beşiktaş futbol takımı teknik direktör istikrarsızlığı

oyunbozan
istikrarsızlığın dibine nasıl vurulurun fotoğrafını gösteremek istedim

şöyle bi geçmişe gidip bakalım teknik direktörler karnemize. kimin nasıl gönderildiğini hepimiz az çok hatırlıyoruzdur zaten.

2002 - 2004 sezonu için Mircea Lucescu, 1 süper lig şampiyonluğu ve lig maçlarında başarı ortalaması %64.7- 2. sezonunda nasıl gittiğini hepimiz dün gibi hatırlıyoruzdur.

kriz burada net başlıyor.

2004 - 2005 sezonu için Vicente del Bosque, kupa yok ve lig maçlarında başarı ortalaması %47.06
2005 - 2005 sezonu için Rıza Çalımbay, kupa yok ve lig maçlarında başarı ortalaması %57.69
2005 - 2005 sezonu için Mehmet Ekşi, kupa yok ve lig maçlarında başarı ortalaması %100 ( rıza çalımbay'ın ayrılışından sonra 1 ay kadar a takımın başında kaldı )
2005 - 2007 sezonu için Jean Tigana, 2 türkiye kupası ve lig maçlarında başarı ortalamsı %49.09
2007 - 2007 sezonu için Tayfur Havutçu, kupa yok hatta takımın teknik direktörü oldu demek bile güç ve kısa süreli mecburi görevlerinde lig maçlarında başarı ortalamsı %50
2007 - 2008 sezonu için Ertuğrul Sağlam, kupa yok ve lig maçlarında başarı ortalamsı %67.5 ( en çok onun başarılı olmasını isterdim )
2008 - 2010 sezonu için Mustafa Denizli, 1 süper lig şampiyonluğu ve 1 de türkiye kupası var ayrıca lig maçlarında başarı ortalamsı %56.45
2010 - 2011 sezonu için Bernd Schuster, kupa yok ve lig maçlarında başarı ortalamsı %40 ( portekizli çetesi ve bir çok genç yeteneği takıma kattı. basın tarafından çok yıpratıldı gerçi kendisinin de basınla aynı üslupta olduğunu söyleyebiliriz. )
2011 - 2011 yine tayfur havutçu. schuster'den boşalan koltuğa geldi 1 türkiye kupası kazandırdı.
2011 - 2012 Carlos Carvalhal. piyangodan takımın başına geçti, hepimizi umutlandırdı, öyle bir çöküş yaşadı ki, uefa, süperlig, türkiye kupası vs. her yerden çatır çatır elendi. bir gol sevincinde yaptığı düz koşusunu hiç unutamadım.
20012 - 2013 sezonu için Samet Aybaba, kupa yok ve lig maçlarında başarı ortalamsı %47.06

ve bildiğiniz gibi Samet Aybaba ile yolların ayrılmsı üzere slaven bilic takımın başına geçti ve onunla da 2 sezonun sonunda bu yıl yollarımız ayrılıyor.


şimdi bi dönüp bakalım son on sene ömrümüzden kimler gelip geçmiş. istikrar ne kadar önemliymiş. sezonları nasıl tamamladığımızı, şampiyonluktan ne zaman koptuğumuzu vs hepimiz biliyoruz zaten.
şimdi takımın başına yerli mi getirirsiniz, yabancı teknik adam mı bilmiyorum ama bu iş net istikrardan geçiyor.

ıvır zıvır mecburi görevleri çıkartsak minimum 10 sene içerisinde 10 teknik adam değiştirmişiz.

itiraz istemem. bilic'i sevin ormanları koruyun.
ya da ağacı sevin, istikrarı koruyun.
şutmesafesişutpozisyonu
#326724 entrimde futbolda istikarın başarı falan getirmediğini açıkça yazmıştım. sırf istikrar adına olmayacak bir adamı desteklemek, sürekli zarar eden bir şirketin genel müdürünü görevde tutmak ile eş değerdir. misal beşiktaş son şampiyonluğunda hoca değiştirdi, (vurgula: bu sene soruyorum size galatasaray istrikrar adına prandelli ile devam etseydi şampiyon olabilir miydi?)
geçen sene ilk senesinde ersun yanal fenerbahçe'yi şampiyon yapmadı mı ? barcelona neden tata ile istikrar demedi, real madrid neden daha geçen yıl şampiyonlar ligini kaldıran ancelotti'yi postaladı? geçen senein şampiyonu manchester city neden pellegrini'yi gönderiyor? istikrar başarıyı getirseydi pelegrini yine şampiyon olurdu, ama ortaya mourhinyo farkı çıktı ve istikrar mistikrar masallarını parçaladı.
madem istikrar başarı getiriyor arsenal neden başarılı olamıyor? neden dortmund efsanesi klopp kovuldu?
luis enrique geçen sene şampiyonluğu kaybeden barcelona ile farkını ortaya koyup şampiyon yaparken, istikrarlı devam eden atletico neden başarılı olamadı?
ben size açıklıyım, çünkü başarıyı etkileyen yüzlerce faktör var ama istikrar bunların başında değil. iyi hocayı getiren ön plana çıkıyor. evet katılıyorum beşiktaş bir gençlerbirliği olsa istikrar olsun, beşiktaş milyon eurolar harcayarak demba ba'lar sosa'lar almasa istikrar olsun, ama yılda 4.000.000 tl kazanıp başarısızlığın kitabını yazan bir adam 1 yıl fazlaca sabır edilmişken bir yıl daha beklenmesi ne demek olurdu biliyor musunuz '' biz rezil bir takımız, 3. bizim için yeterli ve bu mesaj ile sezona başlanırdı, sonrası malum olurdu'' bize 4 milyon tl cukkalayıp en büyük rakibimiz bursapor diyecek soytarılar değil, takımın başına geçip hedefe yürütecek kumandanlar lazım.
tüm doğal şampiyonluk adaylarının hocaları başarısız olduklarında def edilirler, adam 2 yılda bir kupada çeyrek final oynatmamış ise taşa tutarlar.tüm beşiktaş taraftarına sesleniyorum artık uykudan uyanın ve silkinin, bu saçma sapan medya'nın dayatmaları ve masalları ile yeter uyutuldunuz. sabri, hakan balta, umut bulut, burak yılmaz( her yerden kovulmuştu) , yasin ile şampiyon olan bir takım var karşımızda asla ve asla hagi,hakan şükür, popesculu değil. bizim tek hedefimiz şampiyonluktur ve bunu istikrar değil, kazanmayı bilen, lider ruhlu bir hoca sağlayabilir.
e.ç
başarıyı etkilemez.bu sene görmüş olmanız lazım bunu artık adamlar 2 ayrı teknik direktör 3 başkanla çalıştı.
oyunbozan
istikrar = başarı.

ilk 2 sezonunda kupa kaldıramayan ve ciddi baskıları üzerinde hisseden gordon milne ye güvenen seba eşliğinde 3 sene üst üste şampiyon olan bir beşiktaş. araya bir facia şike sezonu ve sonrasında bir şampiyonluk daha geldi.

hiç uzatmadan Mircea Lucescu = Shakhtar Donetsk = istikrar. ( burada shatkar başkanının gücü ve zenginliğini göz ardı etmiyorum tamam ama net istikrar )

1986 yılında Manchester United'ın başına geçen sir [ybkz]swh[/ybkz] ilk üç sezonda utanmasa küme düşürecekti takımı. sonuçta istikrar ile 27 sezon 13 lig şampiyonluğu, 5 İngiltere, 2 Şampiyonlar Ligi, 1 Kupa Galipleri Kupası ve 1 Süper Kupa.

Jürgen Klopp eşliğinde bir Borussia Dortmund efsanesi ve istikrar sonucunda gelen 2 sene üst üste şampiyonluk. ayrıca bu takımın takibi çok afedersiniz ama Bayern Münih!


kötü teknik direktörle yola devam etme kararlını destekleyen kişiler varsa hiç yorum yazmasın. ancak takımda biraz ışık görüyor ve rakiplerin istikrar noktasında dibe batmışsa, sen bu yolu deneyeceksin.
çatır çatır transfer hakkın var da hoca beğenmiyorsun sanki.

2015- 2016 sezonunda takımın başına hangi iyi teknik adam geçmek ister çok merak ediyorum. transfersiz bir sezonun ortasında oluşabilecek bir erken seçim, stad en az yarım sezon daha yok, para yok, huzur yok. arkadaş ne gereksiz şeymiş şu istikrar.

şutmesafesişutpozisyonu
istikar adına sürekli örnek verilen gordon milne ilk yılında başbakanlık, ikinci yılında ise cumhurbaşkanlığı ve türkiye kupalarını kazanmış. yani ardı ardına kupa kaldırmıştır.ligde ise iki kez ikinci olmuştu.( bir yılında 103 gol atan fenerbahçe'ye karşı) biliç ise iki yıl üst üste kupada çeyrek final görmeden ikinci lig takımlarına elendi, ligde 3. oldu. ben gordon zamanlarını çok iyi hatırlarım, lütfen ve rica ediyorum onu bu çapsız biliç ile kıyaslamayın. bu biraz seba ile tüp kafa kıyaslaması gibi oluyor.

not: istikrar savunucularının ağzından düşürmediği tek isim fergusondur ki; onun kulübü bile moyes'a altı ay dayanmıştır. madem istikrar da istikrar bunun en çok meyvesini yemiş manchester united neden moyes'u kovdu lütfen kendiniz bunu sorun.
mrkela
futbol üzerine hiç kafa yormamış, emek harcamamış insanların başkan olduğu yerde normal olan durum.
istikrar sadece futbolda değil, bir çok alanda önemlidir. neden önemlidir; aslında çok basit. iyi bir stratejin vardır, bunun doğrultusunda kadro kurarsın, bu kadroyla oyun stratejisini çalışırsın. bir şeyi ne kadar çok çalışırsan o kadar iyi yapabilirsin. neticede futbol kolektif bir oyun. on bir adamın bir oyun planıyla, birbiriyle uyum sağlaması gerekir. bu uyum da ancak uzun süre çalışarak olur. oyun planı gelecek için umut vermez, hocanın stratejisi umutsuzdur, değiştirirsin adamı. ama hesabını iyi yapmak lazım. ben yine söylüyorum bence bilic'le devam etmeliydik.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol