emperyal oteli

furkan lan
Büyük ihtimal ile geçen sene bu zamanlar olması gerekiyor. Daha eskiye gidersek lise 2 edebiyat dersinden hafızalara kazınan. Velhasıl-kelam dediğim gibi geçen sene bu zamanlarda Ceyhun Yılmaz 'n ağzından dinlemiştim bu şiiri. Okuduğunda vurguyu hissedemediğimdendir sanırım dinlediğimde öyle bir ürpertici ruh haline saplanmışım ki tarifini tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalır.
Hele ki
(b: emperyal oteli'nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit'teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç'e bir avuç kan dökülmüştü )
mısraları ceyhunun ağzından dökülürken ki gaza gelme arzusu ömre ömür katan cinsten birşeydir o.

Aklıma gelirse değil hemen hemen hergün dinlerim arşivden. Siz de dinleyin ve tekrar edin.

Evet evet sözlük
Dinle ve içinden söylüyormuş gibi davran
http://ceyhun.bestfm.com.tr/post/2009/11/26/Emperyal-Oteli.aspx
nilhanim
ben hic boylesini gormemistim
vurdun kanima girdin itirazim var
simsicak bir merhaba diyecektim
basimi usulca dizine koyacaktim
dort gun dort gece susacaktim
yagmur sonecekti yanacakti
sameland seferden donecekti
duvardaki saat duracakti
kalbim kendiliginden duracakti
ben hic boylesini gormemistim
vurdun kanima girdin itirazim var

emperyal oteli'nde bu sonbahar
bu camlarin nokta nokta huznu
bu bizim berhava olmuslugumuz
bir nokta bir hat kalmisligimiz
bu rezil bu carsanba gunu
intihar etmis kotumser yapraklar
oksuruklu aksirikli bu takvim
ben hic boylesini gormemistim
vurdun kanima girdin itirazim var

sesleri liman sislerinde bogulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtir saat bes bucuktur
sen kollarimin arasindasin
onlar gibi degilsin sen baskasin
bu senin gozlerin gibisi yoktur
adamin ruyasina ruyasina sokulur
aklinin icinde siyah bir vapur
kivranir insaf nedir bilmez

otelin penceresinde duracaktin
sehri karanlikta gorecektin
karanlikta yagmuru gorecektin
saclarin islanacak islanacakti
kis geceleri gibi uzun uzun
tek damla gozyasi dokmeksizin
maria dolores aglayacakti
istanbul'u yagmur tutacakti
butun bir gun is arayacaktim
sana bir turku getirecektim
kulaklarimiz cinlayacakti

emperyal oteli'nin resmini cektim
aksam sacaklarindan damliyordu
kapisinda durmani soylemistim
yuzun zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahcesi'nde insanlar geziyordu
tepebasi'ndaki kucuk yahudiler
asmalimescit'teki rum kemanci
boyle ruzgarsiz kalmisligimiz
bu bizim cektigimiz sanci
el ele tutusmus geziyordu
gazeteler cinayeti yaziyordu
halic'e bir avuc kan dokulmustu

emperyal oteli'nde uc gece kaldik
fazlasina paramiz yetmiyordu
gozlerin gozlerimden gitmiyordu
dorduncu gece sokakta kaldik
karanlik bir turlu bitmiyordu
sirkeci gari'nda sabahladik
bilen bilmeyen bizi ayipladi
halbuki kimlere kimlere basvurmadik
hicbiri yuzumuze bakmiyordu
hic kimse elimizden tutmuyordu
ben hic boylesini gormemistim
vurd kanima girdin kabulumsun

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol