Ulkemızdekı fırsatılıgı uyanıklıgı bır bır gosteren durum.
Partıcısınden, ambulans arkasında gıdene, toprak mahsullerını zulalayıp fıyatlarını arttırandan, normal tırasın adı damat tırası olunca 200 lıra ceken berbere. Alayınızın...
bebek eşyalarındaki inanılmaz pahalılık
ebeveynlerin evlatlarına olan aşırı düşkünlüğünden kaynaklanan durum. ''en iyisini giysin'' var bunun temelinde.
anne baba olan her insanın bildiği gerçektir. pahalılık falan dedim ama bildiğini kazıktır. gelin almaya gelen damat bile bu kadar söğüşlenmez şu güzel yurdumuzda. konuyla ilgili bir kaç örnek vermeden önce durumun gerçekliğini şöyle izah edeyim. hafızalarınızı yoklayınız. hani lcw denen mağazaya giriyorsunuz da erkek-kadın reyonlarında normal sayıda insan görüyorsunuz ama kasaların önü ana baba günü gibi oluyor ya, hah işte o insanlar gerçekten ana baba. çünkü bu lcw bu işin resmen bugunu bulmuş .biraz insani fiyatlarla torba torba satış yapıyorlar. stad önünde köfte ekmek gibi mal satıyorlar. ucuz falan da değil, sadece normal fiyatlara.
şimdi efendim son yıllarda hızla türeyen avm dediğimiz yerlerde ne vardır: genelde moda sektörü mağazaları. buradan alış veriş yapan her normal insan öyle çok lüks bir mağaza değilse ortalama 40-50 liraya tişört, gömlek; 100 lira gibi de bir pantolon alacağını bilir. bunun üzerinde fiyat gördüğü mağazadan "rengi, bedeni iyi ama etmez o para" diyerek olay yerinden uzaklaşır. başka bir mağazaya gider ve istediği fiyatta bir ürünü bulur ki bu avm sektörü ayakta duruyorsa bu dediğim oluyor beyler. ha lüks ürüne verecek parası varsa yine alış veriş tamamlanmış olur. sektörde para döner. ama aynısını çocuk ya da bebeğinize alıyorsanız bu süreç böyle işlemez. yine rengini bedenini beğendiğiniz ürün o para etmediğinde diğer mağazaya gidersiniz ama hiç "o para" edecek bir şey bulamazsınız. bir de nasıl ki her şeyin efendim bir timsahın bir kirpinin hatta bir farenin bile yavrusu, küçüğü sevimli geliyorsa bu bebek kıyafetlerinin de hepsi insana sevimli geliyor. işin bir de bu boyutu var. neyse "o para" edecek mağaza ve içindeki ürünü ararken bir de bakmışsınız ki tüm avm'nin zemin katını dolaşmışsınız ve elinizde sadece hangisinden yiyeceğiniz kazık daha büyük bunun bilgisi var. bu bilgiyi alan insanlar da koşuyorlar lcw'ye. kimsenin emeğine saygısızlık da etmek istemeyip ticari itibarı zedelemek istemem ama lcw'nin ürünleri de küçük de olsa sevimli durmuyor arkadaş, duramıyor.
eli yüzü düzgün bir şey alalım dediğiniz zaman da o kazığı yiyorsunuz. bu anlattıklarım bir de sadece kıyafet için geçerli. tüplü şahin fiyatına bebek arabasına falan hiç girmiyorum bile. normal suyun 33 ml. şişeye doldurup üzerine bebek fotoğrafı koyup satanları mı ararsın, kıçı kırık bir oyuncaktan 100 lira isteyeni mi. arkadaş birbiri içine geçen 10 plastik bardağın fiyatı nasıl 48 lira olur. tamam herkesin çocuğu her şeye değer ama sen benim yavrumun nafakasını neden yiyorsun be adam. sen de mi o kadar değerlisin benim için nedir?
bir ülkenin nüfus planlamasına olumsuz etki etmek istemem ama müstakbel anne babalar yiyeceğiniz kazık orada duruyor ve kaçış yok. hadi geçmiş olsun. ben haber vereyim dedim.
biricik takımımz beşiktaş'ımızın resmi ürün satış mağazasında satılan ürünleri inceleyin diye iki adet link paylaşacağım. 120 kilo cüssenizle kendinize aldığınız ürünlerin el kadar bebenize aldığınız ürünlerden daha ucuz olduğuna hayret ve ibretle şahit olacaksınız.
http://www.kartalyuvasi.com.tr/tr/cocuk-c-1357
http://www.kartalyuvasi.com.tr/tr/erkek-c-1164
şimdi efendim son yıllarda hızla türeyen avm dediğimiz yerlerde ne vardır: genelde moda sektörü mağazaları. buradan alış veriş yapan her normal insan öyle çok lüks bir mağaza değilse ortalama 40-50 liraya tişört, gömlek; 100 lira gibi de bir pantolon alacağını bilir. bunun üzerinde fiyat gördüğü mağazadan "rengi, bedeni iyi ama etmez o para" diyerek olay yerinden uzaklaşır. başka bir mağazaya gider ve istediği fiyatta bir ürünü bulur ki bu avm sektörü ayakta duruyorsa bu dediğim oluyor beyler. ha lüks ürüne verecek parası varsa yine alış veriş tamamlanmış olur. sektörde para döner. ama aynısını çocuk ya da bebeğinize alıyorsanız bu süreç böyle işlemez. yine rengini bedenini beğendiğiniz ürün o para etmediğinde diğer mağazaya gidersiniz ama hiç "o para" edecek bir şey bulamazsınız. bir de nasıl ki her şeyin efendim bir timsahın bir kirpinin hatta bir farenin bile yavrusu, küçüğü sevimli geliyorsa bu bebek kıyafetlerinin de hepsi insana sevimli geliyor. işin bir de bu boyutu var. neyse "o para" edecek mağaza ve içindeki ürünü ararken bir de bakmışsınız ki tüm avm'nin zemin katını dolaşmışsınız ve elinizde sadece hangisinden yiyeceğiniz kazık daha büyük bunun bilgisi var. bu bilgiyi alan insanlar da koşuyorlar lcw'ye. kimsenin emeğine saygısızlık da etmek istemeyip ticari itibarı zedelemek istemem ama lcw'nin ürünleri de küçük de olsa sevimli durmuyor arkadaş, duramıyor.
eli yüzü düzgün bir şey alalım dediğiniz zaman da o kazığı yiyorsunuz. bu anlattıklarım bir de sadece kıyafet için geçerli. tüplü şahin fiyatına bebek arabasına falan hiç girmiyorum bile. normal suyun 33 ml. şişeye doldurup üzerine bebek fotoğrafı koyup satanları mı ararsın, kıçı kırık bir oyuncaktan 100 lira isteyeni mi. arkadaş birbiri içine geçen 10 plastik bardağın fiyatı nasıl 48 lira olur. tamam herkesin çocuğu her şeye değer ama sen benim yavrumun nafakasını neden yiyorsun be adam. sen de mi o kadar değerlisin benim için nedir?
bir ülkenin nüfus planlamasına olumsuz etki etmek istemem ama müstakbel anne babalar yiyeceğiniz kazık orada duruyor ve kaçış yok. hadi geçmiş olsun. ben haber vereyim dedim.
biricik takımımz beşiktaş'ımızın resmi ürün satış mağazasında satılan ürünleri inceleyin diye iki adet link paylaşacağım. 120 kilo cüssenizle kendinize aldığınız ürünlerin el kadar bebenize aldığınız ürünlerden daha ucuz olduğuna hayret ve ibretle şahit olacaksınız.
http://www.kartalyuvasi.com.tr/tr/cocuk-c-1357
http://www.kartalyuvasi.com.tr/tr/erkek-c-1164
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?