futbol takımı fakirlikten kırılan kulüp.
barbeku partisi yapmışlar ramazandan önce ama sadece köfte.
http://www.bjk.com.tr/tr/haber/59290/umraniye_rsquo_de_barbeku_partisi.html
beşiktaş
günden güne kendinden geçen semtimiz. dün gece iki şehir eşkiyası alaybeyi sokakta içki içenlere saldırmış, gerekçeleri de gürültü yaptıklarıymış ve beyzadelerimiz sahur yapacakmış.
spoiler--
http://www.halkhaber.tv/haber-8701
spoiler--
spoiler--
http://www.halkhaber.tv/haber-8701
spoiler--
spoiler--
şu ara açıkçası pek vaktim yok, bu sebeple kısa keseceğim.
bu yazıyı birkaç bin kilometre öteden yazmak isterdim. mesela belçika veya hollanda ya da herhangi bir iskandinav ülkesi...
ama maalesef sikik bir ortadopu ülkesinden yazıyorum. gayette realistim bu noktada, yaşadığım sirkten bozma ülkenin iç dinamiklerine yeteri kadar vakıfım.
benim yaşadığım ülkede bir süre önce bir yolsuzluk operasyonu yapıldı. politik veya hukuksal anlamda bir sonuç vermese de geniş bir kitlenin algısını açtığını söyleyebilirim.
bir bir ortaya çıktı cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızları, ihale ve emlak mafyaları...
sonuç? 0. her anlamda kocaman bir sıfır.
basit.
binlerce insan yeni bir güne uyanmayı bekledi. oysa ki başka bir ülkede kanıtını, ispatını geçtim söylentisinin dahi sıfır noktası kabul edileceği bu hadise taşak geçer gibi "iade i itibar" şovuna dönüştürüldü.
bugün sevimsiz zat, bir gövde gösterisi yapmak istedi; her kulvardan toplumsal kabulü olan, sanatçısı, sporcusu, kulüp başkanları, banka sahipleri vs. de kendisinin kulu ve elçiliğine soyundu...
iki ihtimal var.
1. pelerinini takıp dünyayı kurtaracaksın. -en hızlı sürede-
2. oyunu, kuralına göre oynayacaksın.
sen pelerinini takabilirsin bu yüzden sana kızmam, küfür etmem veya aşağılamam.
ama ben bu ihtimali sevmiyorum. 20 yaşındayken evet güzeldi, artık değil.
kısa bir süre önce galatasaray başkanı 20 milyon akp'li den bahsetti. yine kısa bir süre önce fenerbahçe -yeniden yargılama kararı çıkana kadar- haftanın her günü resmi sitesinden başbakana teşekkür yazısı yayınladı.
ülkedeki tüm kulüp başkanları ve teknik direktörler -başta türk futbol tarihinin en popüler teknik direktörü- başbakana olan siyasi yakınlıklarını her fırsatta 3 yaşındaki çocuk şebekliğiyle dile getiriyor.
berbat bir iş adamı ve spor adamı olan zat, hangi cv'ye dayandırıldığı henüz kestirilemeyen sebeplerle türk futbolunun başkanı olarak "atanıyor".
10 sene önce "şeriat geliyor" çığırtkanlığı yapan ne kadar sanatçı, manken, magazin figürü varsa bugün başbakana ölüp bitiyor.
iş adamlarını falan zaten geçiyorum en son kahraman ilan edilen koç ailesi, başbakanla hangi samimiyette olduğunu cümle aleme kısa bir süre önce gösterdi.
ülke bu, gerçekleri de bunlar...
birkaç sorum var;
1. fikret orman kısa bir süre önce ortaya çıkan tapelerde dinlediğimiz üzere neden küfür yiyordu? sebebi neydi?
2. fikret orman türkiyenin en değerli arsasına (cumhuriyet tarihinin en büyük emlak ve ihale mafyasının döneminde) nasıl stadyum yapabiliyor?
3. özsermayesi -325.000.000 olan, hakkında 200'ün üzerinde dava açılmış bir kulübe hangi banka 40.000.000 kredi verir veya hangi uluslarası kuruluş türk spor tarihinin en büyük sponsorluk anlaşmasını imzalar.
bitmedi sevgili beşiktaşlı;
4. kimin imzası altında çalışıyorsun, patronunun siyasi yakınlığı ve çıkar ilişkilerine vakıf mısın?
kendi mesleğim açısından söyleyeyim, spk'nın üst yönetimine akp tarafından 9 yönetici atandı diye işi bırakmadım ama bugün görüyorum ki tuttuğu takımın sevdasına ara vereceğini ifade eden insanlar var, öyle umuyorum ki hepimizin zaman zaman yaşadığı sinir harbinden kaynaklı ütopik laflardır bunlar...
şunu kabul edelim, bugünün türkiyesinde, beşiktaş özelinde;
- kayyuma devrin görüşüldüğü dönemde.
- kulübün satışının görüşüldüğü dönemde. -kimler tarafından satın alınacağı malum-
- camianın ağır toplarının bir tanesinin dahi elini uzatmadığı dönemde.
- stadyumunun yerine park yapılıp, 2 büyüklü sisteme geçme amacıyla bağcılarda, sefaköy'de, maslak'ta bir yere şutlanmak üzere olduğun dönemde.
- iflasın eşiğinde olduğun dönemde.
oyunu kuralına göre oynaman gerekiyor. kişiler gidici, dönemler bitici ama beşiktaş ebedi.
son olarak; bir gün hırsızlar gidecek, valerie'nın mektubundaki gibi burası daha "yaşanılabilir" bir yer olacak, o gün muhtemelen fikret orman'da gitmiş olacak...
sen olacaksın, ben olacağım.
tıpkı dün berkin elvan'ın cenazesinde okmeydanında olduğu gibi kendi stadımızda beraber bağırıyor olacağız beşiktaş'ın adını...
spoiler--
şu ara açıkçası pek vaktim yok, bu sebeple kısa keseceğim.
bu yazıyı birkaç bin kilometre öteden yazmak isterdim. mesela belçika veya hollanda ya da herhangi bir iskandinav ülkesi...
ama maalesef sikik bir ortadopu ülkesinden yazıyorum. gayette realistim bu noktada, yaşadığım sirkten bozma ülkenin iç dinamiklerine yeteri kadar vakıfım.
benim yaşadığım ülkede bir süre önce bir yolsuzluk operasyonu yapıldı. politik veya hukuksal anlamda bir sonuç vermese de geniş bir kitlenin algısını açtığını söyleyebilirim.
bir bir ortaya çıktı cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızları, ihale ve emlak mafyaları...
sonuç? 0. her anlamda kocaman bir sıfır.
basit.
binlerce insan yeni bir güne uyanmayı bekledi. oysa ki başka bir ülkede kanıtını, ispatını geçtim söylentisinin dahi sıfır noktası kabul edileceği bu hadise taşak geçer gibi "iade i itibar" şovuna dönüştürüldü.
bugün sevimsiz zat, bir gövde gösterisi yapmak istedi; her kulvardan toplumsal kabulü olan, sanatçısı, sporcusu, kulüp başkanları, banka sahipleri vs. de kendisinin kulu ve elçiliğine soyundu...
iki ihtimal var.
1. pelerinini takıp dünyayı kurtaracaksın. -en hızlı sürede-
2. oyunu, kuralına göre oynayacaksın.
sen pelerinini takabilirsin bu yüzden sana kızmam, küfür etmem veya aşağılamam.
ama ben bu ihtimali sevmiyorum. 20 yaşındayken evet güzeldi, artık değil.
kısa bir süre önce galatasaray başkanı 20 milyon akp'li den bahsetti. yine kısa bir süre önce fenerbahçe -yeniden yargılama kararı çıkana kadar- haftanın her günü resmi sitesinden başbakana teşekkür yazısı yayınladı.
ülkedeki tüm kulüp başkanları ve teknik direktörler -başta türk futbol tarihinin en popüler teknik direktörü- başbakana olan siyasi yakınlıklarını her fırsatta 3 yaşındaki çocuk şebekliğiyle dile getiriyor.
berbat bir iş adamı ve spor adamı olan zat, hangi cv'ye dayandırıldığı henüz kestirilemeyen sebeplerle türk futbolunun başkanı olarak "atanıyor".
10 sene önce "şeriat geliyor" çığırtkanlığı yapan ne kadar sanatçı, manken, magazin figürü varsa bugün başbakana ölüp bitiyor.
iş adamlarını falan zaten geçiyorum en son kahraman ilan edilen koç ailesi, başbakanla hangi samimiyette olduğunu cümle aleme kısa bir süre önce gösterdi.
ülke bu, gerçekleri de bunlar...
birkaç sorum var;
1. fikret orman kısa bir süre önce ortaya çıkan tapelerde dinlediğimiz üzere neden küfür yiyordu? sebebi neydi?
2. fikret orman türkiyenin en değerli arsasına (cumhuriyet tarihinin en büyük emlak ve ihale mafyasının döneminde) nasıl stadyum yapabiliyor?
3. özsermayesi -325.000.000 olan, hakkında 200'ün üzerinde dava açılmış bir kulübe hangi banka 40.000.000 kredi verir veya hangi uluslarası kuruluş türk spor tarihinin en büyük sponsorluk anlaşmasını imzalar.
bitmedi sevgili beşiktaşlı;
4. kimin imzası altında çalışıyorsun, patronunun siyasi yakınlığı ve çıkar ilişkilerine vakıf mısın?
kendi mesleğim açısından söyleyeyim, spk'nın üst yönetimine akp tarafından 9 yönetici atandı diye işi bırakmadım ama bugün görüyorum ki tuttuğu takımın sevdasına ara vereceğini ifade eden insanlar var, öyle umuyorum ki hepimizin zaman zaman yaşadığı sinir harbinden kaynaklı ütopik laflardır bunlar...
şunu kabul edelim, bugünün türkiyesinde, beşiktaş özelinde;
- kayyuma devrin görüşüldüğü dönemde.
- kulübün satışının görüşüldüğü dönemde. -kimler tarafından satın alınacağı malum-
- camianın ağır toplarının bir tanesinin dahi elini uzatmadığı dönemde.
- stadyumunun yerine park yapılıp, 2 büyüklü sisteme geçme amacıyla bağcılarda, sefaköy'de, maslak'ta bir yere şutlanmak üzere olduğun dönemde.
- iflasın eşiğinde olduğun dönemde.
oyunu kuralına göre oynaman gerekiyor. kişiler gidici, dönemler bitici ama beşiktaş ebedi.
son olarak; bir gün hırsızlar gidecek, valerie'nın mektubundaki gibi burası daha "yaşanılabilir" bir yer olacak, o gün muhtemelen fikret orman'da gitmiş olacak...
sen olacaksın, ben olacağım.
tıpkı dün berkin elvan'ın cenazesinde okmeydanında olduğu gibi kendi stadımızda beraber bağırıyor olacağız beşiktaş'ın adını...
spoiler--
--alıntı--
Chelsea kulübü futbolcularından Demba Ba ve Marko Marin’in 1 yıllığına kiralandığına yönelik haberler doğru değildir.
Kulübümüz tarafından KAP bildirimiyle birlikte, resmi açıklamalar yapılmadan bu tarz transfer haberlerine itibar edilmemesini önemle rica ederiz.
Taraftarlarımızın ve kamuoyunun transferlerle ilgili resmi yayın organlarımızda yer alacak bilgileri ve Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından KAP'a yapılacak duyuruları esas almaları gerektiğini hatırlatırız.
--alıntı--
Chelsea kulübü futbolcularından Demba Ba ve Marko Marin’in 1 yıllığına kiralandığına yönelik haberler doğru değildir.
Kulübümüz tarafından KAP bildirimiyle birlikte, resmi açıklamalar yapılmadan bu tarz transfer haberlerine itibar edilmemesini önemle rica ederiz.
Taraftarlarımızın ve kamuoyunun transferlerle ilgili resmi yayın organlarımızda yer alacak bilgileri ve Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından KAP'a yapılacak duyuruları esas almaları gerektiğini hatırlatırız.
--alıntı--
eğer ki iddialar doğruysa transfer ettiği futbolcuyu kadro dışı bırakan yegane takım. hacı biz ne hale bu duruma geldik yahu?
ne yazık ki amatörler tarafından yönetilen takımımızdır. zeki önder özen'e efsane, futbol dehası falan demedim, demem ama beşiktaş'a bir fenerli olarak görev bilincinde geldi. istediklerini ve düşündüklerini yapmasına izin vermediler. ahmet'i istedi mehmet'i sundular. adamın klübe geldiğinden beri 2 transferi var biri pedro franco biri de danny nounkeu. biri çok faydalı olması diğeri de anlık sıkıntıyı çözmesi içindi. dany, gelirken ben de türkiye'yi tanıyor, adaptasyon süreci yaşanmasındansa türkiye'yi tanıyan çevik, hızlı bir stoper yararlı olur demiştim. ama ne bileyim aşkı depreşecek, elindeki bomba patlayacak. kumar oynandı bitti onun sayesinde. artık bence işini bilen, beşiktaş'ı taşıyabilecek biri gelmeli yönetimin başına. sayın fikret orman ve yönetiminin iyi niyetinin farkındayım ama beceremiyorlar çok açık. içlerinde en ufak beşiktaş sevgisi varsa bırakıp gitmelidirler ki beşiktaş'ı yönetebilecek birileri gelsin başa. bunun serdal adalı olduğunu savunuyor değilim kimse yanlış anlamasın. benim tek temennim sadece işi bilen, işinin ehli birinin gelmesi. yoksa biz bu gidişle gerileyeceğiz. hayallerimizle oynamasınlar. yazık günah arma uğruna her şeyini heba eden, her gece dua edip hayaller kuran insanlara.
haber sitelerinin gazabına uğramış, içinde yığınla köstebek barından takımımız.
aşk ulan
futbolda; 5 bin kombine, 7 bin forma satan kulüp.
özleten.
yav 30 yaşına girecem şu videoyu görünce çocuk gibi heyecan yaptım.
http://www.59saniye.com/rotterdam-sokaklarindaki-besiktasli-taraftarlar/
(bkz: saldır beşiktaşım)
yav 30 yaşına girecem şu videoyu görünce çocuk gibi heyecan yaptım.
http://www.59saniye.com/rotterdam-sokaklarindaki-besiktasli-taraftarlar/
(bkz: saldır beşiktaşım)
--alıntı--
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Hollanda’da Feyenoord’u 2-1 yenerek tur için büyük avantaj elde etti. Temsilcimiz bu turu geçerse dördüncü tur olan Şampiyonlar Ligi play-off’unda elense bile Avrupa Ligi’nde gruplara katılacak.
Turun geçilmesi Şampiyonlar Ligi’ne katılım umutlarını devam ettirmenin dışında maddi olarak da büyük anlam taşıyor. UEFA, geçen sezon Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme turunda veda eden her takıma 200 bin Euro ödemişti. Play-off’ta ise bu ödül 2 milyon 100 biner Euro idi.
Geçen sezon Avrupa Ligi’nde Türkiye’yi temsil eden Trabzonspor’un toplam 7.8 milyon Euro’nun üzerinde bir gelir elde ettiği göz önüne alındığında Beşiktaş’ın bu turu geçmesi ile geçememesi arasındaki fark yaklaşık 50 misli oynayabilir. Şampiyonlar Ligi’ne kalınması durumunda ise fark daha da büyüyebilir.
--alıntı--
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Hollanda’da Feyenoord’u 2-1 yenerek tur için büyük avantaj elde etti. Temsilcimiz bu turu geçerse dördüncü tur olan Şampiyonlar Ligi play-off’unda elense bile Avrupa Ligi’nde gruplara katılacak.
Turun geçilmesi Şampiyonlar Ligi’ne katılım umutlarını devam ettirmenin dışında maddi olarak da büyük anlam taşıyor. UEFA, geçen sezon Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme turunda veda eden her takıma 200 bin Euro ödemişti. Play-off’ta ise bu ödül 2 milyon 100 biner Euro idi.
Geçen sezon Avrupa Ligi’nde Türkiye’yi temsil eden Trabzonspor’un toplam 7.8 milyon Euro’nun üzerinde bir gelir elde ettiği göz önüne alındığında Beşiktaş’ın bu turu geçmesi ile geçememesi arasındaki fark yaklaşık 50 misli oynayabilir. Şampiyonlar Ligi’ne kalınması durumunda ise fark daha da büyüyebilir.
--alıntı--
10 sene boyunca hiçbir anadolu takımına kaybetmeyen, türkiye'nin en büyük kulübü.
fenerbahçe kariyerine 172 gol 136 asist sığdırmış brezilyalı.
özellikle avrupa kupası müsabakalarında derin hayal kırıklıklarının canlı şahidi koca çınar. hani daha maça çıkmadan; eledik, siktik, soktuk diyorken bi geçmişe bakalım
Sırasıyla sağ bek(linnes)
10 numara(belhanda-ruiz olabilir)
Töre transferlerine ihtiyaci olan takimim.
Ama allah askina demba ba gibi bir reisin oldugu takimda ne isi var serdar'in amk yapmayin etmeyin agalar.
Işbu entry futboldan fazla anlamayan şahsim tarafimdan yazilmistir.
10 numara(belhanda-ruiz olabilir)
Töre transferlerine ihtiyaci olan takimim.
Ama allah askina demba ba gibi bir reisin oldugu takimda ne isi var serdar'in amk yapmayin etmeyin agalar.
Işbu entry futboldan fazla anlamayan şahsim tarafimdan yazilmistir.
Ülkücüsünün Çocuklar inanın ve gündoğdu ile,
Solcusunun Mehter Marşıyla çoşup,
Ateistinin Haydi haydi haydi Allah aşkına diye bağırmasının
sebebi olan sevda.
Solcusunun Mehter Marşıyla çoşup,
Ateistinin Haydi haydi haydi Allah aşkına diye bağırmasının
sebebi olan sevda.
''hayattaki tek umudumuzsun beşiktaş'' sloganının öznesidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?