yusuf hayaloğlu'nun iç yakan şiiri.
benim hiç sapanım olmadı anne
ne kuşları vurdum
ne de kimsenin camını kırdım
çok uslu bir çocuk değildim ama
seni hiç kırmadım
hep boynumu kırdım
ben, hayatım boyunca
bir tek kendimi vurdum
suskun görünsem de
fırtınalı ve mağrurdum anne
bir mızrak gibi
aynada hep dik durdum anne
ben, sana hiç bir gün laf getirmedim
leke sürmedim
ama, göğsümü çok hırpaladım
kalbimi çok yordum
ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum
benim hiç sevgilim olmadı anne
ne bir yuva kurdum
ne bir gün şansım güldü
öpemeden bir bebeğin gıdısını
tükendi gitti çağım
kimi yürekten sevdiysem
yüreğini başkasına böldü
bir muhabbet kuşum vardı
o da yalnızlıktan öldü
sen beni göğsünde
hep acılarla mı soğurdun anne
yoksa evlât diye
koca bir taş mı doğurdun anne
eziyet değilim, zahmet değilim
musibet, hiç değilim
bir senin mi balına sinek kondu, söylesene
doğurdun da beni
ne ile yoğurdun anne
benim hiç hayâlim olmadı anne
ne seni rahat ettirdim
ne kendim ettim rahat
bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat
kaybolmuş bir anahtar kadar
sahipsizim anne
ne omzumda bir dost eli
ne saçımda bir şefkat
say ki, yollardan akan
şu faydasız çamurdum anne
say ki, ıslanmaktım, üşümektim
say ki, yağmurdum anne
bunca yıldır gözyaşlarını
hangi denizlere sakladın
oy ben öleyim
sen, beni ne diye doğurdun anne
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?