ne zaman emniyet kemeri takmadığımı hatırlasam, başımı çevirmemle birlikte yolun sağında göz göze geldiğim polis türü.
trafik polisi
her gün binlerce manyakla uğraşan polis. 'el deliye, biz akıllıya hasret' sözünü bir trafik polisi söylemiş olabilir.
ailecek samsun'a giderken ben şoför koltuğunda, abim de yanda radar kontrolü yapıyor. tatlı tatlı gidiyoruz. sağda ha bire pusuya yatan araba arıyor abim. bir ara gene böyle yerde ararken gökte bulduk cihazı. kocaman tabelada kırmızı kırmızı 153 yazıyordu. birkaç km sonra çevirdiler. üç tane polis. sohbet şöyle;
-aracın kontrolleri de tammış...
-valla beş dakika sonra gelseniz gidiyorduk bak...
-yağmur da başladı tutmazdık sizi hem, haha.
-memleket neresi sizin gençler?
-kardeş misiniz?
bu sorulara kısa cevap verdikten sonra abim
-hadi yazın da gidelim. dedi
sonra arabamıza bindik ve "şunlara cepten para yedireceğime neyse cezasını öderiz" dedi abim. iyi de etti.
resmen kıvrandılar para için. köpek oldular, bin dereden su getirdiler, en sonunda götlerine baktılar.
(bkz: allah onların evlerine ateşler sarsın)
-aracın kontrolleri de tammış...
-valla beş dakika sonra gelseniz gidiyorduk bak...
-yağmur da başladı tutmazdık sizi hem, haha.
-memleket neresi sizin gençler?
-kardeş misiniz?
bu sorulara kısa cevap verdikten sonra abim
-hadi yazın da gidelim. dedi
sonra arabamıza bindik ve "şunlara cepten para yedireceğime neyse cezasını öderiz" dedi abim. iyi de etti.
resmen kıvrandılar para için. köpek oldular, bin dereden su getirdiler, en sonunda götlerine baktılar.
(bkz: allah onların evlerine ateşler sarsın)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?