30 kasım 2013 fenerbahçe beşiktaş maçı

anonymous
maçtan önce iddaya girdiğim hocaya şu linki göstererek şunları yazdım.

spoiler--

yasal hakem manipulasyonu diyorum hocam. cüneyt çakır'ın fenerli olması umarım objektif bakışını değiştirmez.http://www.burasikapali.com/2011/organize-isler/

spoiler--


kadrolara baktığımda atiba'nın derbi maçta sol bekte olmasını yadırgadım. ters ayakla ve kendi asıl bölgesi olmaması dolayısıyla o mevkide baya sıkıntı yaşadığımızı düşünüyorum. ramon motta'nın sol bekte, orta sahanın da atiba, veli ve oğuzhan (fernandes) gibi olmasını oyunun gidişatına göre değişiklik yapılmasını isterdim ancak bu kadroyu kurmak teknik adam için de çok zor olurdu.

maça hızlı bir golle başlayacağımızı tahmin etmezdim zira beşiktaş hep golü yer ondan sonra toparlanırdı buna böyle alışmıştık ama alışılagelmişin dışında hugo almeida'nın pasıyla olcay şahan klas bir vuruşla golü yaptı. sonrasında beşiktaş'ımızın tipik sorunu olan derbilerde gol attıktan sonra skoru koruyamama hastalığı baş gösterdi. en son hata yapmasını bekleyeceğimiz sivok'un ardına ersan'ın beceriksizliği de eklenince pes2013'teki gibi emmanuel emenike dönen toptan boş kaleye meşin yuvarlağı gönderdi. tabii pozisyonun öncesine baktığımızda oğuzhan egemen'i çalımlamak yerine pas atmayı denese belki de maçı koparacaktık ancak ibre bir anda tersine döndü. böyle olacağına sıfır sıfır olması daha iyiydi çünkü durduk yere morallendirdik rakibi.

orta sahada her yere basan bir alper potuk vardı. bizim beceriksiz 3 defansın arasından attığı topla al da at dedirtti. burada ofsaytı bozan serdar kurtuluş'a da dikkat çekmek lazım. güçlendi tecrübelendi ve geri geldi diyenler 2 derbi, 2 hata, 2 gol serdar kurtuluş'tan. ben ilk günden beri bunu söylüyorum serdar bu takımın topçusu değil, hele ki roberto hilbert'ten sonra.

bu maçta veli kavlak'ın ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu gördük. boşuna demiyoruz "veli kavlak'ın askerleriyiz" diye. adam canla başla mücadale etti. fenerbahçe orta sahasının ensesindeydi, meireles'in sinirlerini bozdu attırdı, almeida'ya gol pası verdi ve sakatlanıp çıkınca da beşiktaş orta sahası oyundan düştü. ama ilk yarının başlarında topu ileri vurmayıp amaçsızca dikerek fener'e gollük pozisyon verdi onu da atlamayalım.

hugo almeida 2 gol bir asistle maçın yıldızıydı. her zaman almeida'yı savundum arkadaşlarım bana çok kızdılar kimi zaman ama adam potansiyeli olan bir adam. boşuna real madrid ve atletico madrid istemedi bu adamı. geçen hafta[ybkz]swh[/ybkz] cristiano ronaldo'ya attığı asisti söylememe gerek yok. dünkü maçta fenerin hava toplarının tamamına yakınında kesici ve bozucu oldu, istekli arzulu oyununu gösterdi ve meyvesini de aldı. çoğu kişi "almeida gitsin fernandes kalsın" dese de ben hep tam tersini düşündüm.

gelelim bizim şımarık çocuk manuel fernandes'e. beni şaşırtmayan bir futbol sergiledi. oysaki şaşırmayı çok isterdim. agresif tavırlarıyla kart görmeye çok yaklaştı hatta atılmaya bile diyebilirim. ilk yarı 3-5 iyi pas yaptı oğuzhan'a göre. onun dışında sahada yoktu silikti. biz ne kadar kaliteli futbolcu olursa olsun beşiktaş gibi futbolcu isteriz, istiyoruz (bkz: beşiktaş'a beşiktaş gibi futbolcu istiyoruz). fernandes ya beşiktaş gibi futbolcu olacak ya da gidecek yapacak çok fazla bir şey yok bu konuda.

gökhan töre diyecek olursak bal yapmayan arı gibiydi. çok koştu ama sahada efektif manada yoktu. oyuncuların yorulduğu dakikalarda tam topu ayakta tutmaya ihtiyaç varken bilic onu çıkarıp yerine motta'yı aldı. halbuki ben oguzhan'ın yerine motta'yı alıp atiba'yı da orta sahaya çekmesini beklerdim. onu çıkardıktan sonra kendi sahamıza hapsolduk ileriye top taşıyamadık. top tutmak için yorulan almeida'nın yerine pektemek'i alan bilic değişiklikten hemen sonra hava topundan golü yediğimizi izledi. almeida o pozisyonda bizim ceza sahasında olur muydu olmazmıydı bilmiyorum ama sonuçta golü böyle yedik. pektemek'in topa hamle yapamayıp eline çarpıp penaltı pozisyonu vermesi de evlere şenlikti. sonrasında son atakta topu iyi taşıdı ama oğuzhan'dan önce savunma araya girdi maalesef.

oğuzhan özyakup almeida'ya yaptığı asistin dışında sahada yoktu. fenerbahçe orta sahası kırılgan vucut yapısından dolayı oğuzhan'a nefes aldırmadı bayağı da hırpaladı. fizik kondisyonunu arttırması gerek. egemen'i çalımlamak yerine pas atsa her şeyi geri dönülmez şekilde değiştirebilirdi ancak bu da futbolun cilvesi işte.

ersan adem gülüm'e değinmeden edemeyeceğim. bir futbolcunun eli ayağına bu kadar karışır, bir futbolcunun bu kadar pozisyon becerisi olmaz, ilk gelen ersan'ın yerinde yeller esiyor. sakatlığının da etkisi olabilir ama mental olarak acilen düzelmesi gerek. o kadar güvensiz ki top her onun olduğu yere geldiğinde ya da bir koşu olduğunda "eyvah!" dedim. sivok'u da kendisine benzetti bu maçta bana göre. ve tam da meireles atılmışken gereksiz yerde yaptığı gereksiz sert faul bilicin çıldırmasına ve akabinde ondan azar yemesine sebep oldu. kart sarı kart doğru ama o tansiyonda hakemin kurbanı olabilirdi. azıcık daha aklını kullanmalı.

olcay şahan çok hareketli ve istekliydi, zaman zaman bu isteği ve hırsı hata yapmasına sebep olsa da görevini en iyi şekilde yaptığını düşünüyorum. golünü attı defansa yardım etti koşularıyla rakibi bunalttı. benden geçer not aldı bu hafta.

ve asıl üzerinde konuşulması ve saygıyla önünde eğilinmesi gereken isim: tolga zengin

annen kanser yoğun bakımda, kolunda belinde ağrılar var iğnesiz maça çıkıyosun ve harikalar yaratıyosun. bana göre almeida ile birlikte maçın kahramanıdır ancak kaleci 1 puan demek olduğundan tolga'nın parıltısı almeida'nın önüne geçmiştir bende bu maç. fenerbahçe tribünlerinin sakatlanıp yere yattığında ıslıklayıp küfretmesine de diyecek bir şey bulamıyorum. geçmiş olsun pankartlarını yazanlara teşekkür ettiğimiz gibi kötü hareketi de yermek boynumuzun borcudur. dirk kuytla çıktığı hava topunda mudahale olduğu kesin ama altıpas içinde mi dışında mı tartışmak gereken şey bu ya da nerede olursa olsun tolga'nın yüzüne gelen darbe her şekilde faul mü bunu konuşmak lazım. bence hakemin verdiği karar doğru objektif olmak gerekirse.

ve gelelim maçın hakemine. sözlerime başlarken yukarıda yazdım, yasal hakem manipülasyonu dedik rüzgar sağnak'tan alıntıdır bu terim. haftalar öncesinden fenerbahçe dokunulmazlığını özetlemişti. mental ve fizik olarak yorgun bir hakem ve fenerbahçeli bir hakem. ülke dışında ne kadar iyi maç yönetse de ülke içinde o kadar kötü yönetim sergiliyor. ilk yarı muazzam bir maç yönetti laf yok. yiğidi öldür hakkını yeme. ama o necip'in 2. sarı kartı, emenike'ye, bruno alves'e verilmeyen kırmızılar, pektemek'in eline çarpan topta penaltı çalmaması ve cabası. kontrolü tamamen kaybetti. emenike'nin sayılmayan golünde topa yükselen oyuncu ofsayt ancak topu kontrol eden moussa sow geriden gelmişti. pasif ofsayt olarak görmediği için ofsaytı verdi bence karar doğru. ama cüneyt çakır her seferinde olduğu gibi iyi başladı kötü bitirdi. ev sahibi lehine oyunun seyrine etki etti. bizi çileden çıkardı. emeği çaldı bir nevi. yönetimin mutlaka bu duruma basın açıklamasıyla gözdağı vermesi gerekir.

slaven bilic gerçekten karakterli ve iyi niyetli bir teknik adam. takıma oturtmak istediği bir sistem var ve onun dışına çıkmıyor. takımın taktiksel dizilişine oyun disiplinine ve takıma kazandırılmak istenen kimliğe baktığımızda her yerde her ortamda ifade ettiğim gibi beşiktaş'ın çok doğru yolda olduğunu görüyorum. fernandes'te neden diretmek zorunda olduğumuzu biliyosunuz. abi bilic'in fernandes fetişizmini yenmesi lazım. "tamam eski öğrencisi ama bu kadar olmamalı rasyonel adam bunu görmekte gecikiyor" diyenler olacaktır. ancak fernandes varsa o oynayacak bu takımda bu bir bir daha iki.

takımdaki tek sıkıntımız sürekli ofsaytı bozan ve hava topu alamayan beklerimiz. nitekim motta girdi ve son golü onun hatasından yedik. serdar'ın hatasını zaten söylemiştim. neyse demem o ki bilic'e sahip çıkalım. tabiatı takımımıza direk olarak uyan bir isim. 10 senelik sözleşme yapmak lazım. artık kurumsal ve büyük olmak istiyorsak tabii.





bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol