kaan şakul

gidiyorum bu
"13 Eylül'e kadar 14 yabancıya düşmemiz gerekiyor. Fakat problem yaşıyoruz. Yaşadığımız problemler çok acayip. Oyuncunun tüm parasını karşılayacak kulüp buluyoruz, herhangi bir zararı yok. Fakat yine de hayır diyor. Bize bu durum normal gelmiyor. Bu tavırları oyuncuların bize garip geliyor. üç oyuncu ile bugün feshedersek ödememiz gereken rakam 17 milyon euro. üç ismi de UEFA kadrosuna vermeyeceğiz."

(bkz: daniel amartey)
(bkz: vincent aboubakar)
(bkz: alex oxlade-chamberlain)
gidiyorum bu
"Kaan Şakul neredeyse 18 saatini kulüpte geçiriyor, hepimizin yükünü alıyor. Çok koyu bir Beşiktaşlı. ne zaman bir hata yapacak olsak Beşiktaş adaletinin sesi oluyor. Bize sağdan soldan gelen kurumlar oluyor. Kaan bize haber vermeden onları yolluyormuş."
gidiyorum bu
beşiktaş jimnastik kulübü 2024 yılı ikinci olağan divan kurulu toplantısında son dönemde galatasaray'ın isminin karıştığı skandallara göndermede bulunan yönetici:

"Beşiktaş yasa dışı anlaşmalarla TFF'yi, UEFA'yı, maliyeyi, devletimizi aldatmaz. Belki bazen vergisini biraz geç öder ama vergisini kaçırmaz. Tribün gelirlerinde çete gibi organize olup, kendi eliyle yönettiği karaborsa üzerinden elde ettiği yasa dışı gelirleri yoktur. Beşiktaş'ta bu da yoktur. Beşiktaş yasa dışı giderlerini fonlamak için kendi taraftarını organize şekilde kazıklamaz. Harcama limitlerinde yer açmak için uyduruk, yasa dışı şirketlerle yapılan 1 maçlık anlaşmalarla elde edilen sözde sponsorluk gelirleri Beşiktaş'ta yoktur. Beşiktaş mazisine yakışan, saygın firmalarla sponsorluk anlaşmaları yapar. Beşiktaş şartlar ne olursa olsun şerefiyle oynar ve hakkıyla kazanır."
gidiyorum bu
"19 Ekim 2024 tarihinde oynanan Beşiktaş- Bahçelievler Belediyespor Kadın Voleybol müsabakası sırasında karşı takımın heyeti içinde yer alan ve yönetim kurulu üyelerimize, voleybol icra kurulu üyelerimize fiziki saldırı girişiminde bulunduğu, galiz küfürlerle hakaretler ettiği belirlenen bir kişinin maalesef 2023 girişli Kulübümüz genel kurul üyesi olduğu tespit edilmiştir. İlgili kişinin tüzüğümüzün 50.a ve 51.4 maddesi gereği kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak Disiplin Kurulu Başkanlığı'na sevk edilmesine dair Yönetim Kurulumuz karar almıştır."

(bkz: 19 ekim 2024 beşiktaş bahçelievler belediyesi sk kadın voleybol maçı)
gidiyorum bu
"sevgili Beşiktaşlılar,

Özellikle, kalbi sadece Beşiktaş için atan ve kimsenin kuklası olmayan temiz yürekli Beşiktaşlılar!

Hakkımda bir çok farklı odak tarafından, bir çok farklı başlıklarla, bir süreden beri ince ince işlenerek yürütülen; yalan, iftira ve alçaklık dolu kampanyaya bugüne kadar cevap vermediysem, son 10 gündeki öncelik ben olmadığım içindir. Dava şahsi bir dava değildir, Beşiktaş davasıdır ve Beşiktaş'ın bekası davasıdır. Kendi derdimize sonra bakarız.

Hasan Abi'ye söz verdiğim gibi, Beşiktaş'ın kritik mali ve idari konularını kişisel egoya ve duygulara yenik düşerek yarıda bırakmamak, başlattığım çalışmaları mümkün mertebe neticelendirmek için tüzük gereği Başkanlık görevini yürütecek olan Sn.Hüseyin Yücel ile birlikte görevime devam ediyorum, koltuk korumak için değil. Koltuk sevdasıyla inanmadığım bir yerde durmak benim yapabileceğim bir şey değil.

İleride görüntülü olarak yapacağım açıklamalara değin basit bir fragman vereyim. Bana karşı kampanyanın başlangıç noktalarından birisi, oyuncumuz Joao Mario transferiyle adımın anılması idi. Benim bu transferin yapılmasında uzaktan yakından bir alakam olmadığını göstermem benim sadece 1 dakikamı alır. Telefonumu ekrana tutar okuturum rezil olursunuz ve olacaksınız da!

Bu transferle ilgili bir hikaye anlatan bir program yapımcısının programında geçen Thierry Henry ile ilgili kısmını ben sanıp yorum yazıp bana hakaret edenleri utandırmam ise muhtemelen 15-20 saniyemi alır.

Diğer tüm futbol yönetimiyle ilgili tamamen gerçekdışı ithamların da cevapları benzerdir ve kanıtların hepsi de yazılı haldedir. 11 transferi tek tek ileride anlatıp, işin finans onayı ve finansal görüşme kısmı hariç oyuncu isteme, oyuncu veto etme, hocaya oyuncu aldırmama vb deli saçması ithamların hepsi, kararmış yüreklerin tezahürüdür ve benim için asla şaşırtıcı değildir. Bankacıyız ya “Söz uçar yazı kalır” misali, gösteririz tek tek ve konu kapanır, kapanacak da ama bu yalanlara inanıp itibar suikastına ortaklık edenler özür dileyecek mi mertçe çıkıp ortaya? Göreceğiz!

Son olarak; Goebbels taktikleri ile çok iyi bildikleri Fetö taktiklerini harmanlayıp, organize bir şekilde, birbirleriyle yazışarak, tek merkezden emir bekleyip “o hesaptan mı yayalım yoksa bu hesaptan mı yayalım”diye sorarak, benle ilgili akıl almaz iftiraları üretip yayanlara ise hiç merhamet göstermeyeceğim. Nasıl bir adamın itibarına saldırdığınızı anladığınızda sizin için çok geç olmuş olacak!

İtibar kavramı sizin hayatınızda olmayan bir kavram, benim için ise hayatta kalma sebebi!

Bunlara da cevabım toplam 15-20 dakika sürer ama ben tribünün anlayacağı dilden söyleyip şimdilik meseleyi kapatıyorum.

Bizde bir laf vardır “BEŞİKTAŞ'TAN MENFAAT BEKLEYEN …..” diye başlar gerisini herkes kendi meşrebine göre tamamlar.

Biz bu şiardan geliyoruz!

SİYAH BEYAZ ÖLÜM YAŞAM

Daha iyi, daha beyaz günlerde görüşmek üzere

Hak edenlere saygılarımla"
gidiyorum bu
"Yazın Transfer Komitesi kuruldu. İlgili yöneticiler, profesyoneller vs. hep beraber. Kaan Şakul çalışma yapmış, '37 M€ satış bekliyorum. Yoksa oyuncu alamayız' dedi. 'Futbolda böyle bir şey yok, rakamlar yazarak olmaz. Futbolu bilmiyorsunuz' dedim.

Kaan Şakul'u derhal istifaya davet ediyorum. Her noktada, her şeyi biliyoruz. Beşiktaş'ın menfaatleri için istifa etmeli."
gidiyorum bu
genel sekreterlik ve saymanlık görevlerini bıraktığını açıklayan yönetici. olağanüstü genel kurula kadar yönetim kurulu üyeliği devam edecek.
gidiyorum bu
"Hasan Arat, 2 hafta önce bana ve Hüseyin Yücel'e yorgunluk ve sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakabileceğini söyledi. Hüseyin Yücel'e 'Hazır mısın başkan olmaya' dedi. Hüseyin Yücel'le beraber başkanın en azından Mayıs ayına kadar kalması için mücadele ettik.

Bana yapılan saldırılar nedeniyle istifa etmek istedim. Tüm yönetim kalmamı istedi ancak Hüseyin Başkana istifa mektubumu verdim. Hüseyin Başkan 'Kaan ağabey sensiz yürüyemem, bu gemiyi beraber limana yanaştıralım' dedi. Mektubu yırttı attı. Ben de 'Peki başkanım' dedim. Tüm yönetim hep beraber söz verdik.

Beşiktaş tarihinin en az menajer komisyonu ödeyen yönetimiyiz biz. Musrati'nin komisyonu yok. Diğer tüm menajer anlaşmaları da sözleşmelidir. Denetim Kurulu istediğinde ulaşabilir.

Biz transfer dönemi başlamadan önce Gedson ve Bahtiyar'la ilgili teklif aldık. 22,5 M€ Gedson'a, 10 M€ Bahtiyar'a istedik. Zenit'in başkan yardımcısı İstanbul'a geldi. Toplam 27,5 M€'ya anlaştık. Artık imza gününü konuşuyoruz.

Türkiye'den bir haber çıkıyor, Zenit başkan yardımcısı bunu bize iletti. Haberde Gedson'un %50 bonservisi Benfica'da olduğu için Gedson'u 5 M€'ya verecekmişiz. Adam bunu ciddiye aldı, 2 gün kala transfer yattı. Biz sezona böyle başladık.

Beşiktaş'ın şu an sıkıntısı borcu değil nakit akışı. 28 M€ bonservis borcu var, bizim gibi bir kulüp için yüksek diyemeyiz. Rakiplerimizin bir oyuncuya verdiği ücret kadar.

Taktik antrenman varmış. Bu basına sızmış. Hoca buna çok sinirlenmiş, başkana 'Benim dizilişlerim sızıyor.' demiş. Başkan da 'Taktik antrenmanları kapat o zaman' demiş. Benden hiçbir gazeteci gizli bilgi alamaz. Bu spor medyasının alışık olduğu bir durum değil. Medya yönetiminde kulübün başarılı olduğunu düşünmüyorum. Öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Ancak Ümraniye'de ne oluyorsa, anında çıkıyor. Kulübün artık bunu çözmesi lazım.

Bu sevda bitmez, hasret bitmez ancak yöneticilik asla bir daha düşünmüyorum. Yönetime girecek tüm arkadaşlara başarılar diliyorum, çok zor işler. Hele tekerlere çomak sokuyorsanız başınıza organize olarak bunlar geliyormuş.

Benim hakkım helaldir, inşallah taraftarlar da haklarını helal ederler. Asla bir daha konuşmayacağım. Eski küçük, güzel dünyama dönmek istiyorum. Bugün itibarıyla gündemden yok olmak istiyorum. Hoşça kalsın herkes."

gidiyorum bu
"Giovanni van bronckhorst ve Brad friedel'in işe alınmasında bizzat Kaan Bey sorumluydu. Hukuksal ve finansal anlamda görüşmeleri o yürüttü. Bu olaylardan sonra istifasını verdi. Ben de o kağıdı alıp yırttım. Samet Aybaba'nın açıklamalarına baktığınız zaman yolsuzluk iddiasında bulunmuyor ama prim, komisyon sözleri yöneticileri töhmet altında bıraktı. Algı sanki burada bir yolsuzluk yapılıyor gibiydi. Oklar da Kaan Bey'e dönüyordu. İstifayı kabul etsem hakkındaki o ithamları da kabul edeceğim anlamına gelecekti. Kaan Bey'e her şeyi söyleyebilirsiniz ama yolsuzluk ve hırsızlıkla itham edemezsiniz."

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol