2000 öncesi türkiye

Yok ergenekon yok balyoz diyerek , atatürkçü düşünce yapısına sahip insanları ve kendilerine yandaş olmayanları susturarak ve korkutarak, bunuda yaparken adelet önünde herkes eşit masaları ile halkı kandırdıklarını sanarak , özel yetkili mahkeme adı altında kendi savcıları ile hiç bir hukuka sığmayacak şekilde insanları susturarak geçen ortağ çağdaki karanlık dönemin bir benzeridir bu dönem.
Ama asıl acı olan bu değil, halen bunları göremeyen milyonların varlığıdır. işte bu yüzden dönem karanlıktır.
Ne ülkeymiş be , genelkurmay başkanı terör örgütü kurar , gazetecesi terör örgütü kurar, klüp başkanı iş adamı terör örgütü kurar herkes hükümeti devirmek ister, ama ortada ne bir terör nede bir eylem vardır. bunu ortaya koyanlar bundan yararlanıp oy artırmaktadır sadece.

ergenekon terör örgütü gibi bu ülkenin başlına üşüşmüş en büyük belalardan birinin hüküm sürdüğü dönem. faili meçhul cinayetlerinlerin ardı arkası kesilmiyordu bu dönemde.

atatürk dönemi sonrasında demiryollarına tek bir çivi dahi çakılmamıştı. duble yollar hayaldi mesela. işsizlik ve enflasyon oranlarının bu düşük seviyeleri göreceğini hayal dahi etmek zordu.

ülke yargıçlar hükümeti şeklini almıştı, hakim ve savcıların istemediği her tür kanun hukuka aykırı bahanesiyle iptal ediliyordu.

kısacası bu günlerin çok gerisindeydik. evet hala yapılacak şeyler var, ama en azından bir şeylerin değiştiğine dair umudumuz da var.

umutlarımızın sararmadığı, geleceğe daha bir iyimser baktığımız yıllardı. Ne umut kaldı şimdi nede heyecan. gün be gün abuklukların hakim olduğu , herkesin sadece ben dediği bir toplum içersinde yol alan kandırılmış ve oyalanmış ahmak bireylere dönüştürüldük.Oysa ne çocukça hayallerimz vardı...

1950 öncesi türkiye'den oldukça farklı ancak 2000 deki türkiye ile de aynı türkiyedir.
nihayetinde 50 sonrasında da amerika'nın kucağındaydık şimdi de öyleyiz..aradaki tek fark kuklaların, maşaların farklı olması ve farklı yöntemler izlemesidir.

özgür düşünce ve hareketlerin daha çok ifşa edildiği türkiyedir.

-uğur mumcu[ybkz]swh[/ybkz], ahmet taner kışlalı[ybkz]swh[/ybkz] gibi aydınların faili meçhul cinayetlere kurban gittiği[ybkz]swh[/ybkz],

-metin göktepe adlı gazetecinin gözaltındayken polislerce dövülerek öldürüldüğü[ybkz]swh[/ybkz],

-alevi aydınların, orospu evladı sofularca yakılarak öldürüldüğü ve bunun karşısında üç maymunu oynayan yetkililerin insanlıktan soğuttuğu,

-ceza davasına konu olan suçların en ağırlarını işlemiş, katil, tecavüzcü ve bilumum hayvanı topluma salan, türk adalet sisteminin kara lekesi rahşan affı'nın çıkarıldığı,[ybkz]swh[/ybkz]

-şu anki iktidarın, o dönemdeki bülent ecevit pasifliği ve beceriksizliğinin de büyük yardımlarıyla, alttan alttan filizlendiği,

-17 ağustos 1999 depreminin yaraları henüz sarılmamışken bir de 12 kasımda düzce depreminin vurduğu,

en az 2000 sonrasındaki kadar basiretsiz olan türkiye'dir.

kısacası; içine sıçılmasındaki aslan payı 2002 sonrasındakilerin olsa da, bu ülke bu hale son 10 yılda gelmedi.
evet, bence de yazık.

yeşil kuşak projesi için henüz hazırlanma aşamasında olan türkiye dir.

milenyum gelince uçan arabaların da geleceğine inanan çocukların olduğu türkiye'dir.

(bkz: geleceğe dönüş)
(bkz: de lorean)
(bkz: profesör)