bernd schuster

shuster ile carvalhalı kıyaslamak, messi ile veli kavlağı kıyaslamak gibi birşey. Bir tanesi hem futbolcu olarak hem teknik direktör olarak en üst düzeyde bir adam, diğeri koca bir sıfır.Shusterin öyle veya böyle bir futbol mantaletisi vardı, ama carvallahalın palavra sevinçleri vardı sadece.
Tamam shuster belki beşiktaş ile türk manteletisi ile uyuşmadı ama lütfen yani biraz ayıp oluyor.

Not:önemli olan real ile şampiyon olmak değil, o makama layık görülmektir.

---------------alıntı---------------
Türkiye'den de çok büyük bir takımla görüşme halindeyim. Belki Türkiye'ye de yeniden dönebilirim
---------------alıntı---------------
buyur buradan yak.

yönetim bir akıllılık yapsada bu adamı takımın başına getirse...

öylede yeniliyoruz,böylede yeniliyoruz... en azından saldıran bir beşiktaş izleyelim. alın bu adamı,koyun takımın başına,istikrarı onunla yakalayın. 2 yıl 3 yıl şampiyon olamıyalım önemli değil, ( zaten olamıyoruz ) bu adam gelsin,sistemini oturtsun, ondan sonra görün bakalım beşiktaşı...

ulan adamdan bahsettim,adam maçı izlemeye inönüye gelmiş. şansa bak lan. yoksa ? [ybkz]swh[/ybkz]

zamanında onu çekmeyin bunu çekin mesajını, tek kelime kullanmadan veren adam. medya yerden yere vurmuştu.

http://www.takvim.com.tr/Spor/2010/10/07/gelin_bunu_cekin

fatih terim açık açık söylediğinde ise;

---------------alıntı---------------
Basın toplantısı sırasında yaşanan bir olay Terim'in tepkisine neden oldu.

Toplantıda gazeteciler arasında bulunan bir kişi Terim'e, soru sormak istedi. Terim de kendisine “Hangi gazetedensiniz?” sorusunu yöneltti. Adı öğrenilemeyen kişinin herhangi bir gazeteden olmadığını söylemesi üzerine Terim, basın mensuplarına, “Biz size kendimizi teslim ediyoruz. Basın olmayan kişiye bana soru sordurtuyorsunuz. Böyle bir şey nasıl olabilir. Yoldan geçen biri gelip burada bana soru mu soruyor? Eğer böyle olursa bir daha basın toplantısına da gelmem. Böyle bir şey var mı?” diye tepki gösterdi.
---------------alıntı---------------

hadi terim'i de kınayın şimdi yiyorsa. konunun uzmanlarına (!) görüşlerini sorun, ayıplatın. yer mi? karaktersiz yalakalar sizi.

takımımızdan ayrıldıktan sonra hala bir takımın başına geçmemiş olan.

beşiktaş'tan ayrıldığı günden beri başka takım çalıştırmamış olan alman hoca.

wolfsburg sportif direktörü klaus allofs'un takımın başına geçirmek için ikna etmeye çalıştığı söylenen hoca.
umarım gider wolfsburg'a, bundesliga'da istediği hücum futbolunu oynatabilir ve 60'ların taktiklerini uygulayan takımlarla da karşılaşmaz.

wolfsburg'un yeni teknik direktörü olmuştur.

wolfsburg menajeri (b: klaus allofs)'un (b: dieter hecking)'i tercih etmesiyle alman kulübüne transferi gerçekleşmeyen teknik adam.

beşiktaş'ın teknik direktörüyken oynattığı sistemde defansı çok ileriye kurup hücum futbolu oynatmaya çalışıyordu. ama sistem öyle bir sistem ki defansın arkasına adam kaçırmamak için geri dörtlünün 100 metre koşucularından oluşması gerekiyordu... türkiye'de yapamazdı, yapamadı da. anca büyük bütçeli bir takım çalıştırırsa başarılı olur.

matteo ferrari'yi yiyen pabucumun teknik direktörü. öyle bir kesici gelmedi gelmez. 1 ay boyunca zapo mu gidicek ferrari mi tartışmaları yaratıldı ve en sonunda ferrayi'yi müthiş sistemine uymadığı gerekçesiyle kesti. ferrari'ye bugün bu kadar para ödememizin de tek suçlusudur. sen en iyi defansını keser misin ya sen nasıl bi adamsın? Kendisine kinim geçmedi geçmez.

sistemini uygulamamız için iki adet ramos gereken eski hocamız.oynatmaya çalıştığı sistemi hep beğensem de türkiye'de maalesef zor.

başarı için çabaladığına inandığım teknik direktör. gerek basın gerek şimdinin korsan fedacıları çok üzerine gitti adamın.

değerini, kıymetini anlamamız için bu sezon [ybkz]swh[/ybkz] gibi bir süreç yaşamak gerekmezdi. futbol anlayışını benimsediğim bir hocaydı. savunma orta çizgiye yakın, ileride baskıya kurulun bir oyun düzeni. ligimizde bunu başarmak o kadar kolay değildi tabiki de. bu taktikte oynamayı bilen topçular gerekirdi. o zamanlar da puan kaybediyorduk, ama bu kadar aciz bir şekilde değil. oynayıp puan kaybediyorduk en azından. tek merak ettiğim şey : hocam neden nobre'den forvet arkası yaratmayı çalıştın ?

türkiyeye gelmiş en iyi defansı yiyen hocaydı efendim lütfen unutmayınız. bunu ayda bir hatırlatmak koymaz bana, yeter ki gelip yine oğuzhan mı necip mi gibi bir tartışmada birini kesmesin. evlerden uzak.


zapo mu ferrari mi ?

-elbette zapo shit.

kişilik olarak berbat bir adam. neyleyim teknik direktörülüğünü. tüm hayatı boyunca kimseyle anlaşamayan, ülkesinde sevilmeyen, türkleri sevmeyen ve küçümseyen sarı pipi.

sportif direktörlük için adı geçen teknik adam. takıma katkısını bilmem de; kartal sözlük'te arkası bitmeyecek tartışmalara yol açacağı kesin.

yalan haberin bokunun bokunu çıktığının belgesi olmuştur bu alman ve çıkan haberler. ulan toschack falan deyin de taşak geçtiğiniz daha bir ortaya çıksın bari.

sosyal medyada fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi'nin kendisini sportif direktörlük için düşündüğü ve hatta teklif götürüldüğü ciddi ciddi konuşulmaya başlanan dayı. türk spor basını teyakkuza geçer artık.[ybkz]swh[/ybkz]

ha ben can tigana'yı gönlümden geçiyorum. o ayrı.