beşiktaş

avcarlıçürük
özellikle son 8 senedir, ciddi ve planlı bir yıpratma operasyonunun hedefi olan takım, takımımız. hakkımızın yenmesi, şampiyonluklarımızın çalınması, elbette daha eskiye dayanıyor. ama bu planlı-programlı hareketin başlangıcının 2004 yılı olduğunu hepimiz biliyoruz sanırım. cem papila faciası, bursaspor ve yıldırım demirören. anahtar kelimelerimiz bunlar. bursaspor bu şekilde küme düşen ne ilk ne de son takım olmasına rağmen, adeta yoktan var edilen ve yıllar geçtikçe sabırla, itinayla körüklenen bir düşmanlık. bu sunî kavga sayesinde, o sezon beşiktaş'ın katledilişinin örtbas edilmesi; bildiğin, insanların bakış açısına müdahale edilmesi. ve yıldırım demirören; anlatmaya değil kelimeler, sayfalar yetmez. dışarıdan görünüş: "beşiktaş, oyalansın diye eline verdikleri yeni bir oyuncak" ama aslolan, demirören'in, esas oyuncağın/kuklanın ta kendisi olduğudur. bu oyunu kimler planladıysa, kuklanın ipleri de onların elinde. oyun, onların istediği seviyeye geldiğinde de çekti gitti kendisi. arkasında, üflesen enkaz olacak bir kulüp [ybkz]swh[/ybkz] ve dokunsan patlayacak bir bomba [ybkz]swh[/ybkz] bıraktı. ancak onun gitmesiyle, dertler bitmedi. bilakis, oyunun yeni perdesi başladı. (belki de son perdesi, şu an bilemiyoruz. zaman gösterecek.) artık hedefte hem takım hem de taraftar var. sanırım amaç, beşiktaşlı duruşu denen kavramın içini tamamen boşaltmak. hedefe taraftarın konması da yeni değil tabi. sadece daha önce, alenen döverek yapmışlardı; şimdi buna psikolojik savaş eklendi. savaşı yönlendiren de yazılı, görsel ve sosyal medya. katledilen onca maç; 2 sene önce ansızın, bursaspor-beşiktaş arasındaki deplasman yasağının kaldırılması ve yaşanan inönü meydan muharebesi; beşiktaş taraftarı küfürün ilk harfini söylediği an sesi kısan ama beşiktaş'a 90 dakika küfredildiğinde kısmayan lig tv; taraflı yorumlarıyla herkesi çileden çıkaran lig tv spikerleri ve yorumcuları; pascal'ın gönderilişi; fuck you'nun maymun diye algılanıp (!) bu olay üzerinden beşiktaş taraftarına ırkçı yaftası yapıştırma çabası; elde somut hiçbir delil olmadığı halde, beşiktaş'ın şike davasına dahil edilmesi; taraftarın en çok güvendiği kişinin adının bu davaya karışması ve kulüple ilişiğinin kesilmesi ve çok daha fazlası. hepimizin bildiği şeyler. aklınıza gelen diğer her şeyi ekleyin, alt alta yazın. 16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçında yaşanan olayların nedenini göreceksiniz o satırlarda. bu bir savaş. ve bu süreçte kulübü yönet(emey)enler, kulübü savunmak yerine her geçen gün gardı biraz daha düşürdüler. arada ses çıkarır gibi yaptılar, göstermelik. o kadar. en sonunda da tamamen savunmasız bırakıp, hedef tahtasına oturtup, cehennem olup gittiler. gardı düşünce, yıllardır görmezden geldiği gerçeklerle aniden yüzleşen taraftarın refleksleri harekete geçti. nefret tohumları, mahsullerini birer birer vermeye başladı. futbol asla sadece futbol değildi. şimdi ise futbol, futbol haricinde her şey. tüm ülkeyi saran nefret fırtınasında bir dalga ve böyle giderse hepimizi yutması da yakındır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol