ecel terleri dökerek 75-80 kazandığımız karşılaşma. karnıma ağrılar girdi resmen. 4 faulle oynayan brad buckman'ın son derece kritik, hayati bir üçlüğü ile maçı aldık diyebiliriz.
tekniği taktiği her şeyi geçtim. ahmet kandemir bu takımın fanatik bir taraftarı değil, koçudur. kafa kafaya giden bir maç var. ritmi anlamsız muratcan güler ısrarın yüzünden karşı tarafa vermişsin. işler aleyhimize dönüyor. sen kalkıyorsun sakin olman gereken yerde abartılı basket faul itirazlarınla teknik faul alıyorsun. faule maruz kalan muratcan da zaten itiraz etmiş o da almış teknik faulü. hadi onun tepkisi haklı. canı yanan kendisi. gerçekten de faul var. sen daha niye hakemle kavga ediyorsun be adam? dört serbest atış bir de kenardan hücum kazandılar en önemli dakikalarda. bunu yapmaya hakkın var mı senin? sen o takımın liderisin sen soğukkanlı olacaksın en başta.
öyle twitter'dan kamyon arkası yazıları gibi aforizma kasmaya benzemiyormuş takım yönetmek değil mi? hele hele basketbol aklının çeyreğine erişemeyeceğin erman kunter'e lâf çakmakla hiç olmuyormuş. bunu da idrak etmişmisindir umarım.
son bir uyarı daha muratcan bu kadar kötü iken ısrarla oyunda tutmaya kalkarsan çocuğa kötülük edersin. ağır protestolara maruz kalır. kendisini bir süre kenara alıp dinlendirmek de ayıp bir şey değildir.
bu akşam tüm teknik kadro ve oyuncular sırayla buckman'ın elini öpsün.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?