sırf duygusal sebeplerden ötürü turkcell kullanmaya devam etmekle aynı olan eylemdir.
8 yıllık birlikteliği bir çırpıda atmak kolay olmuyor ne yapayım.
göz göre göre kazıklanmak
(bkz: evkur)
(bkz: aşk)
(bkz: türkiye de internet)
(bkz: benzin)
bugün bir tas çorbaya 11 tl vererek, evet yanlış duymadınız 11 tl vererek başıma gelen ve kazıkların yağlısını göz göre yediğim olay.
part 1
öğle yemeğini istanbul fatih'te bulunan mahmut usta diye bir lokantada yemek istedim. iş yerine yakındı, önünden geçerken yaw bi sefer de burda atıştırıyım dememle kendimi içeriye atmam bir oldu.
neyse efendim sonra içeri girdim, koca bir duvarda gazete küpürleri asılı, vedat milor resimleriyle dolu, meşhur paçacı mahmut usta tadında haberler asılı duvarda. neyse ben duvardaki gazete küpürlerini okurken yanıma gelen garson ne isteğimi sordu, ben de 2 dakika önce gazetede meşhur paçacı haberinden etkilenip paça çorbası alıyım dedim önden. önüme bir paça çorbası geldi, çorbanın içinde bir de ayak, evet yanlış duymadınız bildiğiniz hayvanın ayağı var. zaten kasenin yarısını da ayak kaplıyor. kasenin yarısını çorbayla doldurup, içine ayak atınca çorba seviyesi kasenin en üst noktasına geliyor. basit fizik işte, bunu kazığı yedikten sonra farkettim. ulan dedim ben aslında yarım kaseye 11 tl ödemişim diye. içinden ayağı çıkarsan çorba seviyesi zaten kesenin yarısına geliyor, allah cezamı versin.
neyse bütün bu küçük hesapları çorbayı içerken gözümün takıldığı menüdeki fiyat listesini görünce yapmaya başladım. 10 tl yazıyordu çorba fiyatı. kan beynime sıçradı, ulan tavuk döner neyine yetmiyordu pezevenk dedim kendi kendime. çorba zaten yarım kase, hemen bitti, garson geldi yemeklerden ne alırsınız dedi tatlı bir dille teşekkür ettim, kasaya gittim.
part 2
bu da hikayenin 2 . kısmı yani yiyecek olduğum kazığın kasada devamı niteliğinde.
gittim kasaya, kasiyer telefonla konuşuyor, bekledim bir 30 saniye, 10 tl cebimde hazır hemen çıkarıp verecem, sonra adam baktı bana kazık girmeden önceki o bakış hala gözümün önünde, ''ne vardı?'' diye sordu kasiyer ''1 paça çorbası '' dedim bana cevap olarak '' 11 tl '' dedi. artık sorgulayamadım '' ama menüde 10 tl yazıyoooaaar'' diyemedim abicim. çıkardım 1 tl daha koydum, bu da yediğim kazığın yağı, tuzu, biberi oldu...
bugun 10 tl'lik bir çorbaya 11 tl verekek çifte kazık yemiş bulunmaktayım.
not: hala açım lan, şimdi çıkıp 2,5 liraya tavuk ayran atıştırıcam...
not 2: artin teselli verdi, o normal dedi, kabul etmekte güçlük çekiyorum...
not 3: destek vermek için mesaj atan arkadaşlar oldu, iyi kazık yemişsin diyen oldu, öpüyorum herkesi...
part 1
öğle yemeğini istanbul fatih'te bulunan mahmut usta diye bir lokantada yemek istedim. iş yerine yakındı, önünden geçerken yaw bi sefer de burda atıştırıyım dememle kendimi içeriye atmam bir oldu.
neyse efendim sonra içeri girdim, koca bir duvarda gazete küpürleri asılı, vedat milor resimleriyle dolu, meşhur paçacı mahmut usta tadında haberler asılı duvarda. neyse ben duvardaki gazete küpürlerini okurken yanıma gelen garson ne isteğimi sordu, ben de 2 dakika önce gazetede meşhur paçacı haberinden etkilenip paça çorbası alıyım dedim önden. önüme bir paça çorbası geldi, çorbanın içinde bir de ayak, evet yanlış duymadınız bildiğiniz hayvanın ayağı var. zaten kasenin yarısını da ayak kaplıyor. kasenin yarısını çorbayla doldurup, içine ayak atınca çorba seviyesi kasenin en üst noktasına geliyor. basit fizik işte, bunu kazığı yedikten sonra farkettim. ulan dedim ben aslında yarım kaseye 11 tl ödemişim diye. içinden ayağı çıkarsan çorba seviyesi zaten kesenin yarısına geliyor, allah cezamı versin.
neyse bütün bu küçük hesapları çorbayı içerken gözümün takıldığı menüdeki fiyat listesini görünce yapmaya başladım. 10 tl yazıyordu çorba fiyatı. kan beynime sıçradı, ulan tavuk döner neyine yetmiyordu pezevenk dedim kendi kendime. çorba zaten yarım kase, hemen bitti, garson geldi yemeklerden ne alırsınız dedi tatlı bir dille teşekkür ettim, kasaya gittim.
part 2
bu da hikayenin 2 . kısmı yani yiyecek olduğum kazığın kasada devamı niteliğinde.
gittim kasaya, kasiyer telefonla konuşuyor, bekledim bir 30 saniye, 10 tl cebimde hazır hemen çıkarıp verecem, sonra adam baktı bana kazık girmeden önceki o bakış hala gözümün önünde, ''ne vardı?'' diye sordu kasiyer ''1 paça çorbası '' dedim bana cevap olarak '' 11 tl '' dedi. artık sorgulayamadım '' ama menüde 10 tl yazıyoooaaar'' diyemedim abicim. çıkardım 1 tl daha koydum, bu da yediğim kazığın yağı, tuzu, biberi oldu...
bugun 10 tl'lik bir çorbaya 11 tl verekek çifte kazık yemiş bulunmaktayım.
not: hala açım lan, şimdi çıkıp 2,5 liraya tavuk ayran atıştırıcam...
not 2: artin teselli verdi, o normal dedi, kabul etmekte güçlük çekiyorum...
not 3: destek vermek için mesaj atan arkadaşlar oldu, iyi kazık yemişsin diyen oldu, öpüyorum herkesi...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?