dünya futbolunda önemli bir yere sahip ekollerden biri. genelde uzun paslar, bolca mücadele, oyundan düşmeme, fiziksel güç gibi etmenler barındırır bolca. tabi premier lig yabancı oyuncu cenneti haline geldikçe eski sıkıcı havasından kurtulup daha özgün bir şekilde gelişmeye başlamıştır ingiltere'deki versiyonu.
ada futbolunun en saf halini görmek isteyenler ingiltere konferans ligi maçlarına veya iskoçya ligi'nin küçük takımlarının maçlarına göz atabilir. hele bir de maç yağmur altında oynanıyorsa kilmarnock-inverness maçı sizin için bu konuda tam bir rehber olabilir.
tabi ada futbolunun gelişiminden bahsederken her şeyin başına dönmek çok yararlı olacaktır;
başlangıçta iskoçya kıta avrupasına ait, teknik ve pasa dayalı bir futbol oynamakta, ingiltere ise topu alanın gidebildiği kadar gittiği, araya uzun paslar sıkıştırdığı bir oyun anlayışıyla sahada yer almaktadır. öyle ki futbolun ilk dönemlerinde iskoçya bolca eline vermiştir ingiltere'nin. ama sonra nedense onlar da ingiliz stiline evrilmişlerdir ki çok yazık olmuş.
ada futbolunda 35 metrelik isabetli bir yan pas alkış alır, ama kendini yere atma, topu elle kontrol edip utanmadan gol atma, devre arasında soyunma odasını basıp ültimatom veren başkanlar gibi şeylere müsamaha edilmez. o yüzden ada futboluyla iç içe birini inönü'de beşiktaş'ın bolca hakkının yendiği bir maç esnasında 'ada futbolunda bunlar yokh!' diye bağırırken görebilirsiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
