erkeğin aldatmaya devam etmesi için yeterli bir bahanedir.
aldatılan kadının erkeği affetmesi
kendimce imkansız bir durum. Bir kadının gurursuzluğunun göstergesi.polyanna yanında halt etmiş yani.
(bkz: hülya avşar)
(bkz: hülya avşar)
ilk aldatigin yetmedi gel bidaha aldat demektir. ikinci sansa inanmayanlardanim.
ne kadar seversen sev aldatan erkek asla değişmez bir kere affedersen her zaman affedeceğini düşünür.
hadi ama bu kadar aciz olmanın manası yokki aldatan erkeği yakaladınmı siktir ediceksin, ki diğer erkeklerin önü açılsın
hadi ama bu kadar aciz olmanın manası yokki aldatan erkeği yakaladınmı siktir ediceksin, ki diğer erkeklerin önü açılsın
yanlış bir eylemdir. her iki cins içinde geçerlidir bu. sadakatin olmadığı ilişkide aşk yoktur. karşılıklı çıkar vardır birde alışkanlık.
eğer sevdiği adama güveniyorsa gerçekçi ve mantıklı kadındır. güvenmekten manâyı yine aldatmak-aldatmamak paralelilnde değerlendirmeyin. kızların tek derdi o biliyorum ama kastettiğim başka bi güven, genel güven..
bu konuda verilen bir söz, bir akit varsa ve erkek bu akdi çiğneyerek sözünü tutmadıysa[ybkz]swh[/ybkz] o zaman aldatmak yani ihanet yani hıyanet olur. çünkü şahıs sözünü bozmuştur. bunların dışındaki durumlara nolur aldatmak demeyelim, çapkınlık diyelim türkçemizin hakkını verelim. çapkınlığı beğenmiyorsan başka bir şey de diyebilirsin. aldatmak büyük laf abicim, atıfların içini gereksiz yere boşaltmayalım.
haa gurur yapacaksak, mesele "gitti başkasıyla sevişti, onu nasıl öptü nasıl yaptıı böhühüü" gibi egoya dayanıyorsa, orda insan kendini affetsin, sora karşısındakini..
walla o kadın egosunu bir yana bırakıp olayı değerlendirebiliyorsa, özgüvenlidir, akıllıdır mantıklıdır. bu durumda elimizde ne var, sözünü çiğnemiş seni aldatmış birisi. şimdi eğer o kadın güvenebilecekse yine, elbette affedebilir. güvenemezse zaten istese de devam edemez. burda samimiyet devreye girer. birbirlerini seven insanların her zaman için birbirlerini affetmesi normaldir. her insan bir dostunu ya da abisini ablasını sözünü tutmadı diye affeder, affedebilir hatta bana kalırsa affetmelidir..
burası işin duygusal kısmı.. şimdi işin gerçekçi kısmına geliyorum..
zira aldatmayan erkek yoktur, aldatamayan erkek vardır.
bir erkek olarak bu konuda hamaset yapan bütün erkeklere de şunu söylüyorum ki; uğraşmayın abicim kızlar hamaset yaptın diye sana vermeyecek. bu bir yol değil yani.. ha bir yoldu, ortaokulda bir yoldu.. pek de işe yaramazdı kabul et[ybkz]swh[/ybkz]
haa ya da şunu yapabiliriz. bütün aldatanları gelin hep beraber boklayalım, ağızlarına sıçalım. ama bütün çıktığımız kızlarla periyodik olarak 6-8 sonra ayrılalım. bu ilişki baydı, heyecan vermiyor ya da bilmem ne diye. o ilişki ilk 1-2 ay hiç baymıyordu ama dimi güzel kardeşim. senin derdin başka belki kendin bile bunun farkında değilsin, vur kızın kıçına tekmeyi gelsin başka 6-8 aylık ilişki..
ohh ne süper sora sen aldatmayan erkek oldun, o kız da "aldatmayan erkekler var muhsin beni 6 ay hiç aldatmadı mesela" desin. oldu paşam. alice harikalar diyarında mutluluklar.
hadi şimdi heeeppp beraber eksi oy veriyoruz.. 10'dan az alırsam gücenirim ona göre[ybkz]swh[/ybkz]
bu konuda verilen bir söz, bir akit varsa ve erkek bu akdi çiğneyerek sözünü tutmadıysa[ybkz]swh[/ybkz] o zaman aldatmak yani ihanet yani hıyanet olur. çünkü şahıs sözünü bozmuştur. bunların dışındaki durumlara nolur aldatmak demeyelim, çapkınlık diyelim türkçemizin hakkını verelim. çapkınlığı beğenmiyorsan başka bir şey de diyebilirsin. aldatmak büyük laf abicim, atıfların içini gereksiz yere boşaltmayalım.
haa gurur yapacaksak, mesele "gitti başkasıyla sevişti, onu nasıl öptü nasıl yaptıı böhühüü" gibi egoya dayanıyorsa, orda insan kendini affetsin, sora karşısındakini..
walla o kadın egosunu bir yana bırakıp olayı değerlendirebiliyorsa, özgüvenlidir, akıllıdır mantıklıdır. bu durumda elimizde ne var, sözünü çiğnemiş seni aldatmış birisi. şimdi eğer o kadın güvenebilecekse yine, elbette affedebilir. güvenemezse zaten istese de devam edemez. burda samimiyet devreye girer. birbirlerini seven insanların her zaman için birbirlerini affetmesi normaldir. her insan bir dostunu ya da abisini ablasını sözünü tutmadı diye affeder, affedebilir hatta bana kalırsa affetmelidir..
burası işin duygusal kısmı.. şimdi işin gerçekçi kısmına geliyorum..
zira aldatmayan erkek yoktur, aldatamayan erkek vardır.
bir erkek olarak bu konuda hamaset yapan bütün erkeklere de şunu söylüyorum ki; uğraşmayın abicim kızlar hamaset yaptın diye sana vermeyecek. bu bir yol değil yani.. ha bir yoldu, ortaokulda bir yoldu.. pek de işe yaramazdı kabul et[ybkz]swh[/ybkz]
haa ya da şunu yapabiliriz. bütün aldatanları gelin hep beraber boklayalım, ağızlarına sıçalım. ama bütün çıktığımız kızlarla periyodik olarak 6-8 sonra ayrılalım. bu ilişki baydı, heyecan vermiyor ya da bilmem ne diye. o ilişki ilk 1-2 ay hiç baymıyordu ama dimi güzel kardeşim. senin derdin başka belki kendin bile bunun farkında değilsin, vur kızın kıçına tekmeyi gelsin başka 6-8 aylık ilişki..
ohh ne süper sora sen aldatmayan erkek oldun, o kız da "aldatmayan erkekler var muhsin beni 6 ay hiç aldatmadı mesela" desin. oldu paşam. alice harikalar diyarında mutluluklar.
hadi şimdi heeeppp beraber eksi oy veriyoruz.. 10'dan az alırsam gücenirim ona göre[ybkz]swh[/ybkz]
en basitinden, en hafifinden kendine olan saygısını yitirmiş kadınların yapacağı eylemdir. bir vites artırarak gurursuzluk, onursuzluk diyor bu gagam koptu sira pencelerimde kişisi. yok mu arttıran?
Kadının ıntikamını ömrü billah almasıdır.
aslında niyeti intikam almaktır çünkü bazen de en büyük cezadır affetmek, affettiğini söylemek, onu vicdanıyla baş başa bırakmak.
hukuken, kadın affettiği için dava etme hakkının ortadan kalkmasına neden olan durum. ''affeden tarafın dava etme hakkı yokmuş''. öte yandan 6 ay ile 5 yıl arasında yine kadının boşanmak üzere dava açmaya hakkı olabiliyormuş. tabi ilk duruma göre, affettiği ve evililiği sürdürdüğü için de hakkı olmamış oluyor. yani geçmiş zaman için, boşanmak üzereyken tazminat talebi olamıyor, ancak hakim durumu genel yorumlayıp kanaat kullanabilir diye düşünüyorum.
öte yandan aşırı derecede saçma bir sınırlama süre olayı. kadın belki affetti, süre de geçti. örneğin 15 yıl. kadın o dönemde evliliğini bir şekilde korumuş kendisinden ve gururundan taviz vererek, 15 yıl sonra tak etmiş boşanacak, ama 'zina' gerekçesiyle dava açamıyor ve tazminat alamıyor. bu süre zımbırtısı kadını evliliği devam ettirebildiği için resmen cezalandırıyor, haklarını kısıtlıyor. bu noktada sadece hakimin kanaatine kalınma durumu var ki bu da yasaların ne kadar eksik düzenlendiğinin kanıtı.
belki ben maddeyi çok yanlış anlamışımdır. umarım yanlıştır.
öte yandan aşırı derecede saçma bir sınırlama süre olayı. kadın belki affetti, süre de geçti. örneğin 15 yıl. kadın o dönemde evliliğini bir şekilde korumuş kendisinden ve gururundan taviz vererek, 15 yıl sonra tak etmiş boşanacak, ama 'zina' gerekçesiyle dava açamıyor ve tazminat alamıyor. bu süre zımbırtısı kadını evliliği devam ettirebildiği için resmen cezalandırıyor, haklarını kısıtlıyor. bu noktada sadece hakimin kanaatine kalınma durumu var ki bu da yasaların ne kadar eksik düzenlendiğinin kanıtı.
belki ben maddeyi çok yanlış anlamışımdır. umarım yanlıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
