internetten takip ettigimiz kadariyla en sert mudahalelerin yasandigi yer. orada olan yazarlara selam olsun.
ankara
taksim gezi parkı direnişinin yayıldığı ve yapılan eylemlerin en çok ses getirdiği şehir. miraç kandilinin olduğu gece ayrıca [ybkz]swh[/ybkz] polisin allahtan korkan hiç bir insanın uygulamayacağı şiddete başvurduğu şehir. oturan insanların üzerine hunharca giden polis; direnişiçileri alenen öldürmeye niyetlendi.
taksim gezi parkı direnişinin ceremesini çeken şehir. istanbul'da insanlık gaip geldi; ama ankara'da halen saldırılar sürüyor.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/ankarada_cok_sert_mudahale-1137532
http://www.radikal.com.tr/turkiye/ankarada_cok_sert_mudahale-1137532
devlette önemli kademelerde görev almak isteyenlerin büyük ihtimal yaşayacağı şehir. bürokrasinin kalbi burada atıyor.
valisi kimdi? bilen gören var mı? diye düşündüren şehirdir.
benim gözümde kahramandır.
--alıntı--
(vurgula: kahramankara)
korkmayın.
istanbul kanatlarımızın altında
ankara'da her yol denize çıkmaz. her yolun sonu ya bir bakanlık ya meclis ya başka bir kamu binasıdır. ondandır ki ankara'da polis her zaman daha sert olur, daha ağır emir alır. her seferinde daha çok dayak yeriz burada ve her seferinde daha çok düşünürüz "dün olmadı ama ya bugün tutuklanırsam, ya bugün işimi kaybedersem" diye. ama öyle bir avantajımız var ki yaşamadan bilemezsiniz. her yerde muhalefet yaptığımız, eylem yapıp sesimizi duyurmaya çalıştığımız insanlar buradadır. bizden kaçabilecek yerleri yoktur. ankara, kaçıp sığınabilecekleri son noktadır ve ankara bizimdir. bu yüzden buraya geldiklerinde gözleri korkuyla dolar. bu yüzden burada 20 değil 50 korumayla gezerler. bu yüzden burada konvoy yaptıklarında önlerindeki 25 km'lik yol tamamen kesilir. öcüdür çünkü ankara. yaklaşmamızdan bile korkarlar, onun için burada amaç uzaktan korkutup kaçırmak değil, kaçacağımız tüm sokaklardan sıkıştırıp bizi ele geçirmektir.
yine de deneyimliyizdir merak etmeyin. maskeleriniz çok güzel bu arada. bizim öyle yok. o bez maskelerden var ama terletiyor. kaskımız da yok, plastik siperlikli boyacı şapkası takan işçi abilerimiz var. bir de kayak gözlüklerimiz yok, onlar çok güzel... onun yerine gözümüzü açamayacak duruma gelirsek kolumuzdan yakalayıp gözümüze solüsyon sıkan insanlar var. topuğuna basılmış bakkal ayakkabısıyla gaz bombasına gelişine vurur ankara. suratına doğru gelen plastik mermiyi küfür ederek durdurur.
bu yüzdendir şu, "ankara istanbul'un abisi gibi davranıyor. dayak yiyen kardeşinin güvende olduğundan emin olduğunda gururla 10 kat fazla dayağını yiyor." benzetmesi. olabilir, dişleri dökülüyor burada ankara'nın ama sizlerin orada, annelerimizin yanında güvende olduğunuzu gördüğümüzde kırılan dişimizi tükürüp kanlı ağzımızla gülümseyebiliyoruz. bu arada annelerimize söylemeyin, "biraz geç gelecekmiş, kız meselesi heralde" diyin.. bölüm sonu canavarıyla uğraşıyoruz, işimiz biraz uzun sürebilir.
bir de özür dilerim... biraz duygusalızdır. denize bakarak iç çekemeyişimizdendir duygusal ve yalnız hissetmemiz. onun için gördüğünüz gibi iyi dramatize ederiz, abartıyorum aslında biz gayet iyiyiz.
18 gün diyorlar, o kadar oldu mu gerçekten emin değilim. öyleyse eğer, 18 gündür her gün kovalanıp dövülüp sindirilip 2 saat uykudan sonra sabah 8'de işe gitmek insanı yoruyormuş. yoruyormuş ama gündüz hınzır istanbul'u seyretmek ve kendini alamayıp mizaha katılmak paha biçilemez. 1 saat önce girdim eve, 18 gündür randımanlı nefes alamamaktan göğsüm yanıyor her gün. şimdi de yatıp uyumak belki en mantıklısı ama belki sokakta birisi kalmıştır diye tunalı-tunus üzerinden arabayla bir tur atmak lazım gelir. belki iki haftadır defalarca kurtarıldığım gibi ben de birilerini arabaya atıp evine götürürüm.
--alıntı--
--alıntı--
(vurgula: kahramankara)
korkmayın.
istanbul kanatlarımızın altında
ankara'da her yol denize çıkmaz. her yolun sonu ya bir bakanlık ya meclis ya başka bir kamu binasıdır. ondandır ki ankara'da polis her zaman daha sert olur, daha ağır emir alır. her seferinde daha çok dayak yeriz burada ve her seferinde daha çok düşünürüz "dün olmadı ama ya bugün tutuklanırsam, ya bugün işimi kaybedersem" diye. ama öyle bir avantajımız var ki yaşamadan bilemezsiniz. her yerde muhalefet yaptığımız, eylem yapıp sesimizi duyurmaya çalıştığımız insanlar buradadır. bizden kaçabilecek yerleri yoktur. ankara, kaçıp sığınabilecekleri son noktadır ve ankara bizimdir. bu yüzden buraya geldiklerinde gözleri korkuyla dolar. bu yüzden burada 20 değil 50 korumayla gezerler. bu yüzden burada konvoy yaptıklarında önlerindeki 25 km'lik yol tamamen kesilir. öcüdür çünkü ankara. yaklaşmamızdan bile korkarlar, onun için burada amaç uzaktan korkutup kaçırmak değil, kaçacağımız tüm sokaklardan sıkıştırıp bizi ele geçirmektir.
yine de deneyimliyizdir merak etmeyin. maskeleriniz çok güzel bu arada. bizim öyle yok. o bez maskelerden var ama terletiyor. kaskımız da yok, plastik siperlikli boyacı şapkası takan işçi abilerimiz var. bir de kayak gözlüklerimiz yok, onlar çok güzel... onun yerine gözümüzü açamayacak duruma gelirsek kolumuzdan yakalayıp gözümüze solüsyon sıkan insanlar var. topuğuna basılmış bakkal ayakkabısıyla gaz bombasına gelişine vurur ankara. suratına doğru gelen plastik mermiyi küfür ederek durdurur.
bu yüzdendir şu, "ankara istanbul'un abisi gibi davranıyor. dayak yiyen kardeşinin güvende olduğundan emin olduğunda gururla 10 kat fazla dayağını yiyor." benzetmesi. olabilir, dişleri dökülüyor burada ankara'nın ama sizlerin orada, annelerimizin yanında güvende olduğunuzu gördüğümüzde kırılan dişimizi tükürüp kanlı ağzımızla gülümseyebiliyoruz. bu arada annelerimize söylemeyin, "biraz geç gelecekmiş, kız meselesi heralde" diyin.. bölüm sonu canavarıyla uğraşıyoruz, işimiz biraz uzun sürebilir.
bir de özür dilerim... biraz duygusalızdır. denize bakarak iç çekemeyişimizdendir duygusal ve yalnız hissetmemiz. onun için gördüğünüz gibi iyi dramatize ederiz, abartıyorum aslında biz gayet iyiyiz.
18 gün diyorlar, o kadar oldu mu gerçekten emin değilim. öyleyse eğer, 18 gündür her gün kovalanıp dövülüp sindirilip 2 saat uykudan sonra sabah 8'de işe gitmek insanı yoruyormuş. yoruyormuş ama gündüz hınzır istanbul'u seyretmek ve kendini alamayıp mizaha katılmak paha biçilemez. 1 saat önce girdim eve, 18 gündür randımanlı nefes alamamaktan göğsüm yanıyor her gün. şimdi de yatıp uyumak belki en mantıklısı ama belki sokakta birisi kalmıştır diye tunalı-tunus üzerinden arabayla bir tur atmak lazım gelir. belki iki haftadır defalarca kurtarıldığım gibi ben de birilerini arabaya atıp evine götürürüm.
--alıntı--
Yılmaz Erdoğan'ın şiirlerinde sıkça ismi geçen şehirdir. Başkenttir iyidir güzeldir ama gezilecek yeri pek azdır, her yeri büyüklü küçüklü parklarla doludur.
taksim gezi parkı direnişinde en sert müdahalelere maruz kalan şehir. 15 haziran 2013 gezi parkı baskınının ardından, 18 haziran 2013 sabahı, saat 04.30'da, kuğulu park'ta çadırlarında uyuyan insanların üzerine gaz bombalarıyla saldırıldı. bir chp milletvekili, insanların feci şekilde darp edildiğini, iki genci hastaneye götürdüğünü yazdı. insanların bir kısmını sadece dövüp, büyük bir kısmını da gözaltına aldılar.
http://www.muhalefet.org/haber-akp-isyani-baskinlarla-sindirmeye-calisiyor-12-6553.aspx#.UcAIVUHppX0.twitter
http://www.muhalefet.org/haber-akp-isyani-baskinlarla-sindirmeye-calisiyor-12-6553.aspx#.UcAIVUHppX0.twitter
an itibariyle cayır cayır yanan başkenttir.
havasına akıl sır erdirmenin imkansız olduğu bir şehirdir burası.kışın -30[ybkz]swh[/ybkz]'u görme ihtimalinizle yazın 50[ybkz]swh[/ybkz]'yi görmekle aynıdır.koca sene burda olmamız yetmezmiş gibi yaz dönemi stajı,bütü ve yaz okuluyla ayrı bir çekilmez hale gelir.ama çok şükür ki kartal sözlük ankara tayfası var ve bu şehir sevimli hale gelir.
havasına akıl sır erdirmenin imkansız olduğu bir şehirdir burası.kışın -30[ybkz]swh[/ybkz]'u görme ihtimalinizle yazın 50[ybkz]swh[/ybkz]'yi görmekle aynıdır.koca sene burda olmamız yetmezmiş gibi yaz dönemi stajı,bütü ve yaz okuluyla ayrı bir çekilmez hale gelir.ama çok şükür ki kartal sözlük ankara tayfası var ve bu şehir sevimli hale gelir.
en çok direnen şehirdir. sevmemek için 100 tane neden sayılabilecek iken sevilen şehirdir. içinde yaşarken nefret edilen ama dışardayken özlenen şehirdir. işte öyle bir şehirdir ankara.
sevmek için neden mi arıyorsun, arama, sevme boşver.
sevmek için neden mi arıyorsun, arama, sevme boşver.
Beşinci senem sonunda artık iyiden iyiye sevdiğim, bana stockholm sendromu yaşatan canım şehir, biriciğim.
2009 yerel seçiminde melih gökçek'in %38.5 oy aldığı şehir.
2009 yerel seçimlerinde ki tablo aşağıdadır;
chp %31.5 , mhp %27 oy almıştır. ,yani melihe oy atmayanlar %58 .şimdi mhp adayı chp'de. durum çok daha kritik.
http://secim.haberler.com/2009/sonuc.asp?il=ankara
chp %31.5 , mhp %27 oy almıştır. ,yani melihe oy atmayanlar %58 .şimdi mhp adayı chp'de. durum çok daha kritik.
http://secim.haberler.com/2009/sonuc.asp?il=ankara
En guzel yani istanbul'a donmek olan sehir.
izmir'den ''ankara bebeğim geliyorum.'' diye yola çıkılsa bile gelindiği zaman ''la bu angara ne biçim şehir gardaş la.'' ifadesini ağzınıza pelesenk eden şehir, seviyoruz kendisini.[ybkz]swh[/ybkz]
30 mart 2014 yerel seçimlerinde bir hile olmazsa, mansur yavaş'ı belediye başkanı yapacak olan il.
30 mart 2014 yerel seçimlerinde sonuçları seçimin ertesi sabahı dahi belli olmayan kent. her kafadan ayrıbir ses çıkıyor.
melih gökçekin önde olduğu bilgisi daha net gibi
melih gökçekin önde olduğu bilgisi daha net gibi
30 mart 2014 yerel seçimleri sonucunda oyları tekrar tekrar sayılacak olan şehir.
değerini kendisininden uzaklaştığınız zaman anlayacağanız bi garip şehir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?