beşiktaş iskelesi de mi elden gidiyor

meryem koray'ın birgün gazetesi'ndeki köşesinde dikkat çekmeye çalıştığı durum.




--spoiler--

t24’de, taraf’taki bir habere gönderme yapılarak, beşiktaş’taki kadıköy iskelesinin shangri-la oteline satıldığına ilişkin iddiaları okudum. haberin twitter’da büyük tepkiye yol açtığı yazılıyor. umarım iddialar gerçek değildir; yoksa twitter tepkiler filan kesmez bu işi.
beşiktaş, zaten nicedir beşiktaş halkından alınmaya çalışılıyor, orada yaşadığımdan biliyorum. başbakanlık ofisi nedeniyle çarşı girişindeki duraktan olmuştu yıllar önce. halkın ihtiyacını görmezlikten gelen bir karar olduğundan daha önce de söz ettim. sonra başbakanlık ofisinin yanında geçen ve denize çıkan yol trafiğe kapatıldı.
şimdi de sahili elinden alınacak. koca beşiktaş’ta kamuya açık, iskelenin iki yanında uzanan küçük bir sahil vardır. motor iskelelerinden sola doğru uzanan sahilde yeşil alanın, yıllar içinde özel alan haline geldiğini de gördük. hemen arkasında yer alan binaları bahçeşehir üniversitesi alınca, önündeki yeşil alan da kaşla göz arasında çevrelenivermişti. artık yeşil alanı, özel mülk gibi, özel güvenlik bekliyor. halka kalansa bir çay bahçesi ile, beton yol üzerinde birkaç bank.
şimdi iskelenin sağ yanına uzanan sahilin de bir kısmı, iskeleyle beraber elden gidiyor! iskeleye giden yolun bir yanı başbakanlık ofisi öte yanı shangrii-lo denilen otel olunca, denize çıkan yola ve otelin önündeki sahile elveda demek gerekecek anlaşılan. oysa, otelin yerine yapıldığı tütün deposunu aşan yüksekliği var; kamu çıkarı, ya da kenti korumak düşünülse, değil sahil vermek bir katını tıraşlamak gerekirdi.
aynı haberde mimarlar odası başkanı eyüp muhçu, kararın iptali için bir dava açtıklarını, açılan davada iptal kararını beklediğini de söylüyor. umarım öyle olur.
ne yazık ki, kendi adıma, ne karardan, ne de karar uyulmasından pek umutluyum. bu kadar yağmaya karşı, gezi ruhu, çarşı ruhundan başka bir umut beslemek de zor görünüyor bana.

--spoiler--