10 mart 2013 fenerbahçe bursaspor maçı

saat 19.00'da başlayacak olan stsl 25. hafta karşılaşması. 1 adet beşiktaşlı, 1 adet bursasporlu arkadaşım ve 1 adet de fenerbahçeli babamla, tribünden izleyeceğim karşılaşmadır. değişik truva kombinasyonları konusunda ihtisas yapmayı planlıyorum. [ybkz]swh[/ybkz]

berabere biter dediğim maç.

gündüzden tofaş'ın açtığı perdeyi, konuk takımın kapatıp kapatmayacağını göreceğimiz karşılaşma diyordum ki hemen ilk dakikalarda (vurgula: stanislav sestak) ile bursaspor 0-1 öne geçti.

12. dk'da emre belözoğlu'nun attığı golle fenerbahçe'nin skoru 1-1'e getirdiği karşılaşma.

ilk yarısı 1-1 sona eren karşılaşma.

50. dk'da raul meireles'in golüyle fenerbahçe'nin 2-1 öne geçtiği mücadele.

edit: en az bu gol kadar tolga özkalfa'nın da konuşulduğu/konuşulacağı maçtır. faul idi - değil idi - faul idi - değil idi.

75. dk'da dirk kuyt ile fenerbahçe durumu 3-1 yaptı. scott carson'un, fenerbahçe'nin attığı ikinci goldeki ciddiyetsizliği biraz pahalıya patladı gibi.

kuyt'ın golüyle 3-1 olan maç.

fenerbahçe'nin 2.golü hem faul hem ofsayt. adaletsiz topraklar diye boşuna demiyoruz.

88. dk moussa sow: 4-1.

4-1 sona eren karşılaşma.

2 beşiktaşlı, bir fenerbahçeli [ybkz]swh[/ybkz], bir bursasporlu, bir galatasaraylı ve bir de gençlerbirliği taraftarı ile, migros tribünü'nde izlediğimiz karşılaşma. [ybkz]swh[/ybkz] fenerbahçe'nin, emre belözoğlu'nun oyundan çıkmasından ilk yarı bitimine kadar, orta saha hakimiyetini tamamen kaybettiği karşılaşma. bursaspor bu süre içinde baskıyı kurup, durumu lehine çevirebilirdi. ama yapamadı. cezası da ağır oldu. gönül isterdi ki berabere bitsin; olmadı. en azından babam mutlu oldu, hatta gaza gelip "bir gelişimde de beşiktaş'ın maçına gidelim" dedi. [ybkz]swh[/ybkz] fenerbahçe taraftarı, bu maçta iyi bir tribün performansı sergiledi bence. ayrıca o statta ilk kez maç izledim, baya güzelmiş. tt arena'dan güzel hatta. bir beşiktaş inönü stadyumu değil tabi, o ayrı. son olarak, 25 şubat 2013 beşiktaş fenerbahçe ülker maçında hemen önümde maçı izleyen ve bir yandan da telefondan galatasaray-orduspor maçının skorunu takip edip, goller geldikçe dellenen çocuğa, bu maçta tribünde rastladım. fener formalı küçük kardeşini getirmiş o da, kendisinde yoktu forma. o kalabalıkta nasıl denk geldiyse. hayat işte.

bu arada aziz yıldırım'ın hakemlere yaptıklarını, maçtan çıktıktan sonra öğrendim. efsane geri dönmüş. twitter'da olayın haberini içeren tweet'in altındaki yorumlardan biriyle cevap vermek isterim kendisine: "ulan sen kimsin [ybkz]swh[/ybkz] daha 6 ay önce metris'te sürünüyordun."

not: fenerbahçe bu sezon, sahasında oynadığı ve benim tribünden izlediğim hiçbir maçını kaybetmedi.

(bkz: 5 kasım 2012 fenerbahçe ülker beşiktaş maçı)
(bkz: 15 şubat 2013 fenerbahçe ülker beşiktaş maçı)
(bkz: 10 mart 2013 fenerbahçe bursaspor maçı)

böyle totem olmaz olsun.

trabzonspor'u yenemeyerek neler kaçırdığımızı bize gösteren maç olmuştur.

bursaspor'un öne geçtiği maçı 4-1 kaybedip folloş olmasına rağmen hala 'ama aziz yıldırım hakemlere sikevim dedi' şeklinde bahanelerle hedef şaşırtmaya çalıştığı karşılaşma.

ha aziz yıldırımdır yapar, ona bir şey demiyorum da, be mübarekler amerikan denizcilerine bacaklarını açan gelişmemiş ülke orospusu gibi oynayıp elinize almanızı da mı aziz yıldırım sağladı? her şeyi geçtim, daha önce kasımpaşa'nın idari menajeri olan süha sidal'ın ne işi var kulübünüzde? bu adam carlos quieroz da mı medet umuyorsunuz? ferguson onaylı mı bu adam?