başka dilde aşk

guti reyiz
basrollerinde mert firat ve saadet isil aksoy'un oynadigi , türkiye'de cekilmis en ''duyarli'' ask filmlerinden, özellikle birkac sahnesi var ki adami vurur resmen.

sana büyük bir sır söyleyeceğim;
korkuyorum senden
korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru, akşam üzeri
el kol oynatışından, söylenmeyen sözlerden
korkuyorum;
hızlı ve yavaş zamandan, korkuyorum senden
sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları,
ölmek; daha kolaydır sevmekten
bundandır işte benim, yaşamaya katlanmam
sevgilim.

(bkz: louis aragon)
pomfrit
2.5 yıl kadar önce izlediğim, doyamadığım, tekrar tekrar izlenesi, semih kaplanoğlu “yumurta” ile hayran olunan saadet ışıl aksoy ve “neden bu kadar geç tandım be abi” dedirten mert fırat’ın mükemmel oynadığı, ilksen başarır’ın ilk yönetmenlik deneyimiyle takip listesine alındığı enfes bir başyapıt. hayata karşı harika göndermelerle dolu olan bir anlatı.

--spoiler--

zeynep’in (saadet ışıl aksoy) çağrı merkezinde çalışması, onur’un (mert fırat) işitme engelli bir kütüphane görevlisi oluşu, aralarındaki “başka dilde aşk” genel geçer kurallara, düzene, sisteme aykırı olanın kabul görmediği dünyada ne de güzel bir ironidir. filmin sonunda çalan mor ve ötesi “ayıp olmaz mı” da cuk oturmuştur.

--spoiler--

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol