artık yazmalarını beklediğim yazarlardır. ordan bakmayın, buyrun şöyle geçin
misafir
15 tanesini bizzat gördüğüm yazar. hadi arkadaş girin içeri
Müjde Ar'ın telefonla konuşurken arka kapıdan içeri aldığı şahsa senaristin biçtiği isimdir.
(bkz: arka kapı )
(bkz: arka kapı )
berk bayındırın güzel yazısı.şöyledir:
En değerli misafirim,
Bugün bıraktığın anılarınla boğuşuyorum odamda..
Sen düzenlemişsin her tarafı.
Her taraf sen kokuyor,sen var gibisin aslında...
ya da ben senin hayalinle süsledim her tarafı...
Son nefesleri vereceğimiz güne kadar kalamadın.
Oysa tahminimce otuz sene kalmıştı benim son nefesime.
Bir yaşam vaad ettim ben sana,bu evin içinde.
Kabul etmiştin.
Meğer sen hep bu izbe evin penceresinden bakıyormuşsun.
Ben seni elimden geldiğince ağarlamaya çalıştım.
Yapamamışım.
Bazen bu evi talan etmişiz o saçma sapan kavgalarla.
Hala kırık dünlerin etkisi var bütün yarınlarda...
Sen bu evin karanlığı ile başedemedin sevgilim.
Bense o karanlığın en ücra köşesinde yaşıyorum şimdi.
Bavulunu toplamış misafirin ayaklarına kapanmak değer mi?
Kapıları kilitlemeli mi bir yere kaçmasın diye sevgili?
Bu evi yıkma sevgilim!
Ben burada yaşıyorum.
Ben buradayım hep.
Hep seni bekliyorum kapılar pencereler açık,duvarlar yıkık.
ama yine ışık yok sen olmadıkça,hala karanlık...
Dışarısı çok korkunç sevgilim gitme.
Gitme,seni izlemek zor başka evlerin içinde.
Başka düzenlerle,Başka aşklarda,Başka sevgilerde,Başka dudaklarda...
Sen başkalaştıkça...
Seni kimse almadı benden,ama alacaklı gözler var etrafta.
Senin kalbin yabancılaştı şimdi insanlara.
Ama biliyorum tanıdık birisi çıkacak o insanlar arasında.
Seni benden kimse almadı,ama beni benden sen aldın be sevgilim.
işine yaramam bırak beni.
Bırak kırılmış kalbimi,Bırak umutlarımı,Bırak gülücüklerimi,Bırak yalan tebessümlerimi...
Beni yalnız bırak bu evde ama sende ol içinde.
Ben bu aşk sorumluluğunu üstlenemedim.
Her şeyden çok sevmek yeterli olmuyormuş demek.
Bilemedim.
Gitmeni kabullenmeyi bilemedim.
Hayatımın tadını kaçırdın,o yüzden tadını çıkarmayı bilemedim.
Bu evi kendim yıkmayı bilemedim.
"Başka evlerde senin mutluluğun" dediler taşınmayı bilemedim.
En mutsuz olduğum anlarda sen olmadıkça Ağlamayı bilemedim.
En gülünç esprilere kahkahalar atarken içten Gülmeyi bilemedim.
şimdi Tek bildiğim dışarıya baktığın pencerelerden seni izlemek.
Ya gel bu eve yeniden,ya da git bu mahalleden...
Penceremdeki manzaram olma.
Gözümdeki yaşlar olarak karış yağmurlara...
Terket bedenimi,ben terketmeden.
Benim yarınım ol , umudum değil!
Gelirsen de hiç gitme.
Benimle paylaş bu evi ve ev arkadaşım ol,
Misafirim değil...
En değerli misafirim,
Bugün bıraktığın anılarınla boğuşuyorum odamda..
Sen düzenlemişsin her tarafı.
Her taraf sen kokuyor,sen var gibisin aslında...
ya da ben senin hayalinle süsledim her tarafı...
Son nefesleri vereceğimiz güne kadar kalamadın.
Oysa tahminimce otuz sene kalmıştı benim son nefesime.
Bir yaşam vaad ettim ben sana,bu evin içinde.
Kabul etmiştin.
Meğer sen hep bu izbe evin penceresinden bakıyormuşsun.
Ben seni elimden geldiğince ağarlamaya çalıştım.
Yapamamışım.
Bazen bu evi talan etmişiz o saçma sapan kavgalarla.
Hala kırık dünlerin etkisi var bütün yarınlarda...
Sen bu evin karanlığı ile başedemedin sevgilim.
Bense o karanlığın en ücra köşesinde yaşıyorum şimdi.
Bavulunu toplamış misafirin ayaklarına kapanmak değer mi?
Kapıları kilitlemeli mi bir yere kaçmasın diye sevgili?
Bu evi yıkma sevgilim!
Ben burada yaşıyorum.
Ben buradayım hep.
Hep seni bekliyorum kapılar pencereler açık,duvarlar yıkık.
ama yine ışık yok sen olmadıkça,hala karanlık...
Dışarısı çok korkunç sevgilim gitme.
Gitme,seni izlemek zor başka evlerin içinde.
Başka düzenlerle,Başka aşklarda,Başka sevgilerde,Başka dudaklarda...
Sen başkalaştıkça...
Seni kimse almadı benden,ama alacaklı gözler var etrafta.
Senin kalbin yabancılaştı şimdi insanlara.
Ama biliyorum tanıdık birisi çıkacak o insanlar arasında.
Seni benden kimse almadı,ama beni benden sen aldın be sevgilim.
işine yaramam bırak beni.
Bırak kırılmış kalbimi,Bırak umutlarımı,Bırak gülücüklerimi,Bırak yalan tebessümlerimi...
Beni yalnız bırak bu evde ama sende ol içinde.
Ben bu aşk sorumluluğunu üstlenemedim.
Her şeyden çok sevmek yeterli olmuyormuş demek.
Bilemedim.
Gitmeni kabullenmeyi bilemedim.
Hayatımın tadını kaçırdın,o yüzden tadını çıkarmayı bilemedim.
Bu evi kendim yıkmayı bilemedim.
"Başka evlerde senin mutluluğun" dediler taşınmayı bilemedim.
En mutsuz olduğum anlarda sen olmadıkça Ağlamayı bilemedim.
En gülünç esprilere kahkahalar atarken içten Gülmeyi bilemedim.
şimdi Tek bildiğim dışarıya baktığın pencerelerden seni izlemek.
Ya gel bu eve yeniden,ya da git bu mahalleden...
Penceremdeki manzaram olma.
Gözümdeki yaşlar olarak karış yağmurlara...
Terket bedenimi,ben terketmeden.
Benim yarınım ol , umudum değil!
Gelirsen de hiç gitme.
Benimle paylaş bu evi ve ev arkadaşım ol,
Misafirim değil...
sözlükteki misafirlerimiz de var. hatta bu saatte 27 tane.
üye olmayan ama yine de sözlüğümüzü takip eden arkadaşlardır... renkleri siyah beyazsa üye olmalarını... değilse örnek almalarını dilediklerimdir...
saat olmuş 1 hala evde olandır. yatıya da bekleriz. [ybkz]swh[/ybkz]
hiç gitmeyenlerdir, evin çocuğu tarafından hiç sevilmeyenlerdir, akşamı piç edenlerdir.
yazıktır be, yapmayın lan.
yazıktır be, yapmayın lan.
misafir; annemin ''oğlum hadi yabani olma hoşgeldin de misafirlere'' baskısına maruz kaldığım insan biçimi veya topluluğudur.
bu saatten sonra (21.30 civarı) geleni makbul değildir. üstelik de güya hasta ziyaretine geliyorlar. şaka gibi ya. sabahtan beri saat 22.00 olsun da 25 nisan 2013 barcelona regal panathinaikos maçını izleyeyim diye bekle; 3 saattir beklediğin misafir, daha evinden şu saatte çıksın. bu saatte gelinir mi allasen, yeminle çıldıracağım.
davetli veya davetsiz, haberli veya habersiz bir şekilde eve oturmaya gelen insan(lar)dır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?