aslında çok güzel bir şeydir bu. sizi seven o kişiye gülümsemeniz verebileceğiniz en güzel hediyedir. fakat kafasını bir yere çarpmış sevgiliye katıla katıla gülmek çok ayıptır, yapılmaması gerekendir. gerçi, sonra acısı geçince kendi halini düşünen sevgili daha çok gülmeye başlar ama yiğitliğe bok sürdürmez yine de.
sevgiliye gülmek
siz iki dakikalığına odadan çıkıp geri döndüğünüzde, karanlıkta kafasını çok imkansız bir yere çarpmış, kıvranan sevgilinin halini gördüğünüzde istemsizce, katılarak, nefes alamayarak yaptığınız eylem. ama öyle böyle gülmek değil ya. oy dağlar.
yıllar geçmiştir üzerinden ama zihninizde gülümseyen bir yüzü canlandırırsınız hep. buluşmaya giderken en sevdiği çiçeklerden alırsınız. gülümsersiniz karşı karşıya gelince ama gizlediğiniz iki de damla vardır göz pınarlarınıza. çiçekleri kucağına bırakır, o anı yaşamaya başlarsınız. siz ve o vardır, dünya umurunuzda değil. hatrınızda canlandırdığınız gülümseme karşınızdadır hep. duanızı eder, toprağını düzeltirsizin; saçlarını tarar gibi. belki bir avuç toprağı alır koklar ve geri bırakırsınız. dönüş vakti geldiğinde de son bir kez bakar ve gülümsersiniz. kısacası; gerçekten sevmişseniz her koşulda gülümsersiniz sevdiceğinize. kıymetini bilin.
sevgiliye ömür bağışlamaktır. yüzünüzde ki o minnak gülüş; başka birinin yaşadığı anı arttır; ömrünü aydınlatır.
hafızalara kazınması olası güzel eylem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?