madem sezonun ilk maçını oynadık,futbol takımımız hakkında şöyle detaylısından bir analiz yapalım.
yapalım mı sözlükçüler? he? başlıyorum.
öncelikle ibb karşısındaki takımı ele alalım;
-mc gregor sakat, cenk kalede. tamam.
- hilbert-toraman-sivok-uğur boral dörtlüsü,yabancı sınırına takılmıyoruz, neden escude'nin oynamadığını anlamasam da sonuçta toraman da ligin en tecrübeli savunmacılarından,ona da tamam diyelim.
orta alana bakalım; bir kanatta olcay, diğerinde mustafa; tamam,zaten elimizdeki en iyi seçenekler şu anda kendileri. olcay fena performans sergilemiyor, mustafa da adam eksiltebilen, yetenekli bir oyuncu.
ortada fernandes ve veli; tartışacak bir şey yok, fernandes serbest adam zaten, veli'de ben bu sene geçen sezonkinden daha iyi bir performans bekliyorum neden bilmem, umutluyum da, ama 20. dakikada oyundan çıkmak zorunda kaldı, değerlendirmenin dışında o yüzden, umarım iyileşir bir de.
veli'nin yerine giren necip; defansif kafada bir oyuncu olduğundan geri çekilmesi orta sahayı belediye'ye verdi, fakat ikinci yarıda daha ofansif bir necip vardı, verkaç yapıp kaleciyle karşı karşıya bile kaldı hatta.
ileride tek forvet almeida; başka çaremiz yok zaten. bu adamı bir şekilde kullanacağız. ama nasıl kullanacağız, kenardan içeriye isabetli ortalarla. zira kendisine şişirilen uzun topların hiçbirini alamıyor, kalıbının oyuncusu değil, hızlı da değil, neyse ki fernandes topu kafasına kondurdu da o da güzel bir vuruşla golü attı.
belediye, ligdeki büyüklerin hepsine ters gelen bir takım, neden? çünkü orta sahayı kullanılmaz hale getiriyorlar, carvalhal döneminde de bu değişmeyecek,belli. çok iyi baskı uygulayıp oyun kurdurtmuyorlar, e bizim takımda da xaviestalar, scholeslar yok ki başarılı paslarla bunu ekarte edelim.
yarın bir gün aynı şeyi galatasaray da fenerbahçe de yaşayacaktır bundan eminim, ama oyun içi yaratıcılık konusunda en sıkıntılı takım biz olduğumuzdan en çok biz yaşayacağız bu sıkıntıları.
ufak bir parantez açmak istiyorum carvalhal'e; bu adam hakkında geçen sene bir güruhun demediği kalmadı. şarlatan,korkak,puşt...neler neler. gitti, şimdi yeni suçlu samet aybaba oldu. hoş samet aybaba zaten hoşlanılmayan bir teknik direktör ama yaptığı iyi şeyler bile görmezden gelinip üstüne fazlaca gidilecektir. isterseniz beni linç edin ama şunu idrak etmeniz şart; beşiktaş'ın sorunu teknik direktörle çözülecek gibi değil. ha, getirirsin lucescu'yu, kısıtlı bütçesiyle mantıklı transferler yapar, her şeye rağmen zirve savaşı verir, ama lucescu gibi bir hocayı da kolay kolay bulamazsınız.
şaşırdığım bir nokta birçok taraftarın ibb beraberliğinden sonra karaları bağlayıp 'ya bu sametle nolacak zaten, bittik biz bu sezon' gibi laflar etmeleri.
lan hırt; biz neden bu haldeyiz? biz şuan diyet ödüyoruz farkında değil misin? yazın yediğimiz hurmalar götümüzü tırmalıyor, o yüzden bu haldeyiz. o zaman hepimiz şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz; bugün bu haldeysek, geleneksel taraftar profilinin değişip 'biz de artık yıldız istiyoruz' demesinin sonucudur. başarı da yıldızlarla gelmez zaten, para babası psg'nin önünde şampiyon olan üç kuruşluk montpellier'e bakıp feyz alın.
evet, gün ciddi ciddi destek günüdür, gün başarısızlıktan sonra da takımın yanında olup ileri geri konuşmama günüdür.borussia dortmund yıllarca orta sıralarda debelenirken bile dolu stadyuma oynuyordu, bunu başaramazsınız taraftar edebiyatınızı alın dürüm yapın.
belediye'yi ne zaman olimpiyat'ta yendik de bu kadar karamsarsınız onu anlayamıyorum. ha bombok oynadık mı? evet, ilk pozisyonumuz 70'de geldi mi, evet. ama onlar da zaten yukarıda saydıklarımın sahaya yansıyan sonuçları işte. en az bir sezon buna alışın.
quaresma konusunda neredeyse hiç konuşmadım bilen bilir, sadece bir kuple konuşacağım;
bu takımda ne yapıp edip bu adamı kazanıp oynatacaksın samet aybaba. bir şekilde oynatacaksın ki takımın kalitesi yükselecek, hücum varyasyonları artacak. ha, yapamıyorsanız da bu adamı elden çıkaracaksınız. yeni bir ferrari yaratmadan, en az 5 milyon euro gibi bir rakamla. ki bu hiç de olmayacak bir şey değildi ama yönetimin basiretsiz açıklamaları bundan da mahrum etti bizi. şimdi 2 milyona elden çıkarabilirsek hayırlısı durumundayız.
şimdi gelelim benim muhteşem taktik dehamın ürünü olan kadro fikirlerine;
aslında görünenden çok daha versatil bir kadroya sahip olduğumuzu düşünüyorum. ki ismail köybaşı dönerse çok daha versatil olacaktır,eminim.
uğur boral'ı ismail'in yokluğundan dolayı sol bek olarak kullanıyoruz, fakat kendisi tıpkı hilbert gibi devşirme bir savunmacı, dahası hücumda hızıyla ve penetreleriyle almeida'yı besleyecek kanat oyuncusu profiline uyabilir. e bizim elimizde emre özkan yok mu beyler? adam geçtiğimiz sezon orduspor'da sürekli oynamış bir bek oyuncusu. madem gençleştiriyorsun kadroyu, emre'ye sol bekte yer ver, önüne uğur boral'ı sal, hücumda kullan adamı. böylece mustafa pektemek de kanat yerine almeida'nın yanında olur, almeida'nın indirebileceği toplarla etkili olur.
benzer bir fikir sağ bek için var, o daha zorlama tabi, son tercih olarak kullanabiliriz; hilbert denen adam sağ kanat oyuncusu olarak geldi, hoş kendisi adam geçemiyor pek ama, madem ibrahim toraman da versatil bir oyuncu, bazı maçlarda toramanı sağ bek hilbert'i açık olarak kullanırsın.
holosko var bir de, her ne kadar kısıtlı bir oyuncu da olsa onun da rotasyonda etkin kullanımı takımı çok yönlü hale getirir.
daha önce de söylemiştim; beşiktaş bu sezon kendinden güçlü ve kendisiyle denk rakiplere karşı oynadığı maçlarda sırıtmayacak, mücadele gücüyle onlarla başedebilecek,yenildiğinde de sırıtmayacak, ama asıl zorluğu kazanması gereken maçlarda yaşayacak. o da yaratıcı oyundaki sıkıntılarımız yüzünden. bu sorunu yaşayan bir takım liverpool mesela. büyük maçlarda takır takır oynarlar, hayran kalırsınız, ama kazanması gereken maçı kazanamaz, basur eder izleyeni, maalesef beşiktaş da bu profilde ilerliyor. ama yapacak bir şeyimiz de yok. eninde sonunda diyet ödeme kısmına geliyoruz çünkü.
edit: oha,efsane yazmışım sözlüğe beşiktaş. bu yazıyı birileri gerçekten okursa onlara şimdiden çok teşekkür ediyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?