sayın öcalan

yargıtay tarafından artık ifade özgürlüğü kapsamına alınan ifade.

adama hiç bok atmaya gerek yok bu aşamada.başbakanın ettiği tüm küfürleri, kustuğu tüm hakaret, aşağılama ve haysiyetsiz cümleleri meşrulaştırmak ; hukukumuzun bir numaralı özgürlük amacı.

1980 den beri en az 7000-8000 şehit verdi bu ülke hala da veriyor. senin başbakanın bunlara kelle diyebiliyorken, öldürenin ele başına sayın diyor. sırf bu şehit aileleri bu kelamlardan sonra uyansaydı da, oğlunun kanını makarnaya yoğurda satmasaydı bu iş böyle olmazdı...

müstehak bize..

öncelikle bazı kavram kargaşalarının önüne geçmek gerek.

yargıtay'ın suç oluşturma ya da kaldırma gibi bir yetkisi yok. sadece daha önceleri bu ifadeyi suç olarak yorumlayan yargıtay artık farklı şekilde yorumluyor. ve aslında doğru da yapıyor.

ahlak ve hukuk kavramları birbirine paralel olsa da bazen farklılık gösterebilirler. sayın öcalan kavramı bence ahlaki açıdan sorunlu bir söylem. bu ülkenin başındaki en büyük terör örgütünü musallat eden birine "sayın" diye hitap etmek yanlış ve ayıplanacak bir eylem. ama bu eylem suç oluşturur mu derseniz bana göre oluşturmaz.

bir de olayın asıl eleştirilecek boyutu bence bu lafı rte kullandığı için yargıtay içtihadının değişiklik göstermesidir. yani sıradan bir bdp milletvekili bunu söyleseydi suç oalacaktı ama rte söylediği için yargıtay'ın 40 yıllık içtihadı bir anda değişiverdi. olayın asıl vahim yönü bu olsa gerek.

demek serbesttir.

(bkz: sayın orospu çocuğu)

televizyon karşısında duymayı alışkanlık haline getirdiğimiz ifade. bu kadar rahat kullanılması fazla sinir bozucu. hatta sinirden ağlamaya kadar gidebiliyor.

edit: şu başlığı sol frame'e taşımayı gerçekten istemezdim.

7 haziran 2015 genel seçimleri sonrası bizzat mecliste sıkça duyacağımız ifade.

en büyük müsebbibi akp'dir. önce onlar utansın bu durumdan!