dün geceden geliyorum diyen fırtınadır. sabah neşeli bir şekilde perdeyi açıp dışarı bir bakayım ki; aaoouuvv...[ybkz]swh[/ybkz] etrafı bembeyaz görmek falan iyi hoş da keşke fırtına olmayaydı. kara kara düşünmekteyim nasıl çıkılır yola düşülür, akşam maça nasıl gidilir gelinir diye. kendimi dinamo kiev deplasmanındaki zago gibi hissediyorum, bir külotlu çorabım eksik.
son olarak sözüm eddard stark'a; aylarca kış geliyor kış geliyor dedin, bak kış geldi. noldu şimdi? hah? he? h?
20 aralık 2012 istanbul fırtınası
en ufak hücrelere kadar hissedilen fırtınadır.
böyle fırtınalı günlerde insanın öğrenci olup, sabahın 7sinde televizyon karşısında dört gözle "okullar tatil edildi" yazısı bekleyesi geliyor.
böyle fırtınalı günlerde insanın öğrenci olup, sabahın 7sinde televizyon karşısında dört gözle "okullar tatil edildi" yazısı bekleyesi geliyor.
okula gitmememe neden olan fırtınadır.
sen dışarı çık, sırtında 8-10 kiloluk çanta, orana burana buz parçacıkları dolsun, ellerin kıpkırmızı kesilsin, bekle bekle otobüs yok. 'sikerler, zaten 2 ders var' deyip eve attım kendimi. an itibariyle norveç'in kuzey illerine selam çakıyor istanbul. şu fırtına akşama doğru bir dursa da maça gidebilsek.
sen dışarı çık, sırtında 8-10 kiloluk çanta, orana burana buz parçacıkları dolsun, ellerin kıpkırmızı kesilsin, bekle bekle otobüs yok. 'sikerler, zaten 2 ders var' deyip eve attım kendimi. an itibariyle norveç'in kuzey illerine selam çakıyor istanbul. şu fırtına akşama doğru bir dursa da maça gidebilsek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?