29 şubat 2016 fenerbahçe beşiktaş maçı

musalla tasi
iyi oynamadığımız ama çok da kötü oynamadığımız maç. böyle maçların özel kaderleri olur bazen. erken bir kırmızı kart, gol vs. bu maçın kaderini de erken gol belirledi. beklenen fener baskısı gelip oyunu biraz tutabilseydik belki farklı olurdu. ama maçı hak etmedik. oğuzhan ve olcay çok kötülerdi. q7 idare etti ama kalabalık fener defansında şansı yoktu. gomez'e top çok gelmedi. alışılan hücum aksiyonlarından uzaktık. maçın kırılma anı marcelo'nun direkten dönen kafası oldu. o top içeri düşse maç değişebilirdi.

hasılı olmadı. ama işin en iyi kısmına gelelim biraz polyanna olalım. bu deplasmana "kredi"mizle çıktık. eksik maçımızı alırsak hala lideriz. onun için telafi edilebilir bir mağlubiyet oldu.

son söz şenol hocaya: hocam kadıköy gibi deplasmana çıkıyorsun içerde oynayan ve puan durumuna göre seni yenmek zorunda olan rakibin arka dörtlünün önünde topal ve souza gibi iki defansif tahta ayakla oynarken sen çıkıp oraya atibayı tek bırakıp defansif yönü zayıf olan oğuzhan'la başlıyorsun. ben hücum ederim diyorsun eyvallah. yalnız hocam kanata neden olcay ile başlıyorsun o zaman. biliyoruz ki beşiktaş'ın ofansif kısmında en yeteneksiz ve düz adam olcay. sen de onu defansa yardım ediyor diye 11'e yazıyorsun ama olcay bu sene hücumu baltalamaktan başka işe yaramadı. bence artık töre ve quaresmalı düzene geçme zamanıdır.

son olarak "canınız sağ olsun".
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol