bir insana, herhangi bir konuda ne yapması/ne söylemesi/nasıl davranması gerektiğini söylemek anlamına gelen deyim. ne yazık ki ülkemizde, bitmeyen kronik bir hastalık olarak oldukça yaygındır. kültür, yetiştiriliş tarzı gibi pek çok sebebi var mutlaka ama artık bitsin ya. karşınızdaki kişi sizden akıl istemediği sürece, böyle bir şey yapmaya hakkınız yok. insanların bunu artık anlaması gerek. fikrini söylemek ile akıl vermek, çok başka şeyler. taraftarlıkla ilgili mevzularda da sıkça karşılaşıyoruz bu durumla. kombine almayanlar şimdi bilet kovalıyormuş da, tribünde bağıranlar maçlara gitmeyi daha çok (vurgula: hak ediyormuş ) da, falan filan. ne münasebet ya? kendi kendinizi kanaat önderi ilan etmekten bir vazgeçin artık. ne kimse sizin gibi yaşamak zorunda ne de sizin yaptıklarınız %100 doğru. herkes aklını kendine saklamalı, aksi gerekmediği sürece.
akıl vermek
istenmediği sürece yapılmaması gerekir. akıl vermenin yaş ile de doğru orantısı vardır. istisnalar elbette kaideyi bozmaz ama; bu böyle gelmiş böyle gider. halbuki işi erbabından öğrenmek doğru olandır.
(bkz: beyin bedava)
bilmiyorum diyememek gibi modası hiç geçmeyecek eylem.
fikir vermek, bir konudaki tecrübe ve bilgiyi aktarmaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?