cisim hız kazandıkça yavaşlayan hede. [ybkz]swh[/ybkz]
zaman
fethullah gülen cemaatinin gazetesi, çok iyi cam silinir, soba tutuşturulur kullanışlı gazetedir.
üstün başın kirlenmesin diye götün altına koyulmaya yarar sadece. içinde kayda değer okunacak pek bişey yoktur. cemaat gazetesidir.
en büyük yanılgıdır, aynı anda en büyük ilaçtır da hayat meselesinde.
bazı bilim adamlarının görüşlerine göre, insanın kendi beyninde yarattığı gerçekte var olmayan bir algıdır. şahsen eğer zaman diye bir şey varsa sonsuzluk yoktur. kafam da güzelse zaten felsefe çoktur.
en güzel zaman birimi eskiden çiftçilerin kullandığı gece-gündüz ve mevsimlere göre hazırladığı şekildir..saatler ve dakikalar yoktur,koşuşturmaca yoktur..
her sabah üst komşumuza bırakılan gazetedir..ilk olarak çantama koyup,sokak başındaki çöp kutusuna atıyordum ancak her ne kadar sözkonusu zaman gazetesi de olsa kul hakkı olduğunu düşünüp eylemimden vazgeçtim.her sabah basıp geçiyorum ama sanki bu da haksızlık..çözüm bulamadım halen sözlük,düşünüyorum...bizim apartmandan içeri bu gazete bu kadar rahat girmemeli....
"zamanın iki yüzü vardır, iki boyutu... uzunluğunu güneşin seyri, genişliğini tutkular belirler." (Amin Maalouf)
insanın ayak uydurduğunu sandığı ama sürekli yanıldığıdır. gün gelir durur, an gelir hızla akıp gider. ardından bakamaz, önüne geçemezsin. soyutluğunu kabulederken kolunda somutlaştırmaya çalışırsın. anlarının arasında sana hissettirmeden, sende iz bırakandır ve bir zaman sonra aynaya baktığında yüzünde beliriverir, üzerinden zaman geçmiştir.. insanın vücudunda dolanan, çevresini sarmalayan bir hayalet gibidir.
Türkiye'nin ilk internet sitesine sahip gazetesidir. Görselliği ile çeşitli konularda defalarca SND tasarım ödülü almıştır.
(bkz: zaman today's)
kimin sözü olduğunu bilmesem de zamanın neye yaradığını ve ne zaman anladığımızı anlatan yegane sözdür kanımca;
Küçükken kolumuzu ısırarak yapardık saatleri sanki zamanın bize acı vereceğini bilirmiş gibi ...
Küçükken kolumuzu ısırarak yapardık saatleri sanki zamanın bize acı vereceğini bilirmiş gibi ...
25 ağustos 2011 fc alania vladikavkaz beşiktaş maçını izlerken reklam tabelalarında dikkatleri çeken gazete.
on dört günlük bir periyodunun dahi, çeşitli nedenlerden dolayı istifa sürecini geciktirecek olmasının bünyeyi sıkıntılara sürüklediği kavramdır.
doğruluğu tartışılan birçok haber yayınlayan gazete. en yüksek tirajın kendilerinde olduğunu söylemekteler.
Haftalık tirajı ekrem dumanlı'nın köşe yazısında ilan edilen gazete. Işık evlerde sofra bezi niyetine kullanılırdı, su geçirmezliği ile övünülürdü şimdilerde durum ne bilmiyorum.
geri gelmeyenlerdendir.
asla durmayan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?