beşiktaş futbol takımı

2013-2014 sezonunun ardından, 2014-2015 sezonunu önemli ikinci bir aşama olarak geride bırakmaya hazırlanan takımımız.

uzun uzun anlatmaya gerek yok. son bir ay içinde yaşadıklarımızı hiç unutmayacağım sanırım. 2014-2015 sezonundaki brugge eşleşmesi, arkasından gelen fener maçı, taraftarların korkunç paniği ve sportif başarı anlamında çöpe giden bir koca sezon daha.

evet maalesef bu sezon, psikolojik olarak sona ermiştir. bu taraftar mentalitesiyle, bu kertede kırılgan kadro psikolojisiyle 9 hafta kala her ne kadar küçük farklarla geride olsak da başarının geleceğine inanmıyorum. önemli mi? kısa vadede tabi ki önemli ama uzun vadeli düşünürsek -ki artık yapılması gereken budur- çok sıkı bir kadro temeli atıldı bu son iki senede. bunda önce fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminin, sonra zeki önder özen'in, sonra da slaven bilic ve ekibinin çok önemli bir payı var. bunu kimse inkar edemez.

bana sorarsanız finali hariç çok da güzel bir sezon yaşattılar bize. o nedenle başta isim ayırmaksızın her bir futbolcumuz olmak üzere tüm bu saydığım isimlere ben kendi adıma çok teşekkür ediyorum. onların çabasını ve özverisini inkar edersem çarpılırım çünkü, fener-gs taraftarından farkım kalmaz.

önümüzdeki sezon için ise; bilic gider mi, kalır mı, nasıl transferler yapılır? bunları henüz bilmiyoruz. ama şuna inanıyorum ki, takımın başında her kim olursa olsun bu kadro iskeleti korunursa çok güzel başarılar göreceğiz. beşiktaş'ın bir sistem takımı olma yolunda ilerlediğini hissediyorum. bugüne kadar şu son 2 senede doğru yapılan birtakım tercihler devamlı olursa, devamı gelirse bence işten bile değil.

umutsuz olmak için bir sebep göremiyorum.