zemini, güneşli günlerde de bok gibi olan bir statta oynanan karşılaşma. bir önceki iç saha maçı da buzda dans tadında geçmişti. çime saplanıp çıkmayan çivili krampon da giyseler, o zeminde ayakta durmaları zor.
slaven bilic'in "yalvarıyorum maça gelin" çağrısını duyduktan sonra, o stada adım atmama sözümü bir kenara bırakıp, gittiğim maçtır ayrıca. bilic reyiz, kendimizi keseriz. neyse, konu dağılmasın. çığlık atan teyzeler büyük sıkıntı. stadın inişli çıkışlı girişi ve yere 90 derecelik açı yapacak şekilde inşa edilmiş merdivenleri daha da büyük sıkıntı. sadece kadın ve çocukların izleyeceği maça, 1 toma, 4596840 polis otobüsü dolusu polis göndermek konusunda artık yorum yapmıyorum.
maça gelirsek, çok özlemişiz şöyle bir maç izlemeyi. oğuzhan özyakup'un beşiktaş'a kazandırılmasında emeği geçen kim varsa, hepsine bir kez daha teşekkür ettim. artık lütfen şu güzel ortamı bozmayalım ve aynen bu şekilde devam edelim. hadi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?