2015-2016 sezonu yaz transfer dönemi

huzur tribünde
futbolun en sıkıcı, en sevimsiz, en rahatsız edici dönemidir.

zaten maçlar bitmiş, üstüne her gün bir beklenti, her an bir yalanlama haberi vs. görmek çok berbat.
prince of turk
ilk kamp dönemine normalde hoca bile yetişmezdi bu sene iyi hoca kampta olacak, ilk bomba transfer kampa sonradan katılır lig başlar 3-4. hafta gibi ilk transferden daha az sükseli ihtiyaçlık bir transfer yapılır dönem kapanır, sende diğerleri gibisin 2015-2016 sezonu yaz transfer dönemi.
şutmesafesişutpozisyonu
beşiktaş için durgun geçemeyen sezondur. en büyük yıldızı demba ba gözen çıkarılmış, ersan satılmış, sivok ile yollar ayrılmıştır. töre pazarlanmaya çalışılmakta, sosa ve atınç 3 kuruş için heba edilme noktasındadır. alınacak isimler muammadır. adı dolaşan bir çok çöplük ve menajerlerin kulübe kakalamaya çalıştığı oyuncu adı dolaşmaktadır. en kısa sürede şenol hoca'nın duruma el koyması gerekir. sezon hazırlıkları başlayacak neredeyse her mevki bir muamma. kaleci alınacak mı ? stoper'e kim veya kimler gelecek, franco kalacak mı? sağ bek kim olacak. demba ba giderse yerine kim gelecek?
neyse durun boş verin bunları 20 eylülde stat açılacak değil mi? yaklaşık 86-87 gün kalmış şunun şurasında. daha vinçler halat çekiyor. o çatı kapanacak, ince işçilikler ,koltuklar, elektrik tesisatı bitecek, çimler serilip oynamaya hazır hale gelecek. hadi bakalım kestane başkan bu sefer tut sözünü ben de yiyim bunları ama sen tutmazsan yine beyaz yalan mı söyledik diyeceksin?? seni yalancı seni..
blackeagle1903
--alıntı--

Siyah beyazlılar özellikle forvet Romelu Lukaku ve stoper Ron Vlaar üzerine odaklanırken, natifleri konusunda da girişimlerde bulunuyor.

Başkan Fikret Orman, hücum hattını güçlendirmek için önceliği Everton'un 22 yaşındaki Belçikalı golcüsü Lukaku'ya verdi. Fikret Orman, 30 Haziran 2019'a kadar sözleşmesi olan Belçikalı genç futbolcu için görüşmelerde bulunurken, Lukaku olmazsa natif olarak gündemdeki Fransız Loic Remy için de Chelsea ile dirsek temasında bulunuyor.

Erdal Torunoğulları ise Aston Villa'nın Hollandalı stoperi Ron Vlaar'ı siyan beyazlı renklere bağlamak için İngiltere'de temaslarını sıklaştırdı. 30 yaşındaki Vlaar üzerinde duran Torunoğulları, Hollandalı futbolcunun transferinin gerçekleşmemesi halinde Brezilyalı stoper Rhodolfo için düğmeye basacak.

Bu arada siyah beyazlı yönetim kurulunda daha önce siyah beyazlı formayı giyen Ricardo Quaresma ismi yeniden gündeme geldi. Yönetimin transfer için harekete geçmediği ancak Porto'da forma giyen Portekizli futbolcunun isminin konuşulduğu öğrenildi.

Yeni sezon hazırlıklarını Almanya'nın Marienfeld kentinde sürdüren siyah beyazlı takımda sabah yapılan antrenmana öncesi teknik direktör Şenol Güneş futbolcularıyla kısa süren bir toplantı yaptı. Hastalığı geçen Gökhan Töre ile hafif sakatlığı geçen Atiba Hutchinson takımla çalışırken, belindeki sakatlık nedeniyle kamptan ayrılan Ersan Gülüm İstanbul'a döndü.

Ersan, İstanbul'daki kontrolü ve tedavisinin ardından Almanya'ya dönerek kampa katılacak.

--alıntı--
khalkedonian
fenerbahçe'nin ve antalyaspor'un parayı feci derece saçmasıyla "avrupa'nın katar'ı" etiketinin üstümüze gitgide yapışmasına tanıklık ettiğimiz dönemdir.Her 2 kulübün yöneticilerinin bu savurgan tavırları diğer türk kulüplerinin de transfer döneminde işini dolaylı yoldan zorlaştırıyor gibi görünüyor.
pepük
beşiktaş'ın ağırdan aldığı dönemdir. eğer ki tereddüt edilen noktalar varsa acele edilmemeli. ama bir yandan da kamp çalışmaları başladı. gereksiz piyasa artışının sebebi elbetteki türk takımlarının transfer saçmalıkları.
newcastle
baş döndürücü şekilde sona ermiştir. takımların ıskarta futbolcuları havada uçuştu resmen. beşiktaş adına bu dönemi değerlendirmek gerekirse;

genel itibarıyla ihtiyaç duyulan bölgelere nokta transferlerle başladık. andreas beck, rhodolfo, dusko tosic gibi takım oyununa yatkın futbolcuları alıp sevinmişken ve olcay şahan'ı yedek bırakacak kalibrede bir takım oyuncusu beklerken ricardo quaresma'nın takıma katılması, şahsen beni hayal kırıklığına uğrattı. kuşkusuz kalite yükselmişti ve olcay muhtemelen yedek kalacaktı ama bence takım kimyası artık tehdit altındaydı. nitekim, bu kaygılar daha ilk maçlarda hayat bulmaya başladı bile. ben bu tercihin bir hata olduğunu düşünüyorum. belki önceki q7 dönemi kadar tahribat yaratmayabilir ama bu hikayenin de mutlu son ile bitmeyeceğini bugünden söylemek güç değil sanırım.

neyse, daha sonra mario gomez transfer edildi. yıldız transferdir ve gomez üst düzey bir golcüdür, eyvallah. ama gomez alınırken istatistikleri ve cv'si haricinde herhangi başka bir parametre dikkate alınmış mıdır acaba? hani mesela oyuncunun oyun karakteri, takımın oyun karakteri veya ligde beşiktaş'a karşı oynanan futbol falan hiç düşünülmüş müdür? gomez transferi üzerinden kimseyi eleştirecek değilim ama "kral çıplak" birader. ilk gün söylediğim gibi ben bu aşının tutacağına çok ihtimal vermiyorum maalesef.

öte yandan tolgay arslan ile verdiğimiz ani fire ve veli kavlak'ın sakatlığının uzayacağı haberi ile doğan orta saha ihtiyacı, bu transfer döneminde maalesef karşılanamadı. uzun süre gökhan inler ile dans edildi. ozan tufan ve lucas leiva son anda direkten döndü[ybkz]swh[/ybkz] ve en az 6 ay boyunca atiba hutchinson'ın sakatlanmaması için dua edeceğimiz, 1 eylül itibarıyla kesinleşmiş oldu. beşiktaş taraftarının duasının ne kadar makbul olduğu ise pek tartışmaya açık bir konu değil sanırım.

transfer dönemi devam ederken defans hattında alexander milosevic ve pedro franco'nun beklenen seviyelere gelememesi ve tandem bölgede çabuk ve hamleli bir stoper ihtiyacının hissedilmesi, fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimini cılız bir arayışa itti. donanım haber forum'undan uygun bir fırsat düşüremeyen fikret orman, böylelikle bu bölgeyi de kaderine bırakmış oldu.

teknik direktör şenol güneş'in başta ihtiyatlı yaklaştığı, taraftarın ve otoritelerin ise net bir şekilde eksik gördüğü bölge ise kale idi. takım kaptanı tolga zengin, tarihteki birçok beşiktaş kalecisi gibi teknik defolarla dolu olup sık sık sakatlanmakta, günay güvenç güven vermemekte, cenk gönen'in ise ne yaptığı bilinmemekte idi. nitekim cenk, ezeli rakip galatasaray'a itelendi ve bir tane şöyle baba bir birinci kaleci ihtiyacı doğdu. denys boyko, beto gibi isimler telaffuz edildi. sonlara doğru her ne kadar victor valdes'in manchester havaalanı terminalinde görüldüğü iddia edilse de bu transfer gerçekleşmedi ve valdes'in cebinden verdiği havaş ücretini bizim yönetimden talep ettiği yazıldı, çizildi.

işin şakası bir tarafa; güçlendirilmiş bir hücum hattı ve zayıf kalmış (kaleci, stoper ve ön libero eksiği) bir savunma mutfağıyla yeni sezona başlıyoruz. mesele değil, biz ne transferler ne transfer sezonları gördük. bu yine ballı lokma tatlısı. ancak daha önemli bir sorunumuz var:

hala stadımız yok...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol