ercan güven

cengizselcuk
milliyet gazetesinin ters köşe bölümünün yazarı

bugunku yazisinda şunları yazmıştır:

"Büyüme deneyimi felaketle sonuçlanıp 'yaşamak' için 'kemer sıkmak' zorunda kalan Beşiktaş, kemerin son deliğine geldiği şu günlerde 'sevenlerinden' hiç olmazsa Fenerbahçe taraftarı kadar özveri ve katılım beklese... çok şey mi istemiş olur acaba?

O taraftar değil mi, yeryüzünün en aktif ve en etkilileri arasında sayılan?

O taraftar değil mi, bu unvanını bile Beşiktaş'a borçlu olan?

Ne yapıyor şimdi?

Ve o taraftar değil mi, zaman zaman Beşiktaş'ı yönetmeye talip olan?..

Sus pus şimdi.

Sanki, izleyen ama müdahale etmeyi etik dışı bulan 'vahşi doğa belgeselcisi'..

Kartalın yuvası dağılıyor, sadece zoom yapıyor; bir kuru dal uzatmıyor.

Göl buz tutmuş Kartal avlanamıyor, vizörden bakıp olayın doğal gelişimi hakkında Kartal’a ömür biçiyor!

Kaydı, kanadı kırıldı Kartalın... Bırakın pansumanı, tutup dalın üzerine bile koymuyor.

Uçamayan avcının, yırtıcılara av olmasını bekliyor sanki taraftar.

Ortada müthiş bir yaşam mücadelesi...

Ve yabancılaşmış milyonlar.

Bakınız, Başkan Fikret Orman, Süleyman Seba'nın ofisine geçecekmiş ki, lüks yerin kirası kulübe katkı olsun.

Sembolik ve asil bir tutum.

Samet Aybaba, her teknik direktörün can atacağı futbolcuların gidişine kariyerinden bilet kesiyor ki, bütçe tutsun.

Zor ama anlamlı bir fedakârlık.

Yönetim stat bulmaya çalışmış refüze edilmiş. Sıfır baskı ve sıfır katkısı olan taraftar, sadece 'geri dönüşe' sevinmiş.

şimdi... Tartışılan, kombine fiyatları.

Ne yapmak istiyorlar sahi?..

Beşiktaş'ın parasızlığından mı yararlanmaya çalışıyorlar? Yoksa, 'Nasıl olsa gidicisin bize masraf yaptırma' mı diyorlar?

Böyle midir yeryüzündeki en etkili ve en aktif klasmanındaki taraftar?

Bir gün gökyüzüne döner kartal.

Kış biter bahar gelir.

Ve gün gelir 'vahşi doğa belgeselcisinin' evladı, babasının müthiş çekimlerini izleyip/dinlerken sorar:

'Baba çok güzel takip etmişsin... Peki, o yaralı kartalı niye kurtarmadın'?"


ve beyefendiye ithaf ederek şu maili kendisine gönderdim:

"sen bilmezsin belki ercan efendi, o beşiktaş taraftarının yüreğini.

belli ki araştırmamışsın. kendi pencerenden bakıp, olanları değil, olmayanları yazmıssın.

hiç olmazsa fenerbahçe taraftarı kadar ne demektir ? fenerbahçe taraftarı kadar başarısızlığı kabullenemeyen kulüp var mıdır ?

şike yapanı, pislik yapanı, futbolcu kayıranı.

başarısızlık olduğunda kendi futbolcularına saldıran bunlar değil midir ? polis araçlarını ters deviren bunlar değil midir?

siz beşiktaş camiasının büyüklüğüne karşı nasıl aşağılayıcı bir tutum gösterebilirsiniz ?

bir-iki yönetici vasıfsızlarının yüzünden kulüp bugün bu haldedir. ve bu yazınızı unutmayın geriye dönüp bakıp, o beğenmediğiniz grup sizi utandıracaktır.

sanki öyle bir düşünmüşsünüz ki kulüpteki onca başarısızlık taraftarın suçu!.

taraftar mı dedi milyon Euro'ları saç ortaya ? onlar mı dedi tabata'lara, del bosque'lere paraları saç ..

şimdi kalkmış taraftarı suçluyorsunuz.

buna hakkınız yok..

gidin galatasaray'ın futbolcu ayartmaları alkışlayın siz.

beşiktaş'ı dilinize dolamak size düşmez. "
artin
http://www.milliyet.com.tr/ercan-guven-hazin-bir-oyku-2341218-skorer-yazar-yazisi/

alıntı--

Lakin, bizleri de kişisel oyunlarına dahil ettikleri için kendilerini affetmiyoruz.
İkisi de özür dilemeli 79 milyondan!..
Neden?..
Fatih Terim söyledi; Arda milletten özür dilemesi gereken işler yapmış!
Terim ise milletten özür dilemesi gereken işleri yapan adamı Milli Takım’a geri aldığı için özür dilemeli milletten.

alıntı--

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol