milli maçlarda yapılan kulüpçülük

dingoc
rıdvan dilmen sayesinde, kelimelerde ki karşılığını bulmuş olan tarafsız olamama durumu. yani kırmızı beyaz reklerin, türkiye bayrağının altında; kendi kulüp rengini öne çıkarmak; kendi futbolcusunu desteklemek, diğer takım oyuncularını yuhalamak gibi örnekleri vardır.
rıdvan dilmenin yanıldığı konu ise; 11 eylül 2012 türkiye estonya maçı nda burak yılmaz a gösterilen tepkiyi; kulüpçülük sanmasıdır. o tepki; burak yılmazın herkesçe bilinen çirkefliklerinden dolayıdır.
(bkz: milli maçta kendi takımı lehine bağırma meselesi)
(bkz: milli maça kendi kulüp formasıyla gitmek)
la bebe
koskoca türk milli takımının, galatasaraylı-fenerbahçeli-gurbetçi futbolcu üçlemesinden kurulmasının bir getirisi olduğunu düşündüğüm durum.

hadi gurbetçileri bir kenara alalım, ülkenin en ezeli iki rakibinden karma yapıp takım kurarsan; tribündeki adam da tepkilerine kulübünü karıştırır doğal olarak. bunun önüne geçmek mümkün değil.

ayrıca, beşiktaş'ı tüm takımların -hatta vatan, millet, bayrak vesairenin- üstünde tutan şahsımın da; emre belözoğlu'nun attığı gole en ufak bir tepki veremediğini, burak yılmaz denen zibidiyi görünce tüm sinirlerinin şaha kalktığını ve rakip takımlardaki diğer tüm antipatik herifleri görünce negatif reaksiyonlar verdiğini de eklemek isterim.

velhasıl, kendisini bir kaşık suda boğabileceğim adamı sırf üstünde milli forma var diye destekleyecek değilim. sanırım ben de kulüpçüyüm.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol