inönü stadyumu hakkında içimizde kalan ukdeler

oyunbozan
deplasman tribününe bursaspor taraftarının kaçtığı merdivenlerin üstünde yer alan duvarlardan tırmanarak şampiyonluk gösterilerini izledim.
yeni açık, eski açık, kapalı alt, kapalı üst, numaralı, vip. bütün tribünlerde beşiktaş'ın her halini görme fırsatı yakaladım.
içimde kalan en büyük ukde, bir gün kız veya erkek fark etmez çocuğum olduğunda bu stadın bu halini hatta bir önceki halini görememiş olması olacaktır. bir iki aya kadar çocuk yapıp büyütüp aklı ergen yaşta bana iki ay içinde çocuğu teslim edebilecek bir ilahi güce ihtiyacım var.

pepük
çimlerine basamayacak olmam. bir kere öyle bir fırsatım olsa keşke. düşünsenize kartal sözlük ailesi olarak stad yıkılmadan toplu bir fotoğraf çektirmiş olma ihtimalimizi. mektup falan atsan fiko başkan'a izin verme mi?
avcarlıçürük
türlü hayat şartları nedeniyle, kendisiyle olan yakın ilişkimizin çok geç başlamış olması ve haliyle, orada geçen unutulmaz çocukluk anılarımın falan olmamasıdır benim için. ama bir şarkıda da dediği gibi: "olsun, bana seninle geçen yıllarım yeter" o yıllar az olsa da.
sirti donuk orta saha
sevgili ile maç izlememiş olmak. sevgilim vardı da gelmedi değil, stadyumdan daha eski bir tarihten beri sevgilim yok. haliyle benim sevgili yapıp, beraber maç izlemeye gelmemi beklemezdi inönü stadı.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol