ciğeri nereden aldığını hep çok merak ettim. zira olmayacağı baştan belliydi bana sorarsanız hiç harcadık filan demeyelim adamı beşiktaş'ın kapasitesinin, alt yapısının, profesyonel kimliğinin on beş gömlek üstünde adam. bence hiç gelmemeliydi.
lucescu - taraftarın dibine kadar sahip çıktığı teknik direktördü, sistemin, ahlaksızlığın ve şerefsizliğin kurbanı olarak bırak beşiktaş'ı ülkeden gitti.
daum - [ybkz]swh[/ybkz]
nevio scala - barcelona'ya istanbul'da 3 attık ve o bunun mimarıdır ancak bizden önce bizden sonra gittiği tüm takımlardan kovuldu. biz yine sağlıktı şuydu buydu diyerek cv'sini çok bozmadık.
bu liste keşke biraz daha sürüp gitseydi, gerçi bu kadarı bile yeterli. yönetsel kabiliyet gelmeden başarı gelmiyor önce bunu anlamalıyız, aykut kocaman samet ayababa'dan çok mu iyi bir teknik direktör? ya da yukarıda saydıklarımızın hangisinden daha iyi? kriz mi yönetebiliyor? aziz yıldırımın verdiği destek sayesinde futbolcuların üzerine hakimiyet kuruyor. önce takım değil kulüp bir seviyeye gelecek, sonra bir baba tadında başkanla birlikte beşiktaş'ın hakları çatır çatır savunulacak ve sahada kafası rahat teknik direktör olacak. çünkü beşiktaş taraftarı buna aç, iyi bir başkan ve yönetici görmeye başarıdan daha aç! bu açlık dürüstlüğü gördüğü anda kulüp yöneticilerinde / başkanında sonuna kadar onların kararlarına saygı duymayı getirecektir. falan filan yine girdim yönetici konusuna, kendimi bıçaklayacağım ya. rakı içmeye gidiyorum ben. ali ece okuyorsan yazsana sen de bir iki kelam bir şeyler şuraya uğraştırıyorsun bizi şapşik şapşik. belertme gözlerini bak!
sabırsızlık ve kolayca itham etme konusunda tamamen katıldığım, ancak vizyonsuz ve çapsız bir hocaya da asla katlanamadığım, dolayısıyla benim de ister istemez içine dahil olduğum bakış açısı.
ya da sanırım.
ya da sanırım.
medyanın gazına gelinmesi sonucu taraftara sirayet eden bakış açılarıdır. yeniköy kasabı lakabını del bosque'ye taraftar takmadı, lucescu, telegol şebeklerinin ego tatmini için canlı yayında kalaylandı, schuster'in koparılması da basının en büyük kazığı oldu zaten.
yani kim gelirse gelsin önce taraftarın kendi özgün fikirlerini basın balonlarından önde tutması şart.
yani kim gelirse gelsin önce taraftarın kendi özgün fikirlerini basın balonlarından önde tutması şart.
maalesef genelde tamamen yıpratıcı ve fazla eleştirel yaklaşımdır . şimdi geriye doğru bakalım neler olmuş ;
samet aybaba -vizyonsuz, teknik ekibi yetersiz , o kadar kötü ki maçlardan önce ıslıklanmakta.
tayfur havutçu- hiç bir başarısı yok, vizyonsuz.
carvalhal- belki de eleştirileri en çok hakkeden bu adamdı ama nedense en çok desteği de bu gördü tatlı dili ve sahte tavırları ile.
schuster- ülkeye alışamadı, takım defans yapamıyor , yıldızları yönetemiyor
ertuğrul-cematçi transferleri yetersiz,sistemi yok
mustafa denizli- hep savunma futbolu oynatıyor, uzun vadeli çalışmaya uygun değil.
tigana- kürdanı var onun zaten yarışmacı değil
çalımbay- daha çok toy 35 yıl çalışıp gelsin
del bosque- yeniköy kasabı futboldan anlamıyor
lucescu- vay çingene 11 puandan şampiyonluk verdi, yıldızları sattırdı
daum- paragöz, kaçıncı kez geldi artık yeter
scala-ellleri büyüyor durduramıyoruz, hem disiplinsiz pascal kafasına telefon attı.....
bu liste böyle sürer gider, yeri geldiğinde ben de bu eleştirileri yapıyorum ama bu süreçte portekizli, italyan, ispanyol,alman,rumen,fransız,türk,yaşlı,genç,tecrübeli, tecrübesiz hepsi denendi ancak istikrar sağlanamadı. artık bence beşiktaş taraftarı hocasının arkasında durmalı. kim olduğu önemli değil en az 2 belki 3 sene sabır göstermeli.
samet aybaba -vizyonsuz, teknik ekibi yetersiz , o kadar kötü ki maçlardan önce ıslıklanmakta.
tayfur havutçu- hiç bir başarısı yok, vizyonsuz.
carvalhal- belki de eleştirileri en çok hakkeden bu adamdı ama nedense en çok desteği de bu gördü tatlı dili ve sahte tavırları ile.
schuster- ülkeye alışamadı, takım defans yapamıyor , yıldızları yönetemiyor
ertuğrul-cematçi transferleri yetersiz,sistemi yok
mustafa denizli- hep savunma futbolu oynatıyor, uzun vadeli çalışmaya uygun değil.
tigana- kürdanı var onun zaten yarışmacı değil
çalımbay- daha çok toy 35 yıl çalışıp gelsin
del bosque- yeniköy kasabı futboldan anlamıyor
lucescu- vay çingene 11 puandan şampiyonluk verdi, yıldızları sattırdı
daum- paragöz, kaçıncı kez geldi artık yeter
scala-ellleri büyüyor durduramıyoruz, hem disiplinsiz pascal kafasına telefon attı.....
bu liste böyle sürer gider, yeri geldiğinde ben de bu eleştirileri yapıyorum ama bu süreçte portekizli, italyan, ispanyol,alman,rumen,fransız,türk,yaşlı,genç,tecrübeli, tecrübesiz hepsi denendi ancak istikrar sağlanamadı. artık bence beşiktaş taraftarı hocasının arkasında durmalı. kim olduğu önemli değil en az 2 belki 3 sene sabır göstermeli.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?