çocuklarından gözyaşlarını gizlemek isteyen bir baba olmak ya da cenaze gibi bazı istisnai durumlar haricinde bu topraklara özgü bir gerçektir.
ve çok da doğrudur. eğer bu siktiminin memleketinde bir erkek olarak doğduysan er ya da geç böyle yapman gerektiğini bir şekilde anlarsın.
izahı çok uzar. şu an da çok fazla yazasım yok. ama kadın milletinin (i: "niye ya, mal mısınız, içinizden geldiği gibi davranın, doğal halinizle duygularınızı gösterin)" gibi sahte insiyaklarına kulak asmamak ve bu durumu onlara izah etmeye uğraşmamak gerekir. zira kendisinin bu sözdeki samimiyeti sen ağladıktan 15 dakika sonra bir sis bulutu gibi dağılacak, az önce söylemiş oldukları "(i: bak doğruyu söyle hiç aldattın mı beni, yemin ediyorum kızmayacağım)" lafı kadar ciddi kalacaktır.
o anne ki, karşısında hayatın boyunca 1 ya da 2 kere ağlayabilirsin. çünkü en fazla o kadarını hakkıyla anlar.
o sevgili ya da eş ki, karşısında hayatın boyunca en fazla 1 kere ağlayabilirsin. çünkü o en fazla o kadarını hakkıyla anlar.
o dost ki karşısında en fazla hayatın boyunca 2 ya da 3 kez ağlayabilirsin. çünkü daha fazlası onu yorar ve sonrasın sıkıntı veren bir dost olarak fazla duygusal insan muamelesi görürsün.
diğer insanların karşısında hiç hakkın yoktur.
ve karşındaki kim olursa olsun ve ne derse desin, karşısında ağlıyorsan bir erkek olarak, o andan sonra artık sen o kadar da (b: "erkek") değilsindir.
bir tek baba başkadır. adam gibi bir baban varsa, bu topraklarda karşısında ağlayabileceğin tek insan o olabilir.
öyle babaya sahip olmak da büyük talih tabi.
benim öyle bir babam olsun çok isterdim. ama yok tabi. sahip olanlar çok şanslı erkeklerdir. ve hayat boyu sırtları çok az yere değer.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?